ADALET HAK, HUKUK, AHLAK ÜZERE YAŞAMA SORUMLULUĞU!!
(Ramazan Geldi Hoş Geldi Hak, Hukuk, Adalet, Mutluluk Yaşansın. Sıtdık Fani )
Her kavramın yan kavramları vardır, adaletin yan kavramı hak ve hukuktur, Ahlakın yan kavramı doğru, iyi güzeldir, mutluluktur bunlara ulaşmak için bu yan adalet ve ahlak kavramlarından geçeriz… Bu aslında şu demektir, her adaletin ve hukukun kişi hak ve özgürlüklerine neden olması, toplumsal barışın amaç edilmesi, ahlakla ise iyi ve güzel aracılığıyla kişilerin mutluluğuna vesile olması amaçlanmalıdır. Bunun için hak, hukuk adalet için ne kişi, nede toplumsal yapı feda edilmemeli, ille de bir korunacak varsa kişi hak, hukuku korunarak adaletin sağlanması yolları aranmalıdır. Bu dört kavram kişi ve toplum tarafından özümsenmiş olsa, insanlar saadet(Barış Huzur, Mutluluk) içinde yaşarlar. Zaten yaşam amacımız nedir derseniz ben size ahlak ve adalet üzere iyi ve güzel şeyler yaparak mutluluğa ulaşmak derim… Görüldüğü gibi mutluluğun yolu buralardan geçmektedir, Allah amaçlarımızın gerçekleşmesine yardım etsin, biz de samimi bir kalple ve düşünceyle çalışalım…
Dinlerin imandan sonra gelen konusu Adalet ve ahlaktır, bunların ise temeli Hak. Hukuk, Özgürlük, İrade, Ahlakın konusu ise Özgürlük ve İrade üzere İyi Güzelin yaşanmasıdır. Peygamberimizin ifadesine göre hak… “Üzerinde nefsinin hakkı vardır. Rabbinin hakkı vardır. Misafirinin hakkı vardır. Ailenin hakkı vardır. Her hak sahibine hakkını ver!” Bakın işte bir Ramazan daha goş geldi, sefa geldi, biz bu ramazan da hakka, hukuka, adalete, ahlaka, iyi ve güzel amellerle mutluluğa ulaşmak için neler yapmalıyız, yapacağız? Bunlar üzerine düşünelim… Yaratıcımız, vicdanımız ne öneriyorsa onu yapalım ne dersiniz? Bence evet, hemde koskocaman bir evet… Bunun için hak ve hukuk üzere iyilik ve güzelliklere neden olma sorumluluğumuzu yerine getirelim…
Bizim üzerimizde kimlerin hakkı var derseniz, ilk aklımıza gelen Allah olmalıdır değil mi, ona karşı sorumluluklarımızın farkındamıyız? Sonra anne-babamızın hakkını da unutmamalıyız, bize güçsüzken gösterdikleri sevgi, merhameti bizde onlara göstermeliyiz ki, hak hukuk ve mutluluk tecelli etsin… Bizim üzerimiz de başka kimin hakkı var derseniz ben hemen eşimizin derim, evladımızın hakkı vardır derim. Onlar, bizlere, bizler de onlara Allah’ın emanetleriyiz. Hayatın yükünü beraberce çekeriz, beraberce hüzün, beraberce mutluluk yaşarız… İşte bu nedenledir ki eşimiz ve evladımıza sevgi, saygı, hak, hukuk içinde davranarak onlarında bizim de mutluluğumuza vesile olmalıyız.
Hak ve hukukuna dikkat edeceğimiz çemberi biraz genişlettiğimiz de hemen karşımıza, akraba ve komşularımızın çıkar. Onların bizim, bizim de onların üzerimiz de hakkı vardır, akraba ve komşularımızdan ilgiyi kesmeyelim, sevinçlerine ve üzüntülerine ortak olalım… Hiçbir şey yapamadığımız zaman aramızdaki sevgiyi saygıyı geliştirecek olan, samimi bir şekil de selamlaşma, hal, hatır sorma gibi davranışlar için de olalım… Yetimlerin, yoksulları yolda kalmışların, muhacirlerin üzerimizde ki haklarını unutmayalım, onlara haklarını vererek sahip çıkalım.
Kısacası akıl ve iman sahipleri olarak dünya üzerinde ki her candan sorumluyuz ve üzerimizde her insanın, her canın hakkı olduğunu unutmamalıyız… Dünya da, yaşayan her canlının hakkı olduğunu unutmamalıyız, dünya bizim olduğu kadar, birlikte paylaştığımız her canındır.
Haklar temel insan ve çevre hakları olup bunlara duyarlı, saygılı, davranışlarla uygulayanlar olmalıyız ki… Devamında haklara saygı ile kendi hakkımızı da korumanın önünü açmış, böylece başkalarının hakkını korurken kendi hakkımızı da korumuş oluruz…
Hakların, hukukların ihmal edilmesinin günah olduğunu, haram olduğunu bilerek, her canın hakkına riayet ederek, mutlu, huzurlu, barış için de yaşamanın garantisinin de haklara hukuklara riayet olduğunu unutmadan adalet ve ahlak üzere yaşamak, yaşatmak dileğiyle… Selam ve sevgilerimle…
Sıtdık Fani – 26.5.17 --- vatandasfikri.com
|