GÜNAH ANLAYIŞIMIZ

(İyi İşler Sevap, Kötü İşler Günah)

Günah: Dinî bakımdan suç sayılan iş veya davranış, Vebal: Bunu yapan günün birinde er geçbu günahın kefaretini ödeyecektir, günahın zıttı sevaptır. Haram: Din kurallarına aykırı olan, dinî bakımdan yasak olan, zıttı helaldir… Bir davranışı yapmadan önce, yasal olarak suçmudur, Allah’ın yasaların da günahmıdır diye sormamız gerekir ki iki yasa bizi bağlar ve birine devletin yasaları, diğerine Tanrının yasaları diyebiliriz… Birinin yaptırımı hemen, devletin yasaları yaşadığımız dünyada, diğerinin de Allah’ın yasalarının yaptırımı ahirettedir… Devlet hapse atar, Allah cehenneme, hangisini isteriz ben şahsen ikisini de istemem… Biz bugün Günah üzerine duracağız, bunun için birkaç kelimeyi ele alacağız ama günahı anlamak için… Günahı anladığımız da daha dikkatli olacağımız umuduyla, Bismillah la başlayalım mı?

Yukarda belirttiğimiz bu kelimelere baktığımız ve bunları anlamaya çalışmak için üzerinde durduğumuz da ne anlıyoruz, ne anlaşılıyor? Ben tabiki kendimce anladıklarımı ifade edeceğim sizde kendi ifadelerinizle düşünün derim, öneririm…

Günah, yasakları cigneme karşılığın da edineceğimiz ceza puanıdır, evet her ihlal bir ceza puanı olduğunu düşünelim ve kendimizi yargılayalım, elimize bir vicdan terazisi alalım, bir kefeye iyi işlerimizi, sevaplarımızı, bir kefeye kötü işlerimizi, günahlarımızı koyalım durumlarına bakalım ve kendimizi bu vicdan terazisin de tartalım… Yapabiliyormuyuz? Ben yaptım, adilce yapıp yapamadığım şüpheli, ama biraz torpil mi yaptım ne, iyiliklerim agır bastı… İnşallah yarın huzuru mahşer de kurulan terazide de iyiliklerim kötülüklerim karşısın da ağır gelir… Aslında Günah ve Sevaba, Haram ve Helale iyilikler, güzellikler, doğruluklar, faydalar ve kötülükler, çirkinlikler zararlar diye bakabiliriz… Bence öyle de bakmalıyız…

Hayatımızda ibadetler yaparız, ve ameller yaparız, biz bunlarla yargılanacağımızı biliriz… İbadetleri bize çok anlattılar, biz salih amaller üzerine duralım ki, salih amellerin, hayatımızı nasıl kolaylaştırdığını görelim… Dünya hayatını kolaylaştırıken bizim glecegimiz olan ahiret hayatını da kolaylaştırır ki, tüm imanlıların amacı da salih amellerle Allah’ın rızasını kazanmaktır… Biz salih ameller konusun da nasılız, onu siz vicdan terazisine koyun tartın bakalım ne çıkacak? Yada çevreniz ki insanlara sorun ben nasıl biriyim, sizi hangi davranışlarım rahatsız ediyor, hangi davranışlarım mutsuz ediyor? Tatmin edici cevabı alamazsanız, bir kâğıdı yukardan aşağıya doğru çizin bir tarafa salih ameller, yani yaptığınız iyi işler, güzel işler, doğru işler, adil işleri, çevreye, insanlara katkılarınızı yazın… Diğer tarafa da çevreye verdiğiniz zararları, yanlışları, yalanları, neden olduğunuz kötülükleri, haksızlıkları, zalimlikleri yazın… Bunu günlük gibi de yapabilirsiniz, ben de bugünden ihtibaren başlıyorum… Bir ay sonra ne çıkacak bakalım bakayım…

Günah nedir? Kısacası, kendimize çevremize yaptığımız kötülüklerdir, verdiğimiz zarardır, ettiğimiz mutsuzluklardır…

Sevap nedir? Bunların tam tersidir, kendimize ve çevremize karşı yaptığımız iyiliklerdir, neden olduğumuz mutluluklar ve sevinçlerdir.. İşte bunlara neden olacak amellere salih ameller deriz, biraz daha salih amel üzerine durarak yazımıza son verelim…

Allah biz Müslümanlara salih sıfatı vermiştir, Müslüman olanın ilk görevi salih ameller işleyerek, Allah rızası kazanmaktır, bunun için ne yapmamız lazımdır dersek, lafı uzatmadan, iyiliklerle, güzelliklerle, ahlakla, adaletle, iyi işlerle insanlığın mutluluğuna, huzuruna hizmet etmektir derim… Kısacası günahın kaynağı mutsuzluk huzursuzluk, kötülük, zalimlik iken, Sevabın kaynağı ise iyilikler, güzellikler, mutluluklar doğruluklardan oluşur… Günah sevap anlayışımızı bu şekle getirirsek, dileriz Allah’ın rızasını ve cennetini kazanabiliriz… Allah’ın rızası ise ahlak, adalet üzere salih amellerle kazanılır, umudu ve düşüncesiyle… Dilerim kazananlardan oluruz, selam ve sevgilerimle…

Sıtdık Fani --- 20.05.2016 07:16 – www.vatandasfikri.com