TÜRKLER, İSLAM ve ALEVİLİK
Din lüzumlu bir müessesedir, barış önerir, barışa neden olursa, din lüzumlu bir müessesedir, ahlak önerir ahlaka neden olursa, din lüzumlu bir müessesedir, merhamet önerir, merhamete neden olursa… Din emirler, öneriler içerir daha iyi olanı yaşamak, kötü olandan sakınmak için, acaba böylemi olmuştur, din amacına ulaşabilmişmidir? İnsana öbür âlemde vaat ettiği cenneti kısmende olsa dünya yaşamında inşa edebilmişmidir? Bu soruyu ortaya bırakıyor, Biz Türklerin dini inancı üzerine sohbete, düşünmeye devam ediyoruz…
Türklerin inancı genel olarak doğaya, dolayısıyla cana, canlıya saygı üzere oluşmuş bu inanç İlam öncesi Şamanlıkta vücut bulmuştur… Sonra Türkler isteyerek veya istemeyerek İslam ile karşılaşmış, kabul etmiş ve önceki inanç kültüründen yeni inanç kültürüne geçerken bazı şeyleri yeni inançlarına adapte etmişler… Böylece inanmaya devam etmişler, taki Yavuz Sultan Selim, Şah İsmail savaşı arifesine kadar… Yavuz Sultan Selim, Şah ismail’in etkisi altında olan, Alevi Bektaşi yorumu mensuplarını yeni bir mezhebe davet etmiş, girmeyenlere karşı zor kullanmış, sonuç olarak Türkler din değişikliğinden sonra mezhep degişikliğinide yaşamışlar… Bu degişim, dönüşüm, sosyal bir evrim ile degil, dış zorlamalar ile olduğu için, kendi inanç ilkelerini ve ritüellerini yeni duruma elden geldiği kadar aktarmışlar… Devlet politikası olan mezhep degişimi karşısında uzun vadede direnç gösteren sayısı azalmış, günümüzde yaşayan Bektaşi Alevileri Anadolunun çeşitli yerlerinde halen yaşamaktadırlar…. Şimdi ki duruma bakacak olursak…
Alevi Bektaşilerde, Türklerin kültürel izleri, değerleri Saz, Semah, Dede, Ocak, Cem, şamanlığın ve Kuzey Türk İslam yorumunun Alevi Kültürüne ve Din yorumuna etkileridir, diyebiliriz.. Aleviliğin inanç ve kültürü 10 binlerce yıllık Türk milletinin kültür, inanç sistemi, toplumsal yaşayışı, geleneği, göreneği ve devlet sisteminin günümüze damıtılarak taşınmasıdır da denilebilir..
Orta Asya'da oluşan bu inanç sistemi Oğuz Boyları ile yola koyulup sonrada İslam ile tanışıp Türklüğü yitirmeden İslam içine girerek Ehli Beyt Taraftarlığı ile devam edip günümüze gelmiştir. Kısacası Alevilik Orta Asya Türk Halk İnancının günümüz Türkiye’sine yansımasıdır.. Türk Halk İnancının, Gök Tanrı Dini'nin, ya da Şamanizmin İslam'ın hak, hukuk, eşitlik, adalet, doğruluk, zalimin zulmü karşısında boyun eğmemesi, yoksulun ve mazlumun yanında saf tutması gibi kavramları ile birleşip bir sentez oluşturarak devam etmiş halidir de denilebilir… Öte yandan İslam içinde ki bu ahlaki kavramlar Türk'ün binlerce yıllık uyguladığı inanç ve kültürüne de yabacı degildir… Türkler İslam'a girerken töresinin bir bölümünü İslam inancıyla birleştirmiş, böylece Günümüz Alevi yorumu vücut bulmuşta diyebiliriz… Son olarak…
İslam dan öncede, sonrada Türkler din yorumuyla, yardımıyla, akıl ile dogayı, toplumu okumayla, Töre, toplumsal kurallar inşa etmişlerdir, bu töre bazen Arap kültürünün etkisi altına girsede… Sonuçta, son olarak da Cumhuriyet ve laikligin de etkisiyle, bilgiye kolay ulaşılan internet cagında tekrar normal haline evrildiğine tanık olmaktayız… Din bizim hayatımıza iyi şeyler katsın, hem dünyamızı hemde ahretimizi imar etsin istiyorsak, dini fanatizmden kişi, toplum olarak uzak durmalıyız… Devlet sistemimiz olan Cumhuriyet, demokrasi, laiklik, anayasal sınırlar gibi toplumsal uzlaşı, genel kabul, hukuki, maruf olan sınırlar, içinde fitne çıkarmadan, karşılıklı saygıyla barış içinde yaşamalıyız… Önerisiyle Selam ve Sevgilerimle…
Sıtdık Fani vatandasfilkri.com – 19.1.2025
Kaynaklar
2* https://tr.wikipedia.org/wiki/T%C3%BCrkiye_T%C3%BCrkmenleri
|