KAVRAMLARDA VE KURAN DA, PEYGAMBER-LER
Peygamber: Tanrının buyruklarını bildiren kimse olduğuna inanılır, başka kelimelerde kullanıldığı görülmektedir, yalvaç, elçi, °resul, °nebi. Farsça payġāmbar "her çeşit haberci, elçi" sözcüğünden alıntıdır. Farsça sözcük Farsça payġām "haber, ileti" Bu sözcük Orta Farsça (Pehlevice veya Partça) aynı anlama gelen patgām sözcüğünden evrilmiştir. Orta Farsça sözcük Eski Farsça yazılı örneği bulunmayan *pati-gāma- sözcüğünden evrilmiştir. Eski Farsça sözcük Avesta (Zend) dilinde paiti-gāma- sözcüğü ile eş kökenlidir. ve Farsça +bar "getiren, taşıyan" sözcüklerinin bileşiğidir. Şimdi diger kelimelere bakarak, bu sözcüğün ne maksatla kullanıldığını anlamaya çalışalım...
Resul: eskiden haberci olarak kullanılan kelime, sonra kitaplı vahiy getiren peygamber olarak dönüşmüştür... Yalvaç,
Nebi: Kitap getirmemiş peygamber, savacı.
Elçi: Yalvaç, peygamber,
Yalvaç: Kitap getirmiş peygamber, elçi, resul.
Savacı: Haberci, muştucu, kitap getirmemiş peygamber anlamında kullanılmaktadır... Şimdi bu kelimelerin bizde oluşturduğu zihinsel alt yapıya dayanarak, Peygamberler üzerine düşünmeye başlayabiliriz...
Peygamberin Sözlerine Hadis denir, Hadis: Arapça ḥds̠ kökünden gelen ḥadīs̠ olay, vaka, Peygamber hakkında anlatılan anekdot" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça ḥadas̠a "oldu, vuku buldu" sözcüğünün sıfatıdır. Bu sözcük İbranice "yeni olma" kökü ile eş kökenlidir. İbranice kök Aramice/Süryanice aynı anlama gelen #χdt חדת kökü ile eş kökenlidir.... Hadisler biz Müslümanlar iöin Kurandan sonra ikinci dini kaynaktır...
Mesih: Arapça msḥ kökünden gelen masīḥ sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Aramice/Süryanice mşḥ kökünden gelen məşīḥā משיחא "'yağla ovulmuş olan', İsa" sözcüğünden alıntıdır. Bu sözcük İbranice māşīḥa yağla ovulmuş, kıyametten önce gelmesi beklenen peygamber, mesih" sözcüğü ile eş kökenlidir. Mesih bazı dinlerde ve mezhepler gelecegi ve dünyaya İslam'ın adaletini getirecegi kişi olarak inanılır... Bana kalırsa bu inanış Müslümanların sorunlarını çözmede yanlış, eksik kader inancı gibi Müslüman inancı, düşünceyi, iradeyi pasifize etmektedir... Şimdi sünnete bakacak olursak...
Sünnet: Arapça snn kökünden gelen sunnat "gelenek, adet, özellikle Peygamberin gelenek ve deyişleri" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça sanna dişledi, bıçak biledi, “yasa veya kural koydu" fiilinin ismi merresidir. Bu sözcük Arapça sinn "diş" sözcüğü ile eş kökenlidir. Biz günümüzde bunu peygamberin davranışları olarak anlar, onun davrandığı gibi davranmayı sevap sayarız... Burada bu farzdan sonra, sünnet ikinci uyulacak İslami kurallar olarak düşünülebilir...
Ashap: Peygaberimizle birlikte yaşayanlara ise, ashap deriz, bu ne anlama gelir? Arapça aṣḥāb "dostlar, özellikle peygamberin dostları" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça ṣḥb kökünden gelen ṣāḥib "dost" sözcüğünden türemiş ve bugün bilinen Peygamberi görerek yaşayan, arkadaşları, ilk dönem takipcileri anlamıyla kullanılmaktadır... Aaa neyi unuttuk biliyormusunuz, Ümmet, ne anlama geliyor onu, bu bilgiyi almasak bu konuda ki düşüncemiz yarım kalırdı, ümmet nedir dersek... Son kavram ise “ümmet” olarak ele alalım ve ardın Kuran peygamber konusunda ne diyor, Peygamber üzerine bilgilenmeyi, düşünmeyi bitirelim ne dersiniz..
Ümmet: Arapça Amm kökünden gelen ummat "kavim, halk, özellikle islam toplumu" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Aramice/Süryanice ˀummətā "kavim, aşiret" sözcüğünden alıntıdır. Bu sözcük Akatça aynı anlama gelen ummātu sözcüğünden alıntıdır. Biz ise günümüzde Peygamberin takipcileri olarak anlarız, onun getirdiği inancı kabul edenler diyebiliriz... Peygamber konusunda bizim ilk ve sağlam kaynagımız Kuran’ın ne söylüyor, böylece Peygamberimizi daha iyi tanımaya çalışalım...
“Bakara / 129 Ey Rabbimiz! Onlara, içlerinden senin ayetlerini kendilerine okuyacak, onlara kitap ve hikmeti öğretecek, onları temizleyecek bir peygamber gönder. Çünkü üstün gelen, her şeyi yerli yerince yapan yalnız sensin.” Bize Kitabı ve hikmeti anlatacak biri olarak gördüğümüzde, düşündüğümüzde, Peygamberleri daha iyi tanırız...
“Bakara / 136 Biz, Allah'a ve bize indirilene; İbrahim, İsmail, İshak, Ya'kub ve esbata indirilene, Musa ve İsa'ya verilenlerle Rableri tarafından diğer peygamberlere verilenlere, onlardan hiçbiri arasında fark gözetmeksizin inandık ve biz sadece Allah'a teslim olduk» deyin” Peygamberlerden sadece birine değil hepsine inanmanın geregini bu ayet üzerine anlamaktayız...
“Âl-i İmrân / 80 Size: Melekleri ve peygamberleri ilahlar edinin, diye de emretmez. Siz müslüman olduktan sonra hiç size kafirliği emreder mi?” peygamberleri, melekleri, liderleri, şeyh ve şıhları ilah edinmeyin, diyen bu ayet günümüzde nasıl okunmalıdır, siyasal liderleri buna ilave edebilirmiyiz?
“İsrâ / 94 Zaten, kendilerine hidayet rehberi geldiğinde, insanların (buna) inanmalarını sırf, «Allah, peygamber olarak bir beşeri mi gönderdi?» demeleri engellemiştir.” Beşerin Peygamberi, Beşer Olur, Olmalıdır diye yorumlanabilir...
“A’râf / 35 Ey Adem oğulları! Size kendi içinizden ayetlerimi anlatacak peygamberler gelir de kim (onlara karşı gelmekten) sakınır ve kendini ıslah ederse, onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.” Size, sizden birini Peygamber, dini önder olarak gönderiyorum, anlayabiliriz...
Bütün bu kavramlar ve Kuran ayetleri üzerinden bilgilenerek peygambler konusunda daha çok bilgilenmeye tanımaya çalıştık, İnşallah başarmışızdır... Bunu özellikle Ümmeti olduğumuz Peygamberimizin dogum yıldönümü olarak kabul edilen mevlit kandilinde yaptık ki, bu kutlamalara katkımız olsun diye... Ben, yukardaki bilgileri eksiklik hissettim, bu bilgilere ilaveten bir de veda hutbesini okumayı, böylece Peygamberimizin hayata bakış acısını anlamayı ve bakış acısı yapmaya çalışmalıyız düşüncesiyle... Mevlit Kandilimiz Kutlu Olsun, Rehberimiz Kuran, Önderimiz Peygamber olsun dilerim... Selam ve Sevgilerimle...
Sıtdık Fani – vatandasfikri.com
Kaynaklar
1* https://www.etimolojiturkce.com/arama/peygamber
2* http://www.dildernegi.org.tr/TR,274/turkce-sozluk-ara-bul.html
3* https://www.kuranmeali.com
|