|
|
|
Genç Yazarlarımız |
|
Reklam |
İMAN ETMEDİKCE CENNETE GİREMEZSİNİZ, BİRBİRİNİZİ DE SEVMEDİKCE İMAN ETMİŞ OLAMAZSINIZ!
H.z. Muhammed
Adrese Git |
|
|
|
HAFIZLIK |
HAFIZLIK
NE KADAR GEREKLİ ?
KAÇ HAFIZA İHTİYACI VAR?
Hafızlık Kuran'ın orjinal metininden ezberlenmesi demektir, buna ne için ihtiyaç duyulmuştur sorusuna bu yazıda cevap bulmaya çalışacagız… Ardından devamın da, ne kadar ihtiyaç vardır? Devam edecegiz…
Önce neden hafızlığa ihtiyaç duyulmuştur üzerine düşünmeye çalışalım…
Evet neden ihtiyaç duyulmuştur sorunu sorduğumuz da aldığımız cevap Kuran metinin, ayetlerin kaybolma tehlikesinden dolayı ayetler ezberlenmiştir…
Devam edersek bu soruya cevap aramaya…. Kuran'ı çogaltma imkanları olmadığı için ezberleyerek bir yerden bir yere taşıma ihtiyacı duyulmuş, nu nedenle çoğaltılmış da olabilir…
Başka ne amaçla dersek, düşmanlar tarafından ele geçirilip yok edilmesi de akla gelebilir… Başka başka asıl maksada gel der gibi bakmayın bana… Evet, sevap kazanmak için de ihtiyaç duyulmuş olabilir… Kuran okumak ibadettir, sevab kazanmak için de diyebilirz…
Kuran'ı anlamadan ezberlemek ne kadar sevabtır bu ayrıca tartışılır bir konudur… Yani, bu ilahi metin bize ne için gönderilmiştir dersek bu konunun da can alıcı sorusunu sormıuş ve cevabını bulduğumuz da hafızlığa şimdi bu kadar ihtiyaç varmıdıra geçebiliriz?
Allah'ın mesajını anlayarak, okumak ve uygulayarak yaşamak bir imanlının görevidir. Sıtdık Fani
Kuranın kaybolma ihtimali var mıdır? Yok… Kuranı çok rahat kopyalayabiliyormuyuz? Evet… Sesli ve yazılı metni her yerde var taşıyabiliyor ve ulaşabiliyormuyuz? Evet.. Düşmanlar gelip yok edebilirler mi? Hayır… Allah Kuran'ın korunmasını üstlenmiş mi? Evet… Kuran ezberlenmesinden çok, anlaşılarak uygulanması gereken bir kitap mıdır? Evet… Kuran'ı uygulamamız için anlamamız gerekmez mi? Evet anlaşılsın diye indirilmiştir… Uygulamak için dilimiz Türkce den veya orijinal Arabcasından Arabca öğrenerek anlamamız gerekmez mi? Gerekir…
Hafızlık yapan gençlerin çogunluğu anlamadan okumaktadır, bu nedenle Kuran'ın mesajını ne Hafızlara, ne de anlamadan okuyan topluma ulaşmamaktadır.. İlahi mesajların ulaşmaması demek Allah korusun imani zayıflıklar içine düşeriz demektir.
Türkiye de Hafız Kurumu
Hafızların Sayısı ve Sorunları
Türkiye’de 100 bine yakın hafız bulunuyor, bunlardan ¼ inin kadın olduğu sanılıyor.. Köylerde dededen toruna hafızlık yapılan aileler bu rakamlara dâhil değil…
Gençler Ailelerin Önerileriyle Tercih Ediyorlar
Hafız adaylarının çogu, Kuran’ı Kerim’in yarısını ezberledikten sonra eğitimine devam etmeme kararı alıyorlar. Bunun çeşitli nedenleri var, bunların arasındakiler ise başlıcaları şunlardır… Bir öğrenciler, ailelerinin yönlendirmesiyle Hafızlıga başlaması, iki Hoca öğrenci ilişkilerinde ki kopukluklar . Üç ailevi sorunlar, taşınmak, boşanmak veya ekonomik nedenler.
Bir Hafız adayı anlatıyor: Hafızlık yapmamı ailem istedi, ben de kabul ettim, çok zorlanyordum, kolay ezberliyorum, bana sıkıntı veren şey, sürekli kendimi kısıtlamak zorunda kalıp dış dünya ile irtibatı koparmam oluyor… Emsallerimle temasım neredeyse koptu… Burada telefon, internet yok, sürekli aynı şeyi yapıyoruz, bu durum da beni zorluyor. Sabah kalk, akşama kadar ezber yap, yat, ertesi gün yine aynı şeye devam et… Kursdan çıkıp eve gittiğimde yaşıtlarıma bakıyorum da sanki farklı dünyalarda yaşıyoruz. Ben biraz daha rahat olmak böylece Hafızlık eğitimimi tamamlamak istiyorum. Bizim için bir orta yol bulunması lazım bunun için yeni bir sisteme ihtiyacımız var. Yoksa işimiz çok zor.”
Hafızlar da Psikolojik Baskı
Görüştüğümüz hafızların hepsi ‘Kalbinde Kur’an taşıyorsun’ cümlesinin altında her zaman ezilmişler. Türkiye’deki çoğu hafız gibi onlar da bu zorlu yola kendi istekleriyle çıkmamışlar. Üzerlerindeki manevi sorumluluk zaman zaman bellerini bükmüş. Aileler çocukları hakkında karar verirken düşünseler ‘Acaba kızım-oğlum bu sorumluluğu üzerinde taşıyabilir mi diye… İsteksiz başlayan çocuklar kendi kararlarını verme aşamasında ailelerinin önerilerini dinlememeye başlamaktadırlar… Bu nedenle bugün hafızların çoğu ezberlediklerini unutuyor. Aileler bir hevesle yolluyor bu hevesle olacak bir iş degildir iyi düşünülüp planlaması yapılmalıdır. Ülkemizin ihtiyaçları baz alınarak Hafız sayısı azaltılma ve o meslegin önemi daha da artacaktır… Bence hafızlık tercih aşamasın da ve eğitim aşamalarında yapılan hatalardan dolayı sorunlar yaşanıyor… Tam üniversiteye gitme aşamasın da 2-3 yılını bu işe ayıran çocuklar üniversiteye hazırlamada da geç kalıyorlar…
Nasıl Hafız Olunuyor ve Kalınıyor
öncelikle her cüzün son sayfası, ardından bir önceki sayfa ezberleniyor. İkisi birlikte okunuyor. Onlara tek tek yeni sayfalar eklenerek, bu şekilde cüzler ezberleniyor. Daha sonra da 1 ile 30’uncu cüz arasında defalarca gidip geliniyor. Sağlam bir hafızlık tekrarların kısa aralıklarla ve sık sık yapılmasıyla mümkün olduğu biliniyor…
Ayrıca, ezberlenmemiş sayfaya çiğ-ham, daha önce ezberlenmişlere de pişmiş-has deniyor. Hafızlık, kişiden kişiye değişmekle birlikte 2-3 yıl arasında tamamlanıyor.
Hafızlara Öneriler
Hafızlığı koruma planı yapın. Bir günde ne kadar tekrar etmeniz gerekiyor belirleyin, bu programa göre hareket edin.
Takvime göre cüz çalışın. Ayın 10’uysa 10’uncu cüzü tekrar edin.
Zihnin açık olduğu zaman dilimlerini seçin. Sabahın ilk saatlerinde zihin açıktır ve okunanlar daha zor unutulur.
Ramazanı beklemeden sürekli mukabele okuyun ve dinleyin.
Hatimle namaz kılın veya kıldırın.
Hafızlık hocalığı, imamlık, müezzinlik yapın.
Teknolojinin faydalarından yaralanın. Yolda, otobüs beklerken, boş zamanlarınızda Kur’an-ı Kerim hatmini MP3’lerden, cep telefonunuzdan dinleyin.
Meal okuyun, Kur’an ile irtibatınızı her zaman sıcak tutun.
İstihdam Sorunu
Resmî rakamlara göre Türkiye’deki 100 bin diplomalı hafız olduğu varsayılırsa, bunlardan sadece 20 bine yakını Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde çalıştığını kabul edersek. Geri kalan 80 bin e yakın hafızın ne yaptığı, nerelerde istihdam edildiği bilinmiyor. Hafızların çoğu öğrencilik döneminde yaşadıkları zorluklar sebebiyle Diyanet bünyesinde çalışmak istemiyor. Bir de öğrenciyi eğitim sürecinde kimse yönlendirmiyor. Hafızlık bittiğinde genç ne yapacağını bilmiyor. Eğer ailesi de bilinçli değilse sadece hafızlık diplomasıyla yetiniyor. Oysa hafızlık eğitimi alan biri zekâsını ve disiplinli çalıştığını kanıtlamıştır. Birçok alanda kendini geliştirebilir. Ütün bu zorluklar göz önüne alındığında ihtiyaç fazlası Hafız yetişmemesi gerektiği anlaşılmaktadır… Bu gençlerin büyük bölümü başka mesleki alanlarda egitilerek iş güçü olarak topluma üretmek için katılmaları sağlanmalıdır…
O zaman Kuran okunulacak, anlaşılacak ve hayatımıza birey olarak rehber alınacak… 6666 ayeti ezberlemek yerine, Ahlak ve adalet içeren 666 ayet anlayıp uygulanmasının daha sevab olacagı ortada iken… Hele, hele bir de anlamadan ezberleyenler sayı dikkate anlındığında bu oran hakkında elimiz de bilgi yok ama ben, okuyanların ve ezberleyenlerin neredeyse %75-80 inin Kuranı anlamadan okudukları ve ezberledikleri düşüncesindeyim… Bu konu üzerine dikkatlice durulmalıdır… Bu kadar hafıza ihtiyaç varmıdır? Varsa bile kimlerin egitilmesi gerekir? Gibi soruların cevapları sadece ilahiyatcıların degil, aynı zaman da egitimcilerin ve sosyologların cevaplandırması gerekir… Bu gençlerin çoğunun anlamadıkları Kuranı ezberlemeye harcadıkları zamanı Kuran'ı Meailinden anlayarak ilahi mesajı öğrenmeleri gereginin altını tekrar cizerek… Bu gençleri Din egitimin yanı sıra, hatta daha da öncelikli olarak bilimsel gelişmelere neden olacak bilgilerle ilgilenerek Ümmetin ilim alanın da gelişmesine katkı sunması gerekmez mi?
Kuranı anlamadan okusak da, ezberlesek de ne içinde yaşadığımız topluma, nede İslam toplumlarına ne maanen nede madden fayda vermeyeceği ne zaman anlarsak işte o zaman toplumsal sorunlarımızı aşacağız, toplumumuz için, Millet ve Ümmet için bilimsel çalışmalar yapacagız… Bunun içinde gençlerimizi ezberci egitimden kurtarmak, okuyan, anlayan, anladıklarıyla hem dünyaları için, hem de ahiretleri için düşünceler ortaya koyan ezberleyenden çok düşünen, bilimsel çalışmalar yapabilecek nesiller yetiştirmeliyiz…
Nihai olarak anlamadığım bir metni ezberlemenin, yada çocuklarımıza gençlerimize ezberletmenin Üstelikte bu kadar çok genci hafız olmaya yönlendirmenin hem zihinsel, hem de ekonomik bir maliyeti olduğunu unutmayalım… Çocuklarımıza mutlaka Kuranı anladıkları dil olan Türkçe meallerden Kuran bilgilerini verelim…
Bir öğrenme yöntemi, iki öğrendiklerimiz anlama yöntemi, üç bunu hayatımıza aktarma yöntemi üzerine durmalı yeni düzenlemeler yapmalıyız dilek ve önerilerimle…
Sıtdık Fani --- Ocak 15 – www.vatandasfikri.com
Kaynak
1- Tûba Kabacaoğlu - Türkiye’de hafız olmak - http://www.aksiyon.com.tr/kapak/turkiye-de-hafiz-olmak_527872
|
|
|
Bu Üyenin Diğer Yazıları |
|
|
|
Reklam |
“Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur."
M.Kemal Atatürk
Adrese Git |
|