|
|
|
Genç Yazarlarımız |
|
Reklam |
İMAN ETMEDİKCE CENNETE GİREMEZSİNİZ, BİRBİRİNİZİ DE SEVMEDİKCE İMAN ETMİŞ OLAMAZSINIZ!
H.z. Muhammed
Adrese Git |
|
|
|
H.Z MUHAMMET'İN ÜMMETİNE DİLEKCEMDİR |
ÜMMET'i MUHAMMET'E - DİLEKCEMDİR
Degerli Ümmetdaşlarım,
Hepimiz ümmet'i Muhammet'in durumunu görüyoruz, daha çok kendi ellerimizle birbirimizi ya öldürüyoruz, ya da ölüyoruz. Kendi siyasi ve ekonomik çıkarlarımızın yanı sıra, dış güçlerin oyununa geliyor, Kuran ve Sünnet taraftarı olmamız gerekirken, nefsin dayattığı, iktidar ve para hırsı taraftarları olarak Ümmetdaşlarımızla savaşıyoruz. Bu arada yabancılar bizi barıştırıyor numarasıyla aramıza daha derin düşmanlıklar sokuyorlar. Bu düşmanlıklardan yararlanarak zenginlik kaynaklarımızın işletilmesini ele geçirerek, bizim olan kaynakları kendi halkının zenginlik kaynagı yapıyorlar. Hem zenginlik kaynaklarımızı kaybediyor, hemde ölüyoruz.
Bizim çözmediğimiz aramızdaki husumetleri fitne, fesat, tohumları ekerek Ümmetin arasına düşmanlıklar sokuyorlar. Hep suç yabancılarda mı? Suçu sadece yabancılarda bulmak işin kolayına kaçmaktır, sorunun çözümü için adım atmamak, Ümmetdaşlarımızla barışmamak demektir…
Artık aramızda ki düşmanlık o noktaya geldi ki, birbirimizi Allahu ekber nidalarıyla öldürüyoruz, öldüren kim, Müslüman, ölen kim Müslüman… Biz, yüreklerimizde iman taşıyorsak ki taşıdığımızı iddia ediyoruz, bu kadar aramıza kolay düşmanlıkların girmesine izin vermemeliyiz. Mümin, müminin kardeşi degil mi?
Kardeş olması gereken Ümmetin durumuna bir bakalım hele: Alahu Ekber, kes bir Şia, Allahu Ekber kes bir Sunni, Allahu Ekber kes bir isyancı, Allahu ekber kes bir yönetime yakın kişi, Allahu ekber kes dini senin gibi algılamayan birisini… Sonra daha çok Müslüman kanı akıtmak için sözde dostlardan silah yardımı iste, al !! Senin eline Ümmetdaşını öldürmek için verilen silahların kaynağını hiç merak etmiyormusun, normal şartlarda mantar tabancalarının yasak olduğu ülkelere agır silahların nasıl girdiğini merak düşünmüyormusun? Degerli Ümmetdaşım ne olur merak et, karşıya namluyu doğrulturken namlunun ucunda kimin olduğunu ne olur bir kez düşün! Sen nereye doğru ateş ettiğinin bilincini kaybedecek kadar kin ve nefretle doldurulmuşsun/dolmuşsun. Silkin ve karşıdakinin ümmetinden olduğunu unutma kendine gel. Ne olur Allahu Ekber diyerek Ümmetdaşını öldürme… Allah Müminin kanını, Mümine haram etmiştir bilmiyormusun? Şimdi ümmetdaşlarıma bazı sorular soracağım, lütfen sıtki kalple cevap verelim/verin.
Son 20 yılı degerlendirelim kaç Müslümanın kanını Müslümanlar, Ne kadarını başka din mensupları? Biraz düşün, düşünmez misiniz ayetleri hakkı için düşünelim…
Bütün Ümmet'i Muhammed den ricam şudur, ortak Anayasamız Kurandır, aramızda ki sorunları çözecektir, yeter ki biz aramızdaki sorunlara Kuran'ın rehberliğinde çözüm arayalım. Şunu unutmayalım Kuranın çözümü Allah'ın çözümüdür. Allahu Ekber diyerek birbirimizi öldürmek yerine Allahu Ekber diyerek Kuran'a sarılalım.
Hepimiz biliriz ki dinimiz iyiliği emreder, kötülükten men eder, biz ne kadar iyilik yapıyor veya vesile oluyor Allahın emirlerini yerine getiriyoruz? Öte yandan ne kadar kötülük yapıyor veya vesile oluyor emirlerine karşı geliyoruz? Bizim gercek inanan olup olmadığımızı buradaki iyilik ve kötülük, kardeşlik, düşmanlık içinde olduğumuzla ortaya çıkacaktır. Biz biliyoruz gercek iman eden ne yapar? Siz Ümmetdaşlarımdan ricam Allah rızası için iman edenler gibi davranalım.
Bizim yaşadıklarımızı gördüğümde ben bir Müslüman olarak kendimizden utanıyorum, biz 1400 yılı geçkindir İslam dini mensubu olduğumuzdan eminmiyiz? Yoksa 14 asırdır, inanıyor taklidi mi yaparak yaşıyoruz? Biz Müslümanlar olarak İslamın yaşandığı ülkeleri, toplumları barış ve huzur beldeleri haline getirebildik mi, getiremedikse neden getiremedik?
Dinimizi, siyasetimizin ve ayrı ayrı yaşadığımız kültürlerimizin baskısından kurtarmamız gerektiğine inanıyormusunuz? İnanıyorsanız ne zaman kurtarmayı düşünüyorsunuz?
Kültür mü, siyaset mi, Ekonomi mi dini şekillendirmeli, yoksa din mi kültürü ve siyaseti ekonomiyi şekillendirmeli hiç düşündünüz mü? Din ekonomiyi siyaseti ve kültürü etkilemeli diyorsanız ne zaman etkilemesi için adım atacagız?
Biz hangi din üzere yaşıyoruzda bu yaptıklarımızı yapıyoruz, Kuran İlahi emirler bize bu yaptıklarımızı mı emrediyor, Peygamber bu yaşadıklarımızı mı yapmış, yaşamış? Bir terslik olduğu aşikar, bunu ne zaman fark edecegiğz?
Dünyada kadını toplumsal hayatın dışında tutan toplumların agırlıklı olarak İslam topluları olduğunu bilmiyormusunuz? Kadın erkek ilişkilerinde kuranın yolunu degil nefsimizin yolunu tercih ettiğimizin farkındamıyız? Peygamberimizin kadınlara davranışını bir Ümmeti olarak örnek almalı degilmiyiz?
Aynı Allah'ın gönderdiği dine inandığımızı söylüyor, aynı peygamberin ümmeti olduğumuzu idia ediyor, aynı kıbleye yöneliyoruz, bütün bunlara rağmen bu kadar düşmanlığı nasıl üretebiliyoruz? Çıkar ilişkileri ve siyaset diyorsanız, Hicret de yaşananlara bir bakalım, Mekke den, Medine'ye hicret edenleri, Medine'liler nasıl karşılamış? Bu olaya bakarsak ekonomik çıkar ilişkilerinin ne kadar önemsiz olduğunu bize anlatan bir olaydır. Onları örnek aldığımızı söylüyoruz, onların ellerindekileri gelen Mümin kardeşleriyle paylaştıklarını bilmiyormuyuz?
Siyasal ve kültürel ayrılıkların dini yok sayarak ümmetin arasında ümmet bilinci, birliği geliştirememesini geçtik, düşmanlığa neden olmasına, bu düşmanlıktan dogan zulme ümmetdaşlarımızın ne kadar daha maruz kalmasına izin verecegiz?
Hac ziyaretlerinin amacının Ümmet bilinci ve birliği oluşturmasının geregini ne zaman fark edecegiz?
Hac ziyaretleri esnasında, sorun yaşayan, açlık ve yokluk çeken ümmetdaşlarımızla dayanışma yapıldığına hiç tanık oldunuz mu? Biz burada tıka basa yer içerken dünyanın başka bir noktasında aclık ve zulümle yaşayan müminlerle dayanışma amacına Haccı ne zaman cevirebilecegiz?
Başka başka ülkelerde yaşıyor oluşumuz, başka başaka diller konuşuyor oluşumuz, başka başka yönetim sistemleri tercih edişimiz, geleneksel yaklaşımlarımızın Ümmet birliğini bırakın Ümmet bilincini yok etmek üzere olduğunu ne zaman fark edecegiz? Bu tercihlerin birliğe engel olmadığını fark ederek birlik için çalışma bilinci oluşturmalı degil miyiz?
Allah'ın bizi yaratarak, kedisinden de ruh üfleyerek bize dünyayı imar etme görevi verdiğinin ve bizi kardeş ilan ettiğinin bilincindemiyiz? Bunu ne zaman ilkelerimiz haline getirecegiz?
Ümmet'i Muhammet'in durumunu Peygamberimiz görüyor, üzülüyordur, peygamberimizi üzmeye ne kadar daha devam edecegiz?
Bütün Ümmetdaşlarımdan acil ricamdır, daha çok Müslüman kanı dökülmemesi için ne gerekiyorsa onu yapalım, fitnenin, fesatın neden olduğu düşmanlıkları ortdan kalıdrmak için Kuranın çözümüne hep beraber evet diyelim. Kuranın çözümünün ise Allahın çözümü olduğunu bilerek, Ümmet'in arasındaki düşmanlıkları çözme görevini bize Allah'ın, (Hucurat -9 ayetiyle) biz Müminlere verdiğini unutmayalım diyor…
Bütün Ümmetdaşlarımdan birbirleri ve İnsanları Allahu Ekber diyerek öldürmemelerini ivedilikle rica ediyorum… Saygılarımla arz ederim…
Sıtdık Fani >> www.vatandasfikri.com >> Ankara - 2013
|
|
|
Bu Üyenin Diğer Yazıları |
|
|
|
Reklam |
“Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur."
M.Kemal Atatürk
Adrese Git |
|