DİN İÇİ/DIŞI
Birilerinin elinde din terazisi, koyarlar tartarlar imanımızı bizim, namaz kılıyor mu yok, o zaman bu kafir, başını örtüyor mu, yok bu da kafir… Biri bu yargıçlar arasından sesini yükseltmeye kalkar…
Ya tövbe eder de Allah affederse, Allah bu başı açığı, şu secdeye arnı değmezi, şu alkoliği dediğin de… Allah bunları mı affedecek der… Bunu diyen kişiyi de yargılar sen kafirlerin avukatımısın der, oysa kendi üst üste üç hata yapmakta, günah işlemektedir… Kendi kafir midir, Allah bilir?
Bir, kim kafir, kim değil kişinin kendi iradesine dayalı ifadesiyle önce kendi bilir, sonra Allah… İki, kişi günah işlemekle kafir olur mu, kişi günah işledi diye din dışı ilan edersek, din içinde kim kalabilir ki? Üç, hangi kişinin tövbesini, Allah’ın kabul edip etmeyeceği yargısını da kendinde görüyor ki… Allah esirgesin, bunun şirk dairesine girmekle bile sonuçlanacak bir söylem… Biz, insanlarımızı uyarmayacağız mı, inanan insanlarımızı günahtan nasıl koruyacağız sorunu ortaya çıkıyor ki…
Bunun için zor kullanmaya, kafir ilan etmeye, korkutmaya gerek yok, dinimizi insanlarımıza kendi dilimizle anlatarak onların iradelerine saygı duymaktır… Dinde zorlama yoktur ilkesi de bunu gerektirir… Dinde zorlama yoktur, biz Müslüman bir topluma doğduk, bize dinimizi anlattılar ve içimizden birileri buna rağmen kendini din dışı ilan ediyorsa bırakın etsin… İnancımıza saygı duyulmasını beklediğimiz kadar o, kişinin iradesine saygı duymak zorundayız… Duyulmasa fitne çıkar, fitne adam öldürmekten de kötüdür ilkesini hepimiz biliyoruz değil mi? Başka bir neden ise!
Ülkemiz Türkiye de, pozitif hukuk sistemi var, bu ise şu demektir, insanların imanlı ve imansız oluşuna bakılmaz, vatandaş, olup olmadığına bakılır… Bu hukuk sistemin de sadece inancına da bakılmaz, cins ayrımı da yoktur, statü ayrımı da yoktur, bu şeyhtir, bu ağadır, bu validir de yoktur.. Hukuk her vatandaşa eşit uygulanır, uygulanmalıdır.. Pozitif hukuk din dışımıdır, sorusuyla yazıyı bitirelim mi?
Din neyi korur, geleneksel İslam alimlerinin saydığı şu beş şeyi korur: 1* Can, (Yaşama Hakkı) 2* Akıl, (Düşünce ve İrade/ifade Özgürlüğü) 3* Nesil (Üreme ve Kültürel devamlılık) 4* Dini (inanç ve düşünce ifadesini) 5* Mülkü ( mülk eskiden daha çok devlet yerine kullanılırmış, bunu özel yasal yolla hak edilmiş mülkü de ekleyebiliriz.. Bunların hangisini pozitif hukuk korumuyor? Hepsini daha ayrıntılı bir şekilde koruyor o zaman… Devletimizin hukuk sistemini din dışı ilan edenlere, sizin derdiniz nedir diye soruyorum? Adına mı takıldınız, o zaman adı İslam olan ama kendilerinin bile ne olduğunu bilmediği keyfi hukuk sistemleriyle mücadele edelim ne dersiniz? Son olarak..
Bu konular üzerinden fitne üretmek toplumsal barışı bozmaya, kişilerimizi iki durumdan birini tercihe zorlamak ise kişilerde ruhsal sorunlara neden olmaktır.. Artık şu konuyu kapatalım hukuk, fıkıhtır, fıkıh ise hukuktur, günümüzde ki anlamıyla, demokratik hukuk sistemidir… Demokrasi din dışı değildir, milletin üzerinde icma ettiği kişinin devleti yönetmesidir… Bunu kabul ederek ülkemize toplumuza daha iyi hizmet etmenin yollarını arayalım… Önerimdir, ricamdır, Selam ve Sevgilerimle…
Sıtdık Fani – 27.12.19 – vatandasfikri.com
|