MÜSLÜMANLARIN MANGURTLAŞTIRILMASI
Biz Müslümanlar, adeta kendi ellerimizle Mangurtlaştırıldık, itiraz edenleri duyar gibiyim, etmeyin ve dinleyin… İlk dönemlerde Halifeler, şehrin ileri gelen zenginleri, ilk dönem alimler Müslümanlara siz hiçbir şey bilmezsiniz, Kuranı anlamazsınız dediler mi bilmiyoruz… Ama banim yaşadığım dönem olsun, daha eskiler olsun, şu sözü sık sık duyduğumuzdan şüphe yok…
Bu şu sözdür, siz dini, kuranı, Allahın emirlerini anlayamazsınız, ancak biz anlarız size anlatırız, biz kimiz? Biz Allah’ın yer yüzünde ki gölgeleriyiz, Allah dan gelen mesajları anlarız size anlayacagınız dilde anlatırız… Biz Allah dostlarıyız, siz haddinizi bilecek Kuranı anlamaya çalışmayacak, biz ne diyorsak dinden onu anlayacaksınız!! Siz bizim adeta kullarımız olacak bizim karşımızda ölü gibi duracak, hiç bir şeye itiraz etmeyecek, söylediğimiz hiçbir şeyi sorgulayamamak harfi harfine doğru kabul edeceksiniz… Efendim anladım da insan beşer, şaşar siz hiç şaşırmazmısınız…? Biz şaşmayız…. Neden efendim? Bizim gönül gözümüz acık, gece rahmani rüyalar görürüz, siz ise şeytani… Bizim gönül gözümüz acık değil mi efendim? Sen benim ayağımın tozusun haddini bil, dinin emri bu… Efendim haklısınız da…
Biz Allah’a karşı haddimizi bilmemiz gerekmez mi, siz insansınız, ben insanım, siz kulsunuz, ben de kulum… Kulların birbirini eleştirme, sorgulama hakkı yok mu? Yok, neden ki? Bak bir daha anlatıyorum, ben Allah adına konuşuyorum, Allah’ın dostuyum, Allah sözüyle söz söylüyorum sen itiraz ediyorsun… Efendim sizin elciliğisiniz yok ki!!
Allahın mesajından anladığımı söylüyorum, en iyisini, en doğrusunu Allah bilir, onun gönderdiği vahiyi en iyi peygamberimiz anlamıştır yerine… Bizim amacımız Allahın emirlerini, peygamberin uygulamalarını doğru okuyarak günümüz için yaşam kuralları çıkarmak deseniz daha iyi olmaz mı? Ben okuryazarım, sen okuryazarsın, ben bilgiye ulaşabiliyorum, Kuran dilimiz Türkçeye çevrilmiş anlayarak okuyabiliyorum… Anlayabildiğim kadar anlıyorum, anlayamadığım yerleri de bir uzmana sorarım anlamaya çalışırım… Bu benim inancım olur, inancımdan inançsızlığımdan ben sorumluyum, benim sorumlu olduğum alanda senin bu kadar ne işin var? Benim alanıma girerken biraz haddini bilmen gerekmez mi, bu hadsizlik beni din konusunda bilgisiz yapmasın, bana balık verme, balık tutmayı öğret… Yani dini kaynaklardan nasıl yararlanırım, dinimi daha iyi nasıl anlarım, yaşarım bana hükmetmeden, öğret, bana kral olma, muhallim ol ki…. Ben kendi ayaklarımın üstünde durabileyim, ille de dini bilme konusunda birine tabi olmak zorunda kalmamayayım, biri beni mangurtlaştırmasın… Ben de Allah dostu olmak istiyorum, Allah emirlerini kendim anlamak yaşamak istiyorum… Dini bir engel var mıdır, bilmiyorum…
Müslüman toplumların temel sorunu ister dini bilgilenmede, ister siyasal kararlarda, hep yukarıdan dayatılan siz düşünmeyin biz düşünürüz, siz seçmeyin biz seçeriz, siz dini bilmezsiniz, biz bildiririz anlayışı düzeltilmedikçe.. Üzülerek söylüyorum, mangurtluktan kurtulamayacağız… Bize ters gelse, dine dahi ters bir düşünce, söz Şıhım dan geliyorsa, onun bir bildiği vardır, yanlış ekonomik, yatırım, siyasal kararlar alınsa önderimizin bir bildiği vardır, liderimizin bir bildiği vardır… Bunları dinlemezsek günaha gireriz, bunlar Allah dostları, bunlar evliyaluhlah derken, Kedimizi o kadar küçüldüğümüzün farkındamıyız? Degilsek olalım mı? Yoksa Müslümanlar olarak, dinimizle aramızda ki bu din tüccarlarının ördüğü duvarı yıkmadıkça, Dünyada bir Müslümana yakışan şekilde yaşayamacagız…
İster dini yaşamanın, ister her türlü nitelikli toplumsal yaşamın insana yakışan yaşamın ön koşulu magurtlaştıran düşüncesizlikten kurtularak mümkün olduğunu anlayarak… İnsana yakışan şekilde dünyada yaşayacağız, insana yakışan şekilde içinde yaşadığımız zaman dünyada iyi izler, iyi anılar bırakacagız, ahrete de iyi ameller hazırlayacağız ki… İnsana, Müslümana yakışan şekil de, İyi yaşamak dileğiyle… Selam ve Sevgilerimle…
Sıtdık Fani --- 21.10.17 --- vatandasfikri.com
|