RAMAZAN NASIL İHYA EDİLİR?
Ramazan geliyor, hoş geliyor da bizi hoş bulacak mı yada Ramazan nasıl ihya edilir, yok yok bizi Ramazan nasıl ihya eder? Bütün bunlar için bilmek gerekir, işi bilmem ne gecesinde bilmem kaç kere şu sözü tekrarla cennettesin, bu zamanda şu rekat namaz kıl cennettesin, bu saatte şu duayı oku Cennette Peygamberimize komşusun… Benim, böyle toptancı anlayışa kafam basmıyor…. Ben beni ihya ederek işe başlamam gerektiğini biliyorum, ihya olmuş benle, hem ramazanı, hem dünyayı ihya edebileceğimi de düşünüyorum, beni ne ihya eder, ben dünyayı nasıl ihya ederim? Üzerine gelin düşünelim!!
Dini acıdan ele alınca din, hangi din bizim dinimiz, bizim dinimiz bizi, millettaşlarımızı, vatandaşlarımızı ihya etmiş mi, çemberi biraz genişlettiğimiz de ümmettaşlarımızı ihya etmiş mi? Buna görül rahatlığıyla evet diyemiyoruz!! O zaman bir yerde kopukluk var, ya biz dinden yada din bizden koptu, iki durumda da durum ihyaya izin vermez… O zaman biz dinimizin temel ilkelerinden çıkardığımız, değerlerimiz günümüz bilgilerine, araçlarına, amaçlarına, kısacası zamana hitap etmiyorsa, bize sağlıklı bir mesaj veremez… Eksik bıraktığımız her bilgisel alan konu dinse dinden, konu bilimsel bilimden uzaklaştıracaktır… Biz olayı dini acıdan değerlendirdiğimize göre!!
Biz dinden kopmuşsak, dini ilke ve bu ilkelere dayalı degerlerle nasıl bağ kurabiliriz, konuya çok basit olarak yaklaşalım… İyi insan olarak, iyi insan kimdir, iyi insan insani sorumluluğunu bilen, sadece kendini değil içinde yaşadığı toplumu ve çevreyi ihya etmesi gereğinin farkında olan, bu farkındalığa dayalı olarak, ahlak, erdem, cesaret, ölçülülük içinde ve bütün erdemlerin temeli olan adaleti savunmanın geregini bilgece bilerek yiğitce, bunları savunarak iyi insan olabiliriz… İyi insan kendini ihya etmiş insandır, nasıl belli olur?
Bu saydığımız erdemleri yaşar, bilgilidir, ahlakı bilgisine dayanır, adaletlidir, adaletin kişisel mutluluk ve toplumsal huzur için gerekli olduğunu bilerek bunu cesaretle savunur… Bütün bunları yapabilmenin yolunun kendini ihyadan geçtiğini bilerek, kendini ihya eder, kendimizi nasıl ihya ederiz? İlke ve değerlerle, bunu nereden alabiliriz, ayetlerden, ayet nedir, Kuran surelerini oluşturan kısımlardan her biri, bunların yanı sıra kainat ayetleride diyebileceğimiz her şey, somut, soyut fark etmez… Sadece bize ve bizim çevremizdeki olanlarla mı kendimizi ihya edeceğiz, yok! Şu öneri rehberimiz olacak ihya da, “ilim Çin de Bile Olsa Gidin Alın” önerisi ne mesaj vermektedir? Kendinizi, toplumumuzu ihya etmek için, gerekirse gidip Çin den bile, bilgi alın, onların kültürünün size, hayata, teknolojiye, doğaya uyanlarından yaralanarak, İslamın temel ilkelerine dayanarak kendinizi ihya edin.. Kendini ihya etmiş insan içinde yaşadığı topluma katkılar sunmak için çevreyi de imar eder… Aman ha, şu bizim muhafazasız sözde muhafazakar mütahitler gibi imar ve ihyayı orman ve tarım alanlarına bina yapmak sanmayınız, sanmamalıyız… İmarı, teknolojik gelişme, çevreye uyumlu toplumsal alanlar diye düşünmeliyiz… Her neyse, Ramazan mı bizi, biz mi Ramazanı ihya edeceğiz devam edelim mi?
İslam dahil tüm dinler ve felsefi öğretiler, bir kişi ihya etme projesidir, bu projeleri günü aydınlatacak şekilde okumak, güne, yani hayatımıza aktararak bu ihya işini yapabiliriz… Bu projeler aslında kültür, maneviyat projeleridir, sanırım bizim yanılgımız şurada başlıyor… Önce bilgi, sonra manevi ruh, düşünce dünyası ihyası, sonra maddi ve siyasi ihya, biz ta ilk fitnelerden bu yana, maddi şeylere, buna iktidarı ele geçirmek için yapılan ahlak ve adaletten uzak siyasal mücadeleler de dahil edilebilir… Her adalet ve ahlaktan uzaklaşan kişi ve kurumlar, bilgiyi, maneviyatı, iyi olana neden olacak düşünceyi ve kişiyi kurban ederek yok eder… Sonra ister aliden aldığını veliye satarak aracılıkla, ister kamudan aldığın arsaya yüksek binalar dikerek, ballı kamu ihaleleri alarak adeta ayrıcalıklı ekonomik zenginlige ulaşanları görüyoruz… İktidara gelerek, devletin gücünü ahlak, adalet, hukuk kuralları içinde toplumumuz adına kullanmak gerekirken taraftarlarının adına kullanarak… Ekonomik ve siyasal güç elde ediyoruz, iyide maneviyat bilgeliği, adaleti, ahlakı, ölçülülüğü bunları uygulamak için cesurluğu gerektiriyor biliyoruz, diyoruz.. Bütün bunları partilerin siyasal sloganlarının gürültüsüne feda ediyor, hemen dönüyor, bunların tersini yapıyoruz… Böyle davranırsak nasıl ihya oluruz, nasıl ihya ederiz? Hepimiz bu sorunun cevabını aramak için dünyaya yayılalım, kim nasıl yapmış ne sonuç almış görelim… Sonra dönelim kendimize, ihya olalım, ihya edelim… Etmek Dilegiyle Selam ve Sevgilerimle…
Sıtdık Fani – vatandasfikri.com – 10.4.21
Kaynaklar
|