BARIŞ MI, BAYRAM MI?
Ben oldum, olası bayramla, barışı karıştırırım nedendir bilemiyorum, sanırım barışsız, bayram olmazda ondan olsa gerek… Yada bizim kültürümüz bayramda barışmayı çok önemser, dargınlar bayramda barışmalıdır, önerilir… Hem barışı, hem de bu önerileri çoktandır unuttuk, hatırlayalım ve kişisel, toplumsal, devletsel kırgınlıkları, küskünlükleri ortadan kaldıralım, barışalım mı ne dersiniz… Ben evet derim, hemen yarın kişisel küskünlüklerimi barışla sonuçlandırmak için harekete geçeğim ve bayramı barış gününe çevireceğim… Zaten bu sene bayram dünya barış gününe denk geliyor ve iki kere daha önemli hale geliyor ki, bu önemi biz barışarak bayramı, bayram havasında yaşayabiliriz, yaşatabiliriz… Şimdi barışma zamanı, diyerek….
İlk önce kişisel dargınlıklarımızı, kavgalarımızı sonlandıracak kişiler arası barış sözleşmelerini imzalayalım mı? Sonra meshep gibi, ırki farklılıklar gibi nedenlerden dolayı oluşmuş adeta toplumsal bir kan davası haline gelmiş aramıza kin, nefret ve kan sokan bu tür sorunlarımızın da ilacıdır barış ve bayram… Sonra Müslüman toplumlarda sık, gördüğümüz iktidarı kim kullanacak çatışmalarının da çok kana ve cana malolan çatışmaları ve savaşları görüyoruz, bunların da seçimlerle yok edileceğini biliyoruz, bunun içinde demokrasi gerektiğini neden düşünmüyoruz, neden barışmıyoruz? Sonra inanç yorumlarına dayalı çatışmaları görüyoruz, bu çatışmaların çözümünün de laiklikle mümkün olduğunu neden, düşünemiyor, göremiyor, barışamıyoruz? Sorunları görelim, sorunlara çözümler bulalım, ney delim, edelim ama barışmayı becerelim, yoksa her kanın, her canın vebali altında eziliriz… Nefret, Kin, Kan çukurunda boğulur gideriz… Bak mutluluk ve huzur arayamıyoruz bile, o kadar savaşa, canları heba etmeye alışmışız ki, barış sesleri çok, hem de çok kısık çıkıyor…
“Barış amaçtır, savaş istisnai ve zorunlu bir haldir. Fikri Adil”
Barış ister dinsel düşünelim dinimiz barış hayırlıdır der, savaş için çok önemli şartlar koyar, dinine yok etmek üzere saldırı, yurdundan çıkarma şartları gibi… İktidarı kim kullanacak, hangi meshebin içtihatı geçerli olacak, ekonomik çıkarlarımız, bunlar savaş nedeni sayılmaz, ama bizde en önemli çatışma ve savaş nedenleri arasındadır.. Demek ki biz, canı kutsal değil de bunları kutsal sayıyoruz… Düşününce neden, can kutsal olmalı onu anlayabiliyoruz… Allah, bizim için Kutsal kitabında mealen şunu diyor, ben insanı dünyayı imar etsin diye kendi suretimden(ruhumdan) yarattım… İnsanın kutsallığı nereden geliyor görülüyor, ayrıca canlılar içinde konuşan ve düşünen, konuştuklarını, düşündüklerini yazı aracılığıyla depolayarak bir bilgi bankası oluşturabilen tek canlı… Ortak hafızası olan canlı, bu kutsal, tek canlıya insana, yani kendi hemcinsimizin yaptıkları zulmü, işkenceyi, sömürüyü, istismarı neden engelleyemiyoruz? Neden savaşıyoruz, neden barışamıyoruz?
Hepimiz barışı düşünmeliyiz, barış için çalışmalıyız, Dünyayı bir barış gezegenine çevirmeliyiz, yapabilirmiyiz, istersek yapabiliriz… Silahlanmaya ve savaşa ayırdığımız ekonomik güçlerimizi dünyayı imar etmek için ayırdığımızı düşünsenize!! Ne açlık kalır ne sorun, tek sorun, daha çok iyilik ve mutluluk arayışımız olur… Umarım, dilerim bu bayram bize barışı, huzuru, mutluluğu getirir, getirir tabi ki biz barış ve mutluluk istiyor ve çalışıyorsak… Son olarak bayramlardaki kazalara dikkat çekmek istiyorum, kazaları önlemenin yolu hız sınırlarına ve trafik kurallarına dikkat etmektir, kazasız belasız barış ve huzur içinde bir bayram dileklerimle, selam ve sevgilerimle…
Sıtdık Fani – 25.8.17 – vatandasfikri.com
|