TEKNE MÜSLÜMANLIĞINDA TAKVA MÜSLÜMANLIGA GECEBİLMEK
Çocukken biz tekne orucu tutardık, sahurda başlar öyleye doğru da orucu açardık, bu aralarda gizli gizli de bir şeyler yerdik, içerdik Anamıza/Babamıza oruç bozuldu mu derdik, onlarda unutarak yedinizse bozulmadı derlerdi… Bunlar bizim gelecekteki ibadetelerimiz için antremanlardı, iler de tekne orucundan gerçek oruça geçecektik… Geçebildik mi?
Bu ancak iman üzere bir bilinçle oluşacak durumdu, iman neydi, bizde sadece ibadetlere mi neden olmalıydı, din neydi ne gibi ilkeler içeriyordu? Allah bilinci, iman bilinci, içinde ibadetler yapmak aslında dine giriş gibidir…
Bunu şöyle acarsak daha iyi olacağını umut ediyorum, abdesttin amacı ibadete girişse, ibadetin amacı da dine giriştir, bunu La ilahe illallah diyerek başlayarak yaparız… Tek ilahımız vardır, tek ibadet edeceğimiz vardır, anlamındaki bu kavram, La, derken her şeyi ibadet ve iman ederken, iş ve işlemlerimiz d onun gerisine attım demektir.. Yapabiliyormuyuz? Yapanlar olabilir ama ben yapamıyorum, bu demektir ki tekne Müslümanlığından, takva Müslümanlığına henüz geçemedim demektir.. Çalışıyorum geçmeyi umut ediyorum, geçmemiz gerektiğini düşünüyorum… Yoksa Müslümanlığımız aynı çocukken tuttuğumuz, tutuyormuş gibi yaptığımız ama tutmadığımız oruçlara benzer ki, sanki Müslümanlığımız Allah korusun mış gibi olur… Bunu agır olarak kabul eden ve kızan Müslüman kardeşlerime izninizle şunu hatırlatayım mı? Son bir gün için de, son bir hafta için de, son bir yıl için de, yaptığımız haksızlıkları, neden olduğumuz adaletsizlikleri, ahlaksızlıkları, hak etmediğimiz, ama yasal olarak verilenler ve bunların kimin hakkı olduğu üzerine düşünmeden algığımız yaptığımız hareketleri düşünürsek az bile olduğunu anlarız… Hatta arsızlaşmış ve daha çok talep eder hale gelmişsek, başkalarının hakkına çeşitli bahanelerle (Ticaret Hakkı gibi, Makam, Mevki Hakkı gibi) el koyuyorsak… Din bize etki yapmamış demektir, dinimizin etkisi tekne Müslümanlığından takva Müslümanlığına geçişle mümkün olacaktır.. Bu ise ancak bilinçli bir Müslümanlıkla mümkün olacaktır.. Bu ise takva Müslümanlığıyla mümkündür, biraz takva Müslümanlığı üzerine durarak yazımıza son verelim mi?
Bunun için ilk olarak “La ilahe illallah” kelime-i tevhidin ilk adımını atmamız gerekir, bu ise şu demektir “Allah’tan başka, hiçbir ilah yoktur” demektir. Allah’ın rabliğinin, ilahlığının, ondan başkasına ibadet edilemeyeceğin bilincidir.. Ondan başkasına kul olunamayacağı, davranışlarımızda bunları dikkate alarak yaşayacağımıza söz vermektir, bu söz üzere kalbi, bir teslimiyetidir. Acaba bizim Müslümanlığımız böylemi? Bunu ben kendi adıma kendimi sorguluyorum, sizlerin de bunu yapmasını rica ediyorum… Anlamını bilerek, içten, samimice “LA İLAHE İLLALLA” demek, diyen Müslüman da Allah bilincinin yüksek olması demektir. Allah ne demektir, kelime anlamının bize neler söylediği üzerine durarak yazımıza son verelim.. Allah bilinci Takva Müslümanlığının zirvesine çıkmamıza yardım edecektir…
Allah; Yüce Yaratıcının özel ismidir, bu isim, O'nun kemal, cemal ve celal sıfatlarının ifade ettiği anlamların tamamını kapsar. Allah'ın diğer isimleri ise Allah'ı tasvir eder. Allah özel isminin hiçbir dilde tam karşılığı yoktur. Arapça ilah, Türkçe tanrı, Farsça hüda, İngilizce god, Almanca gott kelimeleri "Allah" kelimesi gibi özel isim değildir. Bunlar, ilah, ma'bûd, rab gibi cins isimlerdir. Allah kelimesi ikil ve çoğul yapılmaz. Bu isim sadece hak ma'bûdu, varlığı zorunlu olan yaratıcıyı ifade eder. Başka bir varlığa, Allah ismi verilemez. Yani Allah'ın adaşı yoktur. Diğer isimler çoğul yapılabilir. İlahlar (âlihe), tanrılar, rablar (erbab) gibi. Çünkü hak veya batıl ma'bûda tanrı, hüda, ilah denilebilir. "Allah" isminin çeşitli asıllardan türediği ileri sürülmüşse de "el-ilah" kelimesindeki hemze olan elifin düşürülmesiyle elde edildiği görüşü tercih edilmektedir. Bizim için Allah var olanları yaratandır, bizi yaratandır ve bize Peygamberlerin aracılığıyla nasıl yaşamamız gerektiğinin ilklerini gönderendir…
Biz de bu ilkeler aracılığıyla amel yapmamız için, bu ilkeleri kendi dilimizle anlayarak, kendi yaşadığımız ortamlarda uygulayarak, “Tekne Müslümanlığından Takva Müslümanlığına” geçebiliriz Umuduyla Selam ve Saygılarımla..
Sıtdık Fani – 10.2.17 --- vatandasfikri.com
Kavram açıklaması
TAKVA - İTTİKÂ
Bir şeyi korumak, zarar verecek şeylerden sakınmak, bir şeyi başka bir şeyle tehlikelere karşı korumaya almak anlamındaki "vikâye" kökünden gelen ittikâ; sözlükte; kuvvetli bir himayeye girerek korunmak, sakınmak, kendini muhafaza altına almak, bunun gereği olarak korkmak ve çekinmek demektir. İttikânın isim şekline takva denir. Din ıstılahında ittika ve takva; imân edip emir ve yasaklarına uyarak, Allah'a karşı gelmekten sakınmak, dünya veya âhirette insana zarar verecek, ilâhî azaba sebep olabilecek inanç söz, fiil ve davranışlardan ve her türlü günahtan sakınmak anlamına gelir. Takva sahibine muttaki denir.
Kaynak - http://www.diyanet.gov.tr/dinikavramlar
|