NAMAZ SÜRELERİ -1
FATİHA ve İHLÂS SÜRELERİ
Namazda her rekâtta okuduğumuz bir süredir fatiha, buna rağmen anlamını çoğumuzun bilmediğini gördüm, okumak anlamayı gerektirmektedir, yoksa anlamadıktan sonra okumanın anlamsızlığını bu zamana kadar söylemeyenlerin toplumumuza karşı ciddi bir vebal altında olduklarını ifade ederek başlayalım düşünce paylaşımına. Anlamadan okuyanlara gelince de kardeşim, anlamadan okumanın sevap olduğunu bize anlatanlara şu soruları neden sormazsın. İslam dini eylem dini degilmidir? İslam dini amel dini degilmidir? Ben anlamadığım bir mesaj üzerine nasıl eylemde bulunabilirim? Bize ulaşmayan mesaj yüzünden nefs terbiyesini başaramamış Müslüman sayısının fazlalığını Müslüman toplumlara bakınca anlayabiliriz. Adaletten yoksun, ahlaken zayıf, nefs terbiyesi acısından eksiklik içinde olunmasını/olmamızı yok sayamayız. Bunu sadece anlamadan okunmasına da bağlayamayız, demek ki inanç açısından da zayıflık içindeyiz ki, bunun nedeni inançımızı tam bilmemek olabilecegi gibi, inancımız üzerinden kültür inşa edemememiz de olabilir. Bütün bunların topluma yansıması sosyal adaletten uzak bir toplum olmamıza neden olmaktadır. Sosyal adalet, hem ekonomik adaleti, hem de insanlar arasındaki, hak ve adalet bakımından eşitliği ve özgürlüğü gerekli kılar. Bunu açmak gerekirse en büyük Allah'tır, başkasına kulluk, yasaktır, herkes Alla'hın kurallarına karşı sorumludur, bu kuralllar kaşısında herkesin eşitlik içinde olması inancın geregidir. Fatiha ve İhlas sürelerini dikkatle okur, düşünürsek anlayarak okumanın bizlere mesajı ulaştıracağını ve böylece mesajla ruhlarımızı zenginleştirerek nefslerimizi terbiye etme fırsatını yakalamış olacağımızı umut ediyorum.
Namaz da en çok okuduğumuz iki süreyle başlayalım isterseniz birisi, Fatiha digeri ise İhlâstır.
Önce Fatiha süresinin anlamını birlikte anlamaya calışalım isterseniz.
Mekke de inmiştir, 7 ayettir, Kuran onunla başladığı için açılış anlamına gelen "fatiha" ismini almıştır. Süre içeriğiyle sanki Kuranın özetidir, bunda çok İslam alemi hem fikirdir. Hamd, Rab, Rahman, Rahim, Yevmuddin, İbadet, Sırat-ı Mustağim gibi Kuran'ın anahtar kelimelerini içeren, ifade eden bir süredir.
Bismillâhirrahmânirrahîm.
1. Rahman (ve) rahim (olan) Allah'ın adıyla.
Merhametli ve çok merhametli olan Allah'ın adı ile işlerimize, abdestimize, namazımıza, duamıza başlarız, onun merhemetine sıgınır bizde karşılaştığımız kimselere karşı merhametli olmaya calışarak onun rızasını kazanmayı umut ederiz. Onun sevgisi ve merhameti sonsuzdur, güvenir, sıgınırız.
2. Hamd (övme ve övülme), âlemlerin Rabbi Allah'a mahsustur.
Biz en öncelikli Alla'hı övmeliyiz, överiz, âlemlerin yaratıcısı, düzenleyicisi sahibi olanı en çok övmeye layıktır. Alemler ve biz varsak onun ol deyişiyle olmuştur, olmuşuzdur. Bu nedenle övgü sıraalmasın da en üst makam Rab'tir. O din gününün ve bizim sahibimizdir. Alemleri ve bizi yaratan Rab, yarattığı düzen içinde bize yapıp yapamayacaklarımızı ögütleyerek bizi terbiye edendir.
3. O, rahmandır ve rahimdir.
Merhametli ve çok merhametli olan Allah'ın adıyla işimize ve namazımıza başlarız, onun merhametine sıgınır bizde karşılaştığımız kimselere ve canlılara karşı merhametli olmaya calışarak onun rızasını kazanmayı umut ederiz. Sevgisi ve koruyuculuğuna sığınmak için onu sevgi ve saygıyla anarak onun sevgisine ve merhametine sıgınırız. Bize emrettiği iman ederek doğru ve güzel işler yaparak, yaratıcının iyiligine ve merhametine kavuşmak ümüdiyle biz ne bekliyorsak Allah tan onu yaparak yaşarız, iyilik bekliyorsak, iyilik yaparak iyi olarak, güzel davranışlar sergileyerek yaşamaya çalışırız. Ancak onun merhametine iyiler layık olduğu bilinciyle, iyi, doğru ve güzel yaşamayı yaşam tarzımız yapma inançı ve düşüncesini eyleme dönüştürmeliyiz.
4. Ceza gününün malikidir.
Ceza ve ödül günü olan ilahi adaletin tecelli edecegi, amellerimiz karşılığında cezamızın ve ödülümüzün verilecegi hesap günüdür, o gün onun adaletine sıgınır ödülüne layık olmak için ögüt ve emirlerini şimdi yaşadığımız zaman için de yerine getirmeye çalışırız. O hem mülkün, yani alemin, hem bizim, hemde ceza gününün sahibidir. Biz bu durumda onun ögütlerine göre yaşamayı amaç edinerek onun ödülüne ulaşmayı umut ederiz. Onun adaletinden de hiç şüphe edemeyiz.
5. (Rabbimiz!) Ancak sana kulluk ederiz ve yalnız senden medet(Yardım) umarız.
Biz yalnız Allah'a kulluk ederiz, kimin kulu isek ondan yardım isteriz, biz putlara ve nesnelere tapınmayız, onların önünde diz çökmezyiz, sadece senin önünde secde ederiz. Bunun nedeni O, bütün varlıkların en üstünü olduğundandır. Bu demektir ki bizim yaradanımız da, terbiye edenimiz de Allah'tır. Ona güvenir ve ondan yardım bekleriz, yardıma ihtiyacı olanlara da biz güçümüz oranında yardım ederiz ve biliriz ki, Rab, iyi ve güzel işlerimizde bize yardım edecegini söylemektedir ve bize yoksula, yolda kalmışa, zorda olana, yetime yardım edin diye emretmektedir. Bizde, bize verilen nimetleri başkalarıyla paylaşarak yardım edersek onun ödülüne ulaşırız umudu içinde olabiliriz.
6- Bizi doğruluk ve dürüstlük yolunda yürüt…
Bu yolu iman edenler, "Srat-ı müstakim" yolu olarak bilirler, bu yol Allah'ın bize gösterdiği yoldur, bu yolda günah sayılan, haramdan ve yasaklardan uzak durmak, helal olanları yapmak, ögüt, emir ve tavsiyelere uyarak yaşanılan bir yoldur. Biz bu yolun yolcuları iyilik, doğruluk, güzellik, adalet ve ahlak üzere yaşayacağımıza "Lailahe ilallah" derken iman ederek kabul etmişiz ve bu yolun yolcusu olarak yaşayacağız. Allah adaletten, doğruluktan ayırmasın. Allah doğruları ve dürüstleri sever, bize de onun sevgisinin nasip olması için doğru ve dürüstlük yolunda yürümeyi nasip etsin.
7. Kendilerine lütuf ve ikramda bulunduğun kimselerin yolunu; gazaba uğramışların ve sapmışların yolunu değil!
Bizi doğruluk ve kendilerine, iyilik, güzellik ve nimetler verdiklerinin yolunu nasip et, onların yoluna ilet: biz iletirsin diye senin emirlerini yerine getiriyoruz. Senin gazabına uğramışların, sapmışların yoluna degil, biz bu nedenden dolayı senin yasaklarına uyuyoruz, bizi doğruluk yolundan ayırma… Ya Rab, biz doğru yoldan giderek merhamet ve sevgine nail olmaya çalışıyoruz nasip et. Biz biliriz ki Yaratan iyiliği iyilikle kötülüğü kötülükle karşılar, bu bilinçle iyiliklerimizin çok ve yaptığımız işlerin de iyi olmasına özen göstermeliyiz.
İHLÂS
Bu süre Mekke de inmiştir, 4 ayettir, Eski dinlerin çok tanrıcılığının yanlışlığını ve tek tanrı İnancını anlatır, Tevhit inancı bu sürede çok acık ve güzel ifade edilmiştir.
Bismillâhirrahmânirrahîm.
1. De ki: O, Allah birdir.
Evet, O Allah birdir dil ile diyor kalp ile tastik ediyoruz, biliyoruz ki, Tanrı da, birlik inancı inancımızın temelidir. Bu ayet bize Allah'ın bir olduğunu anlatmaktadır, Allah bizi şirk günahından korusun.
2. Allah sameddir.
O hiçbir şeye muhtaç degildir, biz ona hem oluşumuzda hemde yaşayışımızda, hemde ahrette muhtacız, onun gücününü biliyor ve ona sığınıyoruz. O bize ihtiyaçlarımız da yardımcıdır, biz ondan yardım isteriz.
3. O, doğurmamış ve doğmamıştır. 4. Onun hiçbir dengi yoktur.
O doğmadığı gibi, doğurmamıştır da, Onun benzeri, dengi yoktur, o tek yaratıcıdır ve ona dönüşümüz de kesindir. Onun ortagı, dengi, benzeri yoktur.
İşte bu iki süre birincisi bir çok Kuran'i terimi içerdiği için üzerinde çok durulmalı gereken bir süre, ikincisi ise Allah'ın tekliğini en iyi dile getrirşinden, tevhidi adeta bize haykırışından dolayı bizi samimi ve içten sadece Allah'a inanmaya davet eden bir süredir. Önerim bu iki süre üzerine başka kaynaklara da bakarak düşünmenizdir, düşünmemizdir. Allah'ın rahmeti, bereketi, barışı üzerinize olsun….
Not: Arab'ca bilmediğim için meallerden, tevsirlerden, sözlüklerden yararlanarak bu yazıyı yazdım.
Sıtdık Fani >> www.vatandasfikri.com>> Pursaklar >Ankara
Kaynak:
1- http://www.kuranmeali.com/
2-A.Hamdi Akseki – Namaz Süreleri Türkce Terceme ve Tevsiri. D.İ.B.Y
3- Dini Kavramlar sözlüğü- D.İ.B.Y
4-R.İhsan Eliacık – Yaşayan Kuran Meal/tevsir
5- Prof.Dr. Mehmet Kanar - Osmanlıca Türkce sözlük
6- Elmalı Hamdi Yazır - Kuran Meali
7- Mehmet Dikmen – Esma-Ül Hüsna
|