|
|
|
Genç Yazarlarımız |
|
Reklam |
İMAN ETMEDİKCE CENNETE GİREMEZSİNİZ, BİRBİRİNİZİ DE SEVMEDİKCE İMAN ETMİŞ OLAMAZSINIZ!
H.z. Muhammed
Adrese Git |
|
|
|
SORU ANLAM İLİŞKİSİ |
HAYATI VE DİNİ ANLAMA DA SORULARIN ETKİSİ
(KURAN DA EN ÇOK ARANAN KELİMELER)
Bizi meraklarımız, meraklarımız üzerine sorduğumuz sorular ve bu sorulara bulduğumuz cevapların oluşturduğu bilgiler bizi biz yapar… Bunun için de sorularımıza bakalım mı? Bakmasak daha iyi olur diyenler, duyar gibiyim, neden ki? Sorularımız bizim hayata ve dine yaklaşımımızı ele verir, ya yaklaşımımız sakatsa? Ya sakatsa diyerek sorunumuzun üstünü kapattığımız da sorunların çözüleceğini mi sanıyoruz büyük bir yanılgı, işte bu nedenle sorularımızın sağlıklı olması demek sorunların da sağlık çözümü demek olduğunu düşünüyorum… Soruların doğru sorular olası demek, dinimizi iyi anlayacağız demektir…
Sorulara aldığımız cevaplar hayatı ve bunun içinde olan olayları ve de dinimizi anlamamıza, anlayıp yaşamamıza büyük katkılar sunacaktır… Şimdi bu nedenle internet siteleri için de, Kuran ağırlıklı, din ağırlıklı sitelere ve buralarda sorulan sorulara baktım… Canlı yayınlanan Dini içerikli TV ler de sorulan sorulara baktığımız sonuçlar üç aşağı beş yukarı aşağıdaki sorular ve aranan kelimeler oldu… Zaten bazı siteler en çok aranan kelimeler, diyanet de en sık sorulan sorular diye bölüm açmış… Meraklarımız, sorularımız ibadetlerin kabulünü sağlamak için hangi hareketi nasıl yapmalıyız diyen sorular ve meraklardır… Önce şunu netleştirelim, ibadetler, bize yol göstermek maksadıyla farz edilmiştir… Bu yol nedir derseniz, İman, İslam, hak, adalet ve ahlak yoludur… İbadetlerimiz de bizim üzerimiz de hak adalet ve doğruluk üzere iyi ve güzel şeyler yapmamıza neden oluyorsa ki ibadetlerimiz amacına ulaşmış ve Allah’ın rızasını kazanmış oluruz… Yoksa ibadetleri alışkanlık haline getirir, ibadetlerimizin hayatımıza yanmadığını görürüz… Üzülerek söylüyorum çoğumuzun imanı ibadete, ibadetlerin de imanlı olarak ahlak ve adalet üzere iyi ve güzel işlere neden olmadığını görüyorum… Üzülüyorum, bu kadar ibadetten sonra bu hareketi nasıl yapar diye… İşte yanlış sorular soruyoruz, yanlış cevaplar ve bilgiler de bizi Ahlak ve Adalet üzere bir kişilik ve hayat üzere toplumsal düzen ortaya çıkarmamıza engel oluyor… Aradığımız ve merak ettiğimiz kelimelere, sorulara bakalım mı? Kelimeleri veriyorum, bu konuyu çok merak ediyorsanız kaynaklarda ki bağlantılardan sizde bakabilirsiniz, ayrıca dini programlar da sorulan soruların, imani, ahlaki, adaleti çağrıştıran sorular olup olmadığına bakarak bu konu üzerine daha iyi düşünceler geliştirebilirsiniz…
Birinci Siteden aldığım Sonuçlar
1-Namaz, 2-Dua 3-Cuma 4-Allah 5-Oruç 6-Ölüm 7-Zina 8-Cehennem 9-Cennet 10-Başörtüsü 11-Akıl Aklınızı 12-kurban 13-Cünüp 14- Abdest 15-Sarhoş 16-Şükür 17-Zekat 18-Muhammed Peygamber19- Evlenme 20-Kıyamet 21-Cin 22-Rüya 23-Kadın 24-İçki 25-Kumar 26-Kabir 27-Melek 28-Şeytan 29-Haram 30-Faiz 31-Tövbe 32-Farz 33-Oku 34-Rızık 35-Şifa 36-Kadir gecesi 37-Hac 38-Ahiret
İkinci Siteden Aldığım Sonuçlar
1. Ramazan 2. Oruç 3. Namaz 4. ALLAH 5. Zina 6. Ölüm 7. Cehennem 8. Cennet 9. Dua 10. Cuma
Ben bunlar üzerine birkaç kelime söyleyerek, yazıya son vermek istiyorum… Namazın nasıl kılınacağı belli, bazı mezhepler farklı da kılsalar, okunan dualar ve şekli aşağı yukarı belli, bunları Namaz kılarken zaten yapıyoruz… ama sorun bunları abartmakta olduğunu düşünüyorum ayağımın baş parmağını kıramazsam namazım kabul olur mu, olmaz diye bir soru üretmek ve bu soruya cevap veren kişinin de Allah bilir demek yerine bir sürü şeyler söylemesi, Kafamızı karıştırmaktadır….
Oysa ki Namaz, Allah’ın huzuruna durmak ve ona senin emirlerine ve yasaklarına göre yaşıyorum diye hesap vermektir… Bu hesabın nasıl verildiğinden çok, hesap öncesi ve sonra nasıl yaşadığımız, aslında Namazlarımız hakkında, kabulü hakkın da bize düşünce vermektedir… Size Maun süresini üzerin de durarak, anlayarak, Türkçe meallerden okumanızı öneriyorum…
Orucu şu bozdu, bu bozdu, oruçlu şöylemi yapmalı, böylemi yapmalı önemlidir, ama asıl önemli olan orucun nefis terbiyesine neden olması ve açlık seviyesin de yokluk içinde yaşayanlarla empatiye (duygudaşlığa) neden olmasıdır… Bunlar olmuyorsa, için içinde sadece şekli boyut var demektir, Allah katın da nasıl karşılanır Allah bilir…
Aynı şeyleri, faiz, zekat, kurban üzere de düşünerek, hangi noktada olduğumuzu kendi kendimize ama Kurani bilgilerle, ölçülerle yargılayalım der… Din alanı İbadetler kadar, hatta ondan daha önemli, iman etmek ve iman ettiğimiz ilklere göre, adalet, ahlak üzere, adalet, ahlak, hak, hukuk ve sevgi saygı üzere yaşama işidir… Bunun için sorularımızı biraz da bu alanlara doğru yöneltelim ne dersiniz?
Sorularımız, düşüncelerimiz, düşüncelerimiz hayatımız olur. Aman sorulara dikkat, doğru, sorulara doğru cevaplar bulmak dileğiyle selam ve sevgilerimle….
Sıtdık Fani – Şubat 16 --
Kaynaklar
3 -http://www2.diyanet.gov.tr/dinisleriyuksekkurulu/Documents/Hac.pdf
6 - http://www2.diyanet.gov.tr/dinisleriyuksekkurulu/Documents/Zekat.pdf
|
|
|
Bu Üyenin Diğer Yazıları |
|
|
|
Reklam |
“Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur."
M.Kemal Atatürk
Adrese Git |
|