MARUF VE MÜNKER
(((Maruf Olan, İyi, Güzel, Doğru, Ahlaki, Adil Olanken, Münker Olan İse Çirkin, Kötü, Zulme Neden Olandır)))
Biz insanız ve iyi yapmak için çalışmalıyız, iyi yapmak için iyi olmak zorundayız, yoksa insan olarak yaptığımız kötülüklerden birileri hep zarar görecektir… Filozoflara bakılırsa kötülük sorunu bilgisizlikten, bilinçsizlikten, düşüncesizlikten kaynaklanmaktadır, olabilir mi, olabilir.. Ama biz bu iyi, iyi bilinen iyi, üzerine Müslümanca okumayla duralım mı? Bir Müslüman inandığı dinin gereği olarak iyi yapmak, iyiyi önermek, amellerini iyiliğe vesile yapmak, kötülükten kaçınmak ve kaçındırmak, böylece iyi yapılması durumunda sevap, kötü yapılması durumunda günah kazanılacağına inanılarak, yaşamak ve yaşatmak sorumluluğu inancının gereğidir. Bunu hayatımıza yaşanılan mekanlara aktarabilmek için Maruf ve Münker üzerine bir düşüncemiz olması için bu iki kavramı hep beraber inceleyelim mi?
Maruf: Sözlükte; bilinen, tanınan, iyi muamele, tatlı dil, ihsan ve İslâm'ın hoş gördüğü her şeydir. Dinî terim olarak Ma'ruf; İslâm'ın hükümleri, genel prensipleri ve emirleri uyarınca yapılması ve söylenmesi gereken her söz ve fiildir. Isfehânî' Ma'rufu: "Akıl ile dinin hoş ve uygun gördüğü her amelin adı", Râzî; "Allah'a îmân", Hamdi Yazır ise "Muktezây-ı din olan tâatullah" olarak tanımlamışlardır. İyiliği emretmek bütün peygamberlerin ortak görevidir. Çünkü her peygamberin risaletini kavmine tebliğ zorunluluğu vardır. Böylece iyiliği emretme görevi nübüvvetin odak noktasını oluşturmuştur. Nitekim şu âyetler de iyiliği emretmenin önemini vurgulamaktadır. "Sizden, hayra çağıran, iyiliği emredip kötülüğü meneden bir topluluk bulunsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir." (Âl-i İmrân, 3/104) "Siz, insanların iyiliği için ortaya çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz. İyiliği emreder, kötülükten meneder ve Allah'a inanırsınız." (Âl-i İmrân, 3/110), "Uygun olanı emreden, fenalığı yasaklayan ve Allah'ın yasalarını koruyan mü'minleri de müjdele." (Tevbe, 9/112) "İyilik ve fenalıktan sakınmakta yardımlaşın, günah işlemek ve aşırı gitmekte yardımlaşmayın." (Mâide, 5/2). (F.K.)
Münker: Sözlükte "çirkin, kötü, yadırganan şey" anlamına gelen münker, dinî bir kavram olarak, Allah'ın râzı olmadığı, İslâm'ın çirkin, kötü, kabâhat, günah ve haram olarak bildirdiği davranışlardır. Münker, ma'rufun zıddıdır. Dinimizde ma'rûfun emredilmesi, münkerin ise nehyedilmesi istenmiştir: "Sizden iyiye çağıran, doğruluğu emreden ve fenalıktan men eden bir cemaat olsun. İşte başarıya erişenler yalnız onlardır." (Âl-i İmrân, 3/104); "Mümin erkekler ve mümin kadınlar birbirlerinin velileridir; iyiyi emreder kötülükten alıkorlar..." (Tevbe, 9/71); "...İyilikte ve fenalıktan sakınmakta yardımlaşın, günah işlemek ve aşırı gitmekte yardımlaşmayın..." (Mâide, 5/2); "Sizden her kim bir münker görürse, onu eliyle değiştirsin. Eğer buna gücü yetmezse, diliyle değiştirsin. Buna da gücü yetmeyen, kalbiyle nefret etsin. Bu ise îmânın en zayıf derecesidir." (Müslim, Îmân, 20).
Bu kavramlardan anlaşıldığı üzere dini inanç Marufu güçlendirmek maksadıyla vahiy edilmiştir, biz de İman ederek bu Maruf için çalışarak, Ahlak ve adalet üzere iyi, güzeli doğru şeyler yaparak amali salih için de yaşama sorumluluğu üzerine yaşamaktır Maruf diyebiliriz… Münker ise iman etme sorumluluğunun tersine kötü, çirkin günah olanın tuzağına düşerek adeta çevreye, kendimize rahatsızlık, zarar vermektir… Bu iki kavram, ilke üzerine düşünmek, durmak, değerlendirmek ve anlamak böylece Marufu yapan, öneren, Münker den de sakınan, sakındıran Mümin olarak yaşamak dileğiyle… Selam ve Sevgilerimle…
Sıtdık Fani – 9.3.17 -- vatandasfikri.com
Kaynak : http://www.diyanet.gov.tr/dinikavramlar/dinikavramlar-A
|