MÜSLÜMANLAR ve AHLAK ÜZERE YAŞAMAK!!
Bir Müslüman Olarak Nasıl Yaşıyoruz, Her Namaz, Her Cuma Kendimizi Hesaba Çekme Zamanı ve Günüdür. Sıtdık Fani
Biz Müslümanların Peygamberi, Allah Resûlü Ben güzel Ahlakı tamamlamak için gönderildim, “Bizi aldatan, bizden değildir! Dediğini hepimiz biliriz.. Aldatmadan yaşamak bizim en önemli sünnetimiz, Olmalı Oluyor mu? Kuran, Peygamber Helal ve meşru yoldan doğru, iyi, güzel, adil, Ahlaki yaşmayı önerir… Bunun için de ister hayatın her alanın da ahlaklı/adaletli olmak bizim imanımızdan kaynaklı bir sorumluluktur… Kuran da Allah bize şunu öğütler: “Ölçü ve tartıda hile yapanlara yazıklar olsun. Onlar, insanlardan bir şey aldıklarında tam ölçüp tartarlar. Kendileri başkalarına vermek için ölçtüklerinde ise eksik tartarlar...” Yazıklar olsun, ahlaklı davranmak gerekirken, size yazıklar olsun ki böyle davranıyorsunuz deniyor ki… Ahlak sorununun değil, Müslümanların gündeminde başköşede olması gerekirken, Ahlaksızlık sorunumuz başköşeye oturmuş durum da…
Ahlak, Adalet ilkelerine dayalı değer yargıları bize ve toplam da İnsanlığa huzuru, hakkaniyeti getirecektir, yeter ki biz buna dayalı dini ve felsefi ilkeleri hayatımıza sokabilelim… Bir hayatın yol haritasını çizen İslami ilkeler, bize ister kişisel, ister toplumsal hayatın en önemli ilkelerinin ahlak ve adalet üzere iyi, güzel ve doğru şeyler yaparak yaşanmasıdır. Bu konuda ilk örnek olması gerekenler ise Müslümanlar, Olmalıdır, Olabiliyormuyuz?
Müslüman ilkleri gereği ticaret yapıyorsa da, siyaset yapıyorsa da haksız kazançtan, faizden, karaborsacılıktan, kamu malına el uzatmaktan ve vergi kaçırmaktan, toplanan vergileri rast gele harcamaktan uzak durması gerekir, durabiliyormuyuz?
Müslüman, ötekini yok edecek, rakibini ortadan kaldırmaya çalışan acımasızca tekelci ve fırsatçı bir rekabet anlayışın da olamaz… Kibirliliği değil, bencilliği değil, diğerkâmlığı, empatiyi davranışlarının merkezine koyar, koyabiliyormuyuz?
Peygamberimizin ifadesiyle, Müslümanın Doğru sözlü ve güvenilir bir insan olması, Mümin olmasının gerekir. Mümin, Ahlak ve Adalet üzere yaşayandır, yaşayabiliyormuyuz?
Bunların bilincinde olan bir Müslüman/Mümin, Makam İçin, Siyasette ilerlemek içim, ticarette daha çok kazanmak, kâr elde etmek için her yolu mubah görmez, yaptığı her yanlışın bir hesabının hesap günün de sorulacağını düşünerek yaşar, yaşayabiliyormuyuz?
Aldatıcı reklamlarla, Yalan Propaganda ve Sloganlarla, haksız rekabetlerle Ticari, Siyasi, Toplumsal, Kamusal düzeni bozmayı düşünmez, daha iyi nasıl işletirim diye düşünür, Böyle düşünebiliyormuyuz?
Bütün bunların yanı sıra, Allah’ı zikretmekten, namazı dosdoğru kılmaktan ve zekâtı vermekten, orucunu tutmaktan uzak kalmaz, İbadetlerini düzgün yapar, yapabiliyormuyuz? Hülasa…
Din adalet ve ahlak üzere yaşamayı, Müslümanlardan bu ilklere dayalı olarak şunları korumayı ister, 1- Canı, yaşam hakkını 2- Aklı, bilgi ve düşüncenin özgürlüğünü 3- Nesli, üreme hakkını ve bunun korunmasını 4- Dini, farklı dahi olsa inancın yaşanmasını 5- Malı, mülk edinmeyi, bunların korumanın gereği için her fırsatta bizi uyarır… Bunların yanı sıra evrensel bir örneklik olabilecek şekil de vatandaşlık haklarını, insan haklarını, özgürlüklerini koruyabiliyormuyuz, yoksa iktidarların keyiflerine mi bırakıyoruz?
Toplumsal kazançları, topluma yeteri kadar adil paylaştırabiliyormuyuz, yoksa patronlar idareciler tokluktan bıkmışken, lüksler içinde yaşıyorken, çoğunluğun için de yoksulluklar Müslümanların ülkelerinde kol mu geziyor?
Bir Müslümanların Toplumların da, Neredeyse Bizi Müslümanlıktan çıkaracak, Hırs, dünya malına, makama, paraya olan düşkünlük, lüks ve ihtiyaç fazlası tüketim almış başını gidiyor mu? Şayet gidiyorsa!!!
Bu duruma dur demek için hayatımızı, Kurani ve Evrensel insan hak ve hukuku çerçevesinden ilkeler üzere, kişisel ve toplumsal hayatımızı tekrar, tekrar gözden geçirelim mi? Geçirmek dileğiyle, Selam ve Sevgilerimle…
Sıtdık Fani –20.18 – vatandasfikri.com
|