AYET OKUMAK, AYETLERİ ANLAMAK
Her kelimide olduğu gibi ayet konusunda da ilk başvuracağımız yer sözcüklerin anlamını öğrendiğimiz sözlüklerdir, sözlük ayet konusun da ne diyor bakalım mı? Sözlükte "açık alâmet, işaret, emare, iz ve nişane" demektir, diyor, bunun üzerine Kuran ayeti hangi manada kullanıyor, bu konuda doyurucu bilgi almak için Ayetlerin kaynağı Kurana da bakmamız gerekiyor…
Kurana göre ise ayet, Allah'ın varlığına delâlet eden ve peygamberlerin hak olduğunu ispat eden mucizelere de Kuran da ayet dendiğini görüyoruz. Kuran da bu kelime; aynı temel anlamları içerecek şekilde alâmet (Bakara, 2/248), ibret (Nahl, 16/11), acâib iş (Mü'minûn, 23/50), delil (Rûm, 30/20-25; İsrâ, 17/12) ve Kur'ân âyeti (Nahl, 16/101) karşılığı olarak kullanılmıştır. Kuran, surelerden, sureler de ayetlerden oluşmuştur. Ayrıca vahiye işaret ederek, Ayet, sonu ve başı belli olan, uzun veya kısa, bir harf veya birkaç kelime veya cümleden oluşan Allah'ın sözlerine denir. Her ayet Kuran'dır, çünkü her ayetin mesajı vardır, biz inananların görevi bu mesajı anlayarak okumaktır, Kuran kitabının ayetlerini de, kainat kitabının ayetlerini de, İnsan kitabının ayetlerini de aklen, düşünen, bilen insan olarak okuma ve anlama sorumluluğumuzu hatırlatarak yazımıza başlayalım mı?
Kuran da Ayet kelimesi 4 şekliyle kullanılmıştır.
1- Tenzili anlam da, Peygamberimize inen ayetler anlamın da kullanılmıştır
“”2/ 99 - Ve ant olsun ki sana apaçık ayetler indirdik. Ve bunları âşıklardan başka kimse inkâr etmez.””
“”2/213 - İnsanlar bir tek ümmetti. Sonra Allah, müjdeleyici ve uyarıcı peygamberler beas etti (gönderdi). Ve onlarla birlikte, insanların aralarında, ayrılığa düştükleri şey hakkında hüküm vermeleri için hak ile kitap indirdi. Kendilerine (apaçık) beyyineler (belgeler) geldikten sonra kendi aralarındaki çekememezlik (ve haset yüzünden) onun hakkında ayrılığa düşenler, kendilerine (kitap) verilenlerden başkası değildir. Bu sebeple âmenû olan (Allah'a ulaşmayı dileyen) o kimselerin, haktan yana ayrılığa düştükleri şeyi (hidayeti) açıklamaları için Allah, Kendi izniyle onları hidayete erdirdi. Ve Allah, dilediği kimseyi Sıratı Mustakîm'e ulaştırır.””
“”2/242 - Allah size ayetlerini işte böyle açıklıyor. Umulur ki böylece siz akıl edersiniz.”” “””3/137 Sizlerden önce (bir çok kavimlerde) Allah'ın sünnetleri gelip geçti. Artık yeryüzünde gezin (Allah'ın ayetlerini) böylece yalanlayanların akıbeti nasıl olmuş bakın.””
2- Tekvini anlamı da, kâinat kitabının ayetler olduğuna işaret etmek maksadıyla…
“”2/164 - Muhakkak ki göklerin ve yerin yaratılışında, gece ve gündüzün birbiri ardınca gelmesinde, insanlara yarar sağlayarak denizde akıp giden o gemilerde, O’nun (Allah’ın) gökten su indirip böylece onunla, ölümünden sonra yeryüzünü diriltmesinde, orada bütün hayvanlardan yaymasında, rüzgârların (değişik yönlerden) esmesinde ve yerle gök arasında musahhar (emre amade) kılınmış bulutlarda, akıl eden kavim için mutlaka âyetler (deliller) vardır.”” Başka bir ayet de “3/190 - Muhakkak ki, göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün ardarda gelişinde, ulûl elbab için elbette âyetler (deliller) vardır.”” “”(10/5- Güneş'i ısı ve ışık kaynağı; Ay'ı, hesabı ve yılların sayısını bilesiniz diye bir nur yapıp ona evreler takdir eden O'dur. Allah bütün bunları rastgele değil, şaşmaz ölçülere bağlı olarak yaratmıştır. Bilgiyle donanmış bir topluluk için ayetleri ayrıntılı kılıyor.)””
3- Yaratılan İnsanın da bir ayet olduğunu ifade den Ayetlerle bize Kuran ayet konusun da bilgiler vermektedir, şimdi biz bu ayetler örneklerle yazımıza devam edelim mi?
“”Enam/46 -De ki: "Düşünün bakalım; Allah, işitme gücünüzü, gözlerinizi alsa, kalpleriniz üzerine mühür bassa, Allah'tan başka hangi ilah onları size geri verecek?" Bak nasıl türlü türlü açıklıyoruz ayetleri, yine de yüz çeviriyorlar!”” “”76/2 - Doğrusu, biz insanı karışım olan bir spermden yarattık. Halden hale geçiririz onu. Sonunda onu işitici, görücü yaptık.)”” “”96/2 - İnsanı, embriyodan/ilişip yapışan bir sudan/sevgi ve ilgiden/husûmetten yarattı.”” “”16/16 - Ve nice işaretler! Yıldızla da onlar, yol ve yön doğrulturlar.””
4- Ayetlerin mucize şeklinde kullanıldığını görüyoruz….
“”2/145 -Ve eğer gerçekten, kendilerine kitap verilenlere âyetlerin (mucizelerin) hepsini getirsen (yine de) senin kıblene tâbî olmazlar. Ve sen de onların kıblesine tâbî olacak değilsin. Ve onların bir kısmı da diğerlerinin kıblesine uymazlar. Sana gelen ilimden sonra gerçekten onların hevalarına uyacak olursan, o zaman muhakkak ki sen, zâlimlerden olursun.” Buna benzer başka ayetler de vardır, örneğin ayetin mucize olarak kullanıldığı bir ayette: “16/67 - Hurmalıkların meyvalarından, üzümlerden de sarhoş edici bir içecek ve güzel bir rızık elde edersiniz. İşte bunda, aklını işleten bir topluluk için kesin bir mucize vardır.”” (Bakara, 2/211; Mü'min, 40/78) ayetlere de bakabilrsiniz..
İlk olarak Kuranda ki anlamıyla anlam verilen ayetlerden başlayarak yukarda, Kuran ne diyor bu konudayı inceledik, Sonra kaina kitabının ayetleri olarak inceledik, biz Ayeti tek anlamıyla okursak diğer anlamları es geçeriz, ister kişisel hayatımız da, ister toplumsal hayatımız da her es geçtiğimiz ayet bizim eksilmemize neden olur. İster fiziki anlam da, ister bilgi anlamın da eksiklik ise bizi vasatlaştırır, Allah korusun hatta vasatın altına bile düşeriz.. Allah, ayetlerin de çalışanları, akledenleri, düşünenleri, hikmet ve bilgi peşin de koşanları ödüllendireceğini beyan eder… Biz bu beyana iman ettikse ki hepimiz ettiğimizi söylüyoruz! O zaman ayetleri iyi okumalıyız, sadece vahiy ayetini mi yok, Kainat kitabının ayetlerini de, biz insan olarak kendimizi de… Bunu nasıl okuruz, Kuranda cümleler anlamıyla ayeti anlayarak okursak okumuş oluruz, Kainat ayetini ise fen bilimleriyle okuruz, insanı ise sosyal bilimler, sosyoloji ve psikolojiyle ile okuruz… İşte bu okumalardan edindiğimiz bilgilerle hayatımıza bilimin, fennin, vahiyin, davranış bilimlerinin bilgilerini katan kişi ve toplum oluruz… Şimdi öylemiyiz, siz cevap verin… Yine bir ayetle yazımıza son verelim mi? “” 3/138 -Bu (âyetler), insanlar için bir açıklama ve bir hidayet ve takva sahipleri için bir öğüttür.””
Yazı çok uzadı konu önemli daha birçok acıdan değerlendirilebilirdi, ama son olarak şu ayetle noktayı koyalım ne dersiniz: “”16/104 - Allah'ın ayetlerine inanmayanlara Allah kılavuzluk etmez. Onlar için acıklı bir azap öngörülmüştür.”” İster Kuran ayetlerini, ister kainat ayetlerini, isterseniz insanın hallerini anlayarak okumak, yaşamak dileğiyle…
Allah’ım Bize Ayetler Üzere Hidayetler Nasip Et, Biz Takva Sahipleri Olarak, Ahlak ve Adalet Üzere İyi, Güzel Doğru İşler Yaparak, Yaşayarak, Huzuruna Gelmek İstiyoruz Nasip Et… Selam ve Saygılarımla…
Sıtdık Fani – 13.11.16 – vatandasfikri.com
Kaynaklar
2- Anadolu İlahiyat Akademisi cumartesi Konferansları, Prof. Dr. Mehmet Okuyan Konferansından Notlardan Yararlanılmıştır.
3- http://www.kurandaara.com/
|