HARAM/ GÜNAH - MÜBAH- HELAL/SEVAP
(En Büyük Sevap, Mutsuzların Mutlu Edilmesidir. Fikri Adil)
Bunlar dinin bazı emirlerinden, yasaklarından, serbestliklerinden ve iyi olunması için yapılması önerilen gereklerinden bahseden kavramlardır. Bu kavramlar üzerine düşününce işin daha derinini görüyor ve yapılanların ne anlama geldiğini daha iyi anlamaya başlıyoruz… Bunun için bu sözcükleri anlamlarıyla inceleyelim, ne anlamışız, ne anlamalıyız anladıklarımızla neler yapmalıyız, bunları yapınca ne olacaktır, gibi bizi düşünmeye itecek sorular sormalıyız… Bu aralar başka soru soranlar da var, mesela asansörde kaç dakika durulursa halvet olur? İşte bu tür sorularla da karşılaşınca, doğru sorular mı, be adam senin hiç firen sistemin yok mu, diye sormak gerekir…
Haram/Günah bunlar arasında bir ilişki var, haram, yani yasak olan yapıldığın da ise ulaşılan sonuç günahtır, günahlarımız çok olduğunda ulaşılacak sonuç nedir, diye düşündüğümüzde!!!! Bunun karşılığında ise ilahi yargılamada alacağımız cezanın, Allah affetmezse, Cehennem olacağı düşünülür… Günah suç alanındadır, yani haram işlenildiğinde günaha girilir, günah bizim sicil kaydımızdır, bu kaydın temiz olması için caba sarf edilir, bu cabalarımız da başarılı oluruz dileriz…
Helal, serbest alan, bu alanda yapılanların birçoğunun aslında mübah olduğu, ne sevap nede günah alanının çok geniş olduğunu görürüz… Yalnız toplumsal hayata önerilerde bulunmak isteyen Ulema mubahları bile günah gibi sunduğu olmuştur… Bunu yaparken de Haramdan/günahtan sakındırma, adına yapılmıştır… Evet, kişileri günah konusunda uyarmak tabiki yazanın çizenin, din üzerine düşünenin görevidir… Ulemanın daha önemli bir görevi de dinin kutsal kaynağına bağlı kalmaktır, bunu şöyle açabiliriz, dinde olmayan bir şey konusunda düşünce beyan ederken, dinin kaynağı gibi konuşmak, yani Kuranın sözü ile, Ulemanın sözünün karışması olur ki.. Bu dini acıdan büyük sıkıntılar doğurur, yani yeni günahlar, yeni haramlar icat eden bir din yorumlarıyla karşılaşırız ki… Kişileri günahtan sakındıracağım diye, neredeyse yeni günah içat ederek belkide şirke düşme tehlikesiyle karşı karşıya kalmak gibi bir sınır vardır… Bu sınıra dikkat etme sorumluluğu unutulmamalıdır.. Haram, Helal, Günah ve Sevap Kuran tarafından bize anlatılan durumlardır… Bunları Peygamberimizin sağlam olarak belirli kaynaklarda yazılan uygulamalarında da görürüz.. Haramdan uzak durulur, helaller yapılarak Sevaba ulaşmak umulur… Sakındırma işine gelince bunların dini kutsal kaynaklarından değil, ulemanın düşüncesinden, kaynaklı olduğu belirtilir ki burada da sorun vardır… Bazı tahrikat mensupları konuşurken sanki vahiy alıyormuş gibi konuşmaları ise sorunun ana kaynağıdır… Dinini bilmeyen Müslüman bu hezeyanları(saçmalamaları) gerçek sanabilir.. Bu konuşmalarına da gönül gözüm acık dedikodusuyla meşruiyet kazandırmaya çalışırlar… Bence gece yatarken bir yerlerini acık bırakmışlar olabilirler… Bunlar kayıptan da, ahiretten de haber verirler… Böyle olabilir demezler olur derler, ben en doğrusunu söylerim derler, sahi, kaynak kaygısı olmadan şu günah, bu sevap derler, bunları yaparken kimi zaman Allah adına konuşurlar, kimi zaman peygamber adına konuşurlar… Allah, Peygamber sözleri karışır, bunlara da kendi sözlerini karıştırırlar… Bunlar Allah’a da Peygambere de iftira atanlardır.. Yeni, yeni günahlar icat ederler, bunu yaparken dini bozarlar, dini bozmanın ne kadar büyük günah olduğunu düşünmezler… Kuran Olmasaydı ne yapardık? Neyse biz kavramlara dönelim, mubah, helal sevap…
Mubah, Helal ve Sevap serbest alan, bana kalırsa sevap en yüce iyiliklerin karşılığı olandır, mubah sorumlu olmadığımız alan, önerilerin olmadığı alan, yani nefes almak gibi düşünün düşünmeden nefes alırız, yani din acısından yansız, sesiz alandır… Helal, Allah’ın yapılmasını önerdiği alan, sevap ise helal alanda adalet, ahlak üzere yapılan iyi, doğru, güzel işlerdir… Burada akıl devreye girer, bu benim için iyimi, güzel mi, doğru mu, komşum, milletim için de aynı şeylere neden oluyor mu, ne kadar geniş bir iyiliğe, güzelliğe neden olursa o kadar büyük sevaptır… Hani bire, yediyüz derler ya, bu yaptığınız iyiliğin ve güzelliğin doğruluğun genişliğiyle, büyüklüğüyle alakalı bir çokça sevap kazanma durumdur… Bu Salih amellerle, sevaplarla dünyayı cennete çevirdikçe, bize vaat edilen cennete ulaştıracağız umudumuz artacaktır… Kısaca bir açıklamayla yazıya son verelim mi, Haram/Yasak/kötü/günah – Helal/Serbest --- Sevap/İyi, iyilikler diyebiliriz…
Allah bize büyük, büyük iyilikler, güzellikler, doğruluklar yapmayı, büyük günahlardan sakınmayı nasip etsin… AMİN (Öyle Kabul Gördün Dualarımız) Selam ve Sevgileirmle..
Sıtdık Fani – 23.2.18 – vatandasfikri.com
Kaynak Diyanet İşleri dini Kavramlar Sözlülüğü
|