BANA HİKAYE ANLATMA ÖRNEKLERİMİZE SAHİP ÇIK

Bana hikaye anlatmayın, anlattığınız tarihi olaylara, örneklere sahip çıkın, onları yaşayın ve bu yolla yaşatın.

Bizim yöneticiler ben beni bildim bileli halka gösterirler talkımı kendileri götürür salkımı, nereden çıkarıyorsun dersen,  son 50 yıla bakın, çok uzun bir süre oldu son 20 yıla bakın, çok mu uzun oldu son 10 yıla bakın, yok, yok şu ana bakın… Hiçbir şeyin degişmediğini görecekseniz, biri ulusal güvenlik der, bizde paronaya yaratır, bir irtica der paranoya yaratır, biri din elden gidiyor der paronoya yaratır, biri vatan elden gidiyor der, biri hainler bize saldırıyor der, Yunanistan yarın bize saldıracak derdi… Der oğlu der…. Amaç bizi cambaza bak cam,baza bak diyerek cüzdan calanlar gibi, ve eskiden carpmak derlerdi, şimdilerde kap kaç diyorlar, evet cambaza bak dendiği zaman daha çok dikkat etmemiz gereken andır bunu bilelim… Paronaya ve hikaye anlatanların efsununa kapılmayalım… Çok anlatılan bir hikayeyle devam edelim…

H.Z Ömer Kendi işini yaparken kendi mumunu yakardı, devletin işini yaparken hazinenin mumunu yakardı diye hikaye anlatarak ağlayanlar artık çok komik oluyorsunuz. Bana sen ne yapıyorsun onu anlat… Ben de size sahiy bir hadise konu olan olayı anlatayım ama ağlamadan sızlamadan bunu hayatıma uygulamaya çalışarak anlatayım. H.Z Ebu Bekir'in bir gün devesinin üstündeyken kırbacı yere düşer, devenin ensesini okşayarak devesini çöktürür ve kıbracını alır. Bunun üzerine yanındakiler ona şunu sorarlar:  Neden onu size vermemizi emretmediniz derler? H.z Ebu Bekir şöyle bir hadis rivayet eder. " Dotslarım Resulullah, bana insanlardan hiçbir şey istemememi emretti, der". (Hadis kaynagı Amed) Yazılı kaynak ise " Halifler Tarihi" Ben bizim kamu yöneticilerine bakıyorum da, yanın da çalışanlarına camı aç, kapat, klimayı aç kapat, elektirik faturamı yatır,(Allahtan çalışanlarotomatik ödeme den dolayı bu özel hizmetten kurtuldular) bazıları abartıyor ayakkabımı boyat, utanmasalar başka şeyler de isteyecekler. Kamu yöneticilerinin diger davranışları ise, kamu hazinesine karşı sorumlulukların da tarihsel örneklerden %100 daha ters davranmalarıdır… Kamu malımı hiç önemli degil, hazineden mi çıkıyor çıksın varsın, evet beyler fakir, fukaranın hakkını car cur edenler… Her şeyi biliyorsunuz hiçbir şey demiyorum… Sadece kaynakları gerektiği gibi kullanmamak bize vebal yüklemez mi diye soruyorum… Vatandaşlarımız, ümmetdaşlarımız, milletdaşlarımız yoksulluk içinde yaşarken, bizlerin/sizlerin lüks için de yaşamamız vebal yükler, bunu da düşünebiliyoruz ama uygulamada eksikliklerimiz var. Öte yandan şimdi tahrikat şıhına hizmet etmek artık neredeyse sevab haline geldi. Hele, hele bir de cebimiz biraz para görmüşse, küçük çaplı bir patron ve yönetici olmuşsak, ya da bir grubun lideri olunmuşsa, Allah esirgesin her şeyi ayagımızın altına ister, karşıdakilerin mutsuzluğu pahasına yaşarız…

Bu yaptıklarımızla kıyaslandığın da, çok ters davranan tarihsel kişilikler olabilir, çok dep depeli yaşantıyı seven kişilerde olabilir. Ama şunu unutmayalım!!

Rast gele örnekler vermeyelim, duralım,  susalım tarihsel kişiliklere karşı eylem ve söylemlerimizde çok dikkat edelim. Allah rızası için tarihsel örnek kişiliklerden örenek verirken bize ne kadar uyuyor diye bakalım, en lüsk yerlerde yaşarken, H.Z Ömerin elbise hiakyesini anlatmalayalım, dalga greçmek gibi olur, ne tarihin derinliklerinde yaşayan büyük zatlarla, nede vatandaşlarla dalga geçmeyelim, onların örnekliklerini anlatırken örnek almamız gerektiğini unutmayalım, onların yaşadıkları olayları hikaye gibi anlatmayalım, gösterdikleri örneklikleri yaşayalım, yaşatalım. O tarihsel kişilikler hatalarıyla günahlarıyla ilahi adalete teslim oldular, onların ruhlarını kendi hatalarımızla rahatsız etmeyelim.…

Sizin/bizim Allah'a şükürler ki daha henüz amel defterimiz kapanmadı, siz/biz ne yapıyorsak, ya da yapmamız gerekirken ne yapmıyorsak, az bir şey inanıyorsak ki, iman ettiğimizi her fırsatta söyleriz. O zaman hesab günü, hesap görülecegini unutmamalıyız.

Tarihsel kişilikler sömürülmek için yaşamadılar, bazı fedakarlıkları süs olsun diye yapmadılar, onlar yaşadıkları dönemin en iyisini yapmaya çalıştılar, yapanlardan Allah razı olsun, yapamayanları da Allah affet etsin dileklerimle, selam ve sevgilerimle…

Sıtdık Fani – Kasım 14 - - www.vatandasfikri.com

Kaynak: Halifeler Tarihi – Celalettin Suyuti – Çeviren: Onur Özatağ – Ötüken Yayınları