AKLI SELİM
İnsanlık ve toplum olarak Aklı Selim’e ihtiyacımız var, akıl iyiyi, doğruyu, güzeli, adaleti, ahlakı bize öğütler, böyle davrandığımız da daha iyiye, daha güzele dolayısıyla kişi, toplum, doğal hayat için daha faydalı olana, Aklı Selimle düşününce ulaşacağımızı umut edebiliriz. Acaba biz Aklı Selim üzeremi düşünüyoruz? Bunun için gelin hep beraber Aklı Selim’in üzerine düşünelim ne dersiniz?
Aklı Selim’e, hüküm ve kararlarımız da doğruyu yanlıştan, iyiyi kötüden ayırabilmek için, bilgiyle, düşünceyle ortaya konan akıl, sağduyu anlamı verebiliriz. Her insan da az, çok aklı selim üzere düşünme ve davranma kapasitesi vardır. Aklı Selim kültürden kültüre, zaman dan, zamana, alandan alana değişebilir, ama yaşanılan gerçek hayatla çelişmez, çünkü hayata karşı bizim tek savunma gücümüz aklımız ve bu aklımızı aklı selimle kullanmamızdır… Kullanamazsak, doğal hayatın için de güçsüzüz demektir, aklı hafife almak demek insan için, insan toplulukları için tehlikelerin en büyüğüdür… Akıl yoksa ne çoluk çocuk, ne ahlak, adalet nede iman vardır, bunun için aklı, aklı selimi önemsemeliyiz ve bilgi, düşünce, mantık yani bunların sentezi olan aklı selim üzere düşünce ve davranışlar geliştirmeliyiz… Yoksa yaşadığımız olumsuzlukların nedenini bile anlayamayız…
Bunun içindir ki "kalbi selimle" yani duygularımızla, aklı selim’i harmanlayarak, sentezleyerek, kendimizin, milletimizin selâmetini, istiklalini koruyabilmek için yaratılışımızda ki, saflığımıza ve emrolunduğu gibi sıratı müstakim üzere istikametimizin devamı için aklı selim, bir düşünce sistemine, bir kalbe ve vicdana sahip olmak, bunların senteziyle, harmanıyla ameller üzere yaşamak, hepimiz için, yani canlı hayat için gerekmektedir. Aklı Selim üzerine ne desek, ne kadar düşünsek azdır, o bizi sağ, salim yaşatacak yegane yeteneğimizdir. Burada ki selim üzerine bir iki söz söyleyerek, devam edelim mi? Selim: Doğru, dürüst, kusursuz, sonucu itibarıyla iyi, iyicil olma ve bu nedenle iyi, güzel sonuçlar alma halidir diyebiliriz…
Kısacası Aklı Selim, olayları, olguları aklın süzgecinden geçirmek etraflıca düşünmek, böylece çok iyi muhakeme etmek, bu muhakemeler sonucu beklediğimiz, hayal ettiğimiz iyiliklere, güzeliklere, sağlıklara mutluluklara, hem kendimizi, hemde içinde yaşadığımız toplumu ulaştırmaktır. Ben zaman zaman kendimi ve içinde yaşadığımız toplumu aklı selimle davranabiliryormuyuz diye sorgularım, ne yazık ki aldığım sonuç pek iç acıcı değildir… Sizde kendinizi ve toplumumuzun geçmişinden bir dönemini alın ve sorgulayın, yaşanılan o olayda ben nasıl davrandım, toplumumuz nasıl davrandı, bu davranışlar sonucu nasıl bir sonuç alındı, ne yaşandı, geçmişimize ışık tutarken asında geleceğimize ışık tutarız. İşte akıl ışığıyla hem geçmişi, hem geleceği aydınlatmak için Aklı Selim davranma, sorumluluğumuz, zorunluluğumuz vardır. Öylemi davranıyoruz?
İzlenimim odur ki, sanki aklımızdan zorumuz var, ister dini alan da, ister ekonomi alanın da, ister siyasal alan da, isterseniz toplumsal alan da yada kişisel alan da olsun… Akla, mantığa sığmayacak o kadar çok işler yapıyoruz ki şaşırmamak elde değil. Şaşırarak kendimize gelmek için Aklı Selim’e sarılmak gerekir diye düşünüyor…
Akla sarılmak, sadık kalmak demek, bilgiyle harmanlanmış düşünceyle, akılla yoğrulmuş ortaya konmuş davranarak… Doğru sözlü olmak, gerçeği söylemek, akla mantığa dayalı verdiğimiz sözlerimizi yerine getirmek, sevgiye, saygıya dayalı davranışlarımız da samimi içten, iş ve işlemlerimiz de dürüst ve güvenilir olmak, davranışın, hükmün olaya, duruma uygun olması anlamlarını da yükleyebileceğimiz Aklı Selim davranmak, kendimizi önce Allah’a sonra akla emanet etmek demektir. Allah hepimize aklı selimle davranmayı nasip etisin dilerim... Selam ve Sevgilerimle…
Fikri Adil – 21.4.17 – vatandsfikri.com
|