Din genel olarak hayatı koruma amacıyla vahiy edilmiş, vaaz edilmektedir, bizim dinimiz İslam iman ettiğini iddia edenlerin ne kadar hayatlarını, toplumsal düzenlerini korumaktadır?!

Din neyi, nasıl korur, din canı, aklı, nesli, mülkü, dini korur der İslam alimleri, tek tek ele alalım ne kadarını, ne kadar, hangi ülkede korumaktadır… Ele almaya gerek yoktur, korumadığı, koruyamadığı aşikardır, o zaman koruyamama nedeni nedir, bunun üzerine duralım mı?

Yukarda saydığımız beş şeyin dışına çıkalım din hayatı, buna dogal hayat da dahildir, artık dogal hayat da risk altındadır, toplumsal düzeni korur diyelim ve koruyamama gerekçelerine bakalım…

Din ne emreder, kime emreder, din adaleti, ahlakı, erdemi, merhameti, iyi güzel olanı, doğru olanı barış, mutluluk, huzur için de yaşamayı emreder… Kime iman edenlerine, iman edenleri kim, İslam söz konusuysa biz Müslümanlar! O zaman şöyle bir sorun var sanırım!!

Bize din ahlak deyince, iyi nitelikler, güzel huylar, mutluluğa hizmet, degil de biz ahlakı kendi çıkarımıza olan bir şey mi anlıyoruz acaba!?! Din bize adalet deyince her yargılamada, kendimizin haklı çıktığı bir sonuç mu anlıyoruz adalet deyince, sadece hukuki degil ekonomik, sosyal, siyasal adalet de gerekiyor degil mi? Örnegin vatandaşların vergileriyle oluşan devletin hazinesi nasıl, nereye harcanacak, devlet kurumlarına görevli alınacak kim hangi ölçülerle alınacak?!? Kamu ihaleleri kime hangi ölçülerle verilecek!?! Daha da önemlisi devleti kim nasıl yönetecek, bizde bu sorun demokrasiyle aşılmış, birçok İslam ülkesinde bazı aileler devletin başına çökmüş, devleti kendi mülkü saymış, onların yanlış uygulamalarına tepki gösteren herkese dine tepki gösteriyor diye zulmedilmiş, edilmeye devam ediyor.. Din adalet mi diyor du?! Üzülerek ifade ediyorum, görülen şudur ki,ahlak ve adalet yerine iktidar ve para daha önemli denilen bir düzen çıkmış ortaya…. Neyse, ben buraya yaşanılanları yazıyorum, aslında iyi yaşansa daha iyi nasıl yaşanırdı onu yazacaktım, daha biz kötü yaşadığımızı bilmiyoruz ki!?! Neyse laiklik ve demokrasi sayesinde bizde sorunlar daha az yaşanıyor, bizim gücümüz siyasal sistemimizden geliyor… Sonra ne vardı sırada barış mı?

Merhamet, nedir ki kime duyulur, hiç düşündük mü, düşünelim bakalım ne çıkacak? Merhamet: Bir kimsenin ya da bir başka canlının karşılaştığı kötü durumdan duyulan üzüntü, acıma hissidir/duygusudur… Bakın biz kötülüğü yapan degil üzüleniz, yapılmasına üzülüyoruz, devamında üzüldüğümüz şeyi engellemeye çalışma sorumluluğu dogar, bizde doğuyor mu acaba? Ahlak yeterince yaşanmazsa, adalet yeterli seviyede degilse, merhamet de yoksa!?! Müslümanları dinleri neden koruyamıyor, neden bu sorunları yaşıyorlar anlayabildik mi? Barış, barış nasıl inşa edilir?

Din adalet üzere barış, iyidir, hayırlıdır der, biz ahlakı, adaleti, merhameti, hukuku,(şeriat hukuk demek) kaybettikse, nasıl olurda barışı sağlayabiliriz ki? Devleti ilahi kurallarla yönettiğini iddia eden bir aile varsa, o ailenin sosyal ve ekonomik eşitsizliklerini göre göre nasıl biz mutlu olur, huzur, barış içinde yaşayabiliriz ki? Ben eve süt götürmekte zorlanırken benim yöneticim, patronum 300 milyon sütlük arabaya biniyorsa, ben buna tepki gösterince fitneci oluyorsam, nasıl bu toplumda eşrefi mahlükat, onurlu bir insan olarak yaşayabilirim ki? Kısacası din ne der biz ne yaparız, hemen bazı arkadaşların dini kurallarla yönetilmediğimiz iddiasını duyar gibiyim… Size şunu öneriyorum, en adil bulduğunuz dönemi, bizde muhalif yazarlardan okuyunuz öneriyorum… Şimdi bir iktidar var ve çok adil olduğunu söylüyor olabilir, muhalefet ne diyor onu hiç dikkate almayacakmıyız? Acaba bizi kim eleştirecek de yanlış yaptığımızı söyleyecek? Din aklı korur diyorduk ya, onunla bitirelim mi yazıyı, yazı biter hayat devam eder, nasıl devam etsin sorusunun cevabını bize akıl verir?

Nasıl devam etsin istiyoruz, dinimiz ne diyor, Demokratik hukuk sistemimiz ne öngörüyor, bunları akılla anlayacağız, akıl nasıl akleder? Soruyla, bu nedir, bu nasıldır, nasıl olmalıdır, eleştiriyle bulunur, biri bir düşünce ortaya attı, bu düşünce iyimidir, kötümüdür, nasıl anlayacağız aklın eleştirisiyle… Hangi İslam ülkesinde eleştiri var, bilgi, ifade özgürlüğü, eleştiri yoksa akla pranga vurulmuş demektir… İşte bu prangalar ne hayatı, ne dini, ne demokrasiyi, ne laikligi akıl, düşünce üzere anlamaya engeldir, bu engelleri aştıkca daha iyi yaşama ulaşabiliriz.. Ulaşmak umuduyla, dilegiyle, Selam ve Sevgilerimle..

İMAN ETMEDİKCE CENNETE GİREMEZSİNİZ, BİRBİRİNİZİ DE SEVMEDİKCE İMAN ETMİŞ OLAMAZSINIZ!

H.z. Muhammed

“Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur."

M.Kemal Atatürk