DİNDE DİL SORUNUMUZ!!!
Dinde dinin anlaşılamamasının en büyük nedenlerinden biri dil sorunu, ana dilinden, anlayabildiğimiz dilden, gelmeyen mesajın anlaşılmasını beklemek, anlaşılamayan bir mesaj üzerine kişisel/toplumsal değerler/ilkeler inşaa etmenin mümkün olmadığını artık anlayalım ve şekle, sese değil içeriğe, anlama değer verelim ki, dinde dil sorunu, anlam sorunu aşılabilsin… Şimdi sizle bir ayet paylaşıyorum, bu ayet üzerine cümle cümle düşünmenizi/düşünmemizi öneriyorum, önce ayeti anladığımız dilimizle yazılmış olan bir yazıdan okuyalım.. Buyurun..
“1*Biz, görevlendirdiğimiz her resulü 2*ancak kendi toplumunun diliyle gönderdik ki, 3*onlara açık-seçik beyanda bulunsun. 4*Bunun ardından, Allah dilediğini saptırır, 5*dilediğini de iyiye ve güzele kılavuzlar. 6* Azîz'dir, Hakîm'dir O!” İbrahim-4 Ayeti daha iyi anlayabilmek için bölümlere ayırdık, üzerine sesli düşünmeye başlayalım, bölüm, bölüm bakalım mı?
Birinci bölümde resuller/peygamberler görevlendirdik diyor, ikinci bölüm de biz kendi toplumunun diliyle konuşan peygamberler gönderdik toplumlara diyor, üçüncü bölümde acık seçik anlatsın, anlaşıl diye kendi dilinde konuşsun diyor, Hala anlamayan varsa, onlar sapıtır diyor, anlayanlar da iyi, güzel doğru işler yapar diyor, Allah büyüktür, hakimdir, hesap gününde yargılar diyor…. Şimdi bunları diyen bir ayet var, buna rağmen bize, bizim anlamadığımız dille dinimizin kitabını okuyan bir grup var, buna itiraz edenleri din dışılıkla suçlayan bir dini darlar var… Dini en güzel biz anlamayız bu nednele yabancı bir dille ezberleriz diyen bir bölük var, Arapca bilmesek dahi Arapcadan dinimizi okuruz diyen bunlara ne diyeceğimi emin olun şaşırıyorum… (100 bin imam var neredeyse 90-95 ini Arabca bilmiyor)… Efendim Peygamberimizin sünnetiymiş, eyvallah, iyide Peygamberimiz Arabca Kuranı, Türklere mi okumuş, Araplara mı?
Peygamber her fırsatta toplumunun Kuranla tanışması için onlara Kuran okunmasını öğütlemiş, cenazede, düğünde, dini olarak önemsenen günlerde hep Kuran okunmuş… Burada bizim aklı evellerin, pardon gerilerin, kaçırdığı bir nokta var, Kuran hangi dilde okunmuş, okunan toplum hangi dili anlıyormuş? Okurken orada dinleyen toplumun diliyle okunmuş değil mi Kuran? Dönelim biz Türklere, yok gidelim bir japona, yok yok dönelim bir Almana Arabca kuran okuyalım… Bize ne der, bize hangi gözle bakar, Japonu dine davet ederken Arabcaylamı davet etmeliyiz, onun anladığı dil olan Japoncayla mı? Bu konunun tartışılması bile abes, buna rağmen Kuranı Türkceye çevirenlere bile zaman zaman densizlikle olsa gerek, hayırla anılmasını hak edenlere, kafirlik iftirası atarak suçladıklarına tanık oldu bu toplum… Artık yeter..
Ne bize zulmedin, nede Kurana, evet anlamadığı bir dille birine Kuran okumak zulümdür, anlaşılmayan dinin kitabı Kurana da zülüm yapılmaktadır, daha ne diyeyim, Allah bize feraset versin, Allah bize Kuranı anlaşılır kılsın, Allah bize Kuranın feyz ve bereketinden yararlanma idrakini nasip etsin…. Amin!! (Amin demek, öyle Kabul Edilsin, demektir) Selam ve Saygılarımla…. Ramazanımız Mubarek (Mubarek olsun demek verimli olsun demektir) Olsun…
Sıtdık Fani – vatandasfikri.com – 11.4.21
|