|
|
|
Genç Yazarlarımız |
|
Reklam |
İMAN ETMEDİKCE CENNETE GİREMEZSİNİZ, BİRBİRİNİZİ DE SEVMEDİKCE İMAN ETMİŞ OLAMAZSINIZ!
H.z. Muhammed
Adrese Git |
|
|
|
GERÇEK DİNDARLAR NEREDE? |
Tarihin çok derinliklerine bakıyoruz, Kerbela olayını ve engisizyon barbarlığını bu işlerin başlangıcı kabul etsek diyecegim, çok derinlere gitmeyelim günümüze dönelim… Taliban çıktı bunlar İslam’ı yanlış yorumluyor, Arakan da insanların canlı canlı yakılışlarını, Bosna Hersek'i, Filistin'i olaylarını, yıllarca izledik. Bunlar inanç sistemlerini yanlış, yorumluyor, anlıyorlar uguluyorlar dedik işin içinden çıktık… Çünki hepimiz dinlerin barışa Huzura, Üretime, İnşaay'a, İmar'a Saglığa ve Mutluluğa dolayısıyla yaşamaya ve yaşatmaya neden olmasını düşünüyoruz, bekliyoruz… Ama sonuç ortada bir yer de hata yapıyor insanlık nerede?
Yıllarca, Elkaide, Taliban, Bin Ladin eleştirisi üzerinden, bunların gerçek İslam’la alakası yoktur diyerek biz Demokrasi ve laikligin toplumsal barış için gerekli olduğuna inanan Müslümanlar kendimizi oyalandık. Buna karşı önce biz İslam coğrafyaların da yaşayan Müslümanlar bu fanatizmle fıkıhi ve İçtihadi mücadelenin yanı sıra inançlara saygılı Laik ve Demokrasi anlayışıyla yaşamaktan yana olan Müslümanlar, fanatizmin tuzagına düşmüş Müslümanlarla ciddi bir fikri mücadele etmemiz konusunda geç kaldık… Sonra batılılar da kendi dinsel yapılarını korumak adına İslam'ı bu fanatikler üzerinden okumayı tercih etti kamuoylarına İslamı buymuş gibi sundular… Her iki taraf da hata yaptı…
Sonra siyasal, sosyal olaylardan beslenen yeni fanatik gruplar ortaya çıktı (IŞİD) her zamanki gibi yine kolay yolu seçerek, bular gerçek Müslüman değil, hatta insan bile degil diyerek insanlık olarak konuyu kapattığımızı sandık… Ama bunlar eylemlerine yoksulları öldürerek devem ediyordu… Yoksullar ölürse sorun degil de… Fıransa da son saldırı yine bu fanatik grupları gündeme taşıdı… İlk yapacağımız şu, aması maması yok bu olay dini gerekcelerle, milli gerekcelerle, ulusal çıkar hesaplarıyla yeterince kınanamazsa daha da önü açılacaktır bu nedenle Bir Müslüman Demokrat olarak bu olayı kınıyor, bu tür örgütlerle öncelikle inanç sistemlerinin hem fikri, hem de içtihadi mücadele etmesi gerektiğinin altını çiziyorum… Sonra bazı devletler bu tür örgütlere siyasal çıkarları geregi tolerans göstermektedirler, toleransı bırakarak top yekün terörizmle bir mücadele yapılmalıdır… Senin canını yakanı ben, benim canımı yakanı sen desteklememelisin…
Bunların beslendiği siyasal ve sosyolojik ortamları iyi degerlendirelim… Yalnız, şimdi bu olayı en içten şekilde kınamakla işe başlayalım. Sonra yazan, çizen, düşünen kişilere ancak onların yöntemiyle cevap verilmesi geregini de hatırlatarak yapılan bu silahlı saldırıyı tekrar, tekrar kınayalım… Diyelim ki bu grupların ileri sürdüğü gibi dini inanca saldırı var, aslında bu derginin genel olarak bütün dinlere bakış acısının aynı olduğu yayınlarından anlaşılıyor. Saldırıya konu edilen Karikatürler için, mahkemeye başvurulmuş, mahkeme bu karikatürleri ifade özgürlügü diye degerlendirmiş… Diger din mensupları bu aleh de duruma tepki göstermişler ama kimseyi öldürmemişler… Diyelim ki saldırı var, çizgiyle yapılan bir saldırıya kurşunla cevap verilir mi? Diyelim ki böyle fanatik bir grup, bir olay yaptı….
Milyarca mensubu olan İslamın topu topu 5-10 bin kişi olan fanatiklerden bir grup bu katliama karışmış. Tam bu noktada karışmayanların da düşman ilan edilerek olayı inançların çatışması gibi algılanmasına da fırsat verilmemelidir… Olayların topyekün İslam toplumlarını suçlayacak şekil de dünya kamuoyuna sunulması yanlış olacaktır…
Bu saldırıyı yapanlara da birkaç sözüm var, insanlara Allah inanma ve inanmamayı seçme iradesi vermişse, sen Allah adına hareket ederek Allah'ı ve onun inanç sistemini koruduğunu mu sanıyorunuz? Öte yandan Haşa beşer olanların Allah'ı koruması gibi bir algıyla, yanılgıyla karşı karşıya kalınır ki bu da daha başka bir sorundur… Bu fanatik grubların inanç algısında ki sıkıntıya örnektir.
Fanatizm tuzagına düşen bu gruplarla, sadece silahla mücadele yapıldığında başarılı olunamıyor, bunu herkes hem insanlığın geçmişinden, hem de günümüz de yaşananlardan görüyoruz… Dünyadaki sıkıntıları besleyen kaynakların eşitsizlikler olduğunu düşünüyor. İnsan hak ve özgürlükleri üzerinde insanlık kendine bir ayna tutarak bu gruplarla mücadele etmesi gerekiyor. Belki bu tür olaylar biz insanların uyanmasına yardımcı olur, bu tür grupları destekleyenler desteklemekten vazgecerler… Hak ve özgürlükleri iyileştirme adımları atılır…
Dünyanın ekonomik paylaşım sorunları nedeniyle eşitsizligin zirve yaptığı düşündüğümüzde, hep toplumlar, hem de ülkeler arası eştisizliklerle mücadele edilmezse… Sosyolojik olarak, toplumsal yapılar, gruplar demokrasi ve laikligin getirdiği hukuk düzenin de eşitligi yaşar hale getirilemezse, bu olayları önlemekte insanlığın acze düşme ihtimali yükselmektedir. Bu olaylar vatandaş haklarını erezyona uğratmak şöyle dursun demokrasi ve laikligin ayırdığı yaşam alanları genişletilerek, daha bir özgür toplumsal yapı toplumlara sunulmazsa, fanatizmi besleyen bataklık devam edecek ve bu gruplar gün gelecek siyasetten, gün gelecek dinden, gün gelecek ekonomik ve sosyal çarpıklıklardan besleneceklerdir…
Bu nedenle çok yönlü bir fanatizmle mücadeleye başlanmalı ama bunun en önemli ayakları ise demokrasi, laiklik, özgürlük olmalıdır düşüncesindeyim… Yoksa aynı anda dünyanın çeşitli yerlerinde olaylar oluyor, birin de gazeteci ölüyor, birinde pazardan alışveriş yapan bir kişi… Ve ne acı tesadüf ki bu Mizah dergisinde çalışanlarla aynı gün dünyanın başka bir yerinde 2000'e yakın kişiyi kendilerine Boko Haram diyen fanatik bir örgüt katlediliyor… Dünya, her iki olaya aynı tepkiyi vermedikce yanlış tepki ve yanlış mesaj vermiş olunacaktır… Can candır demedikce sorunları besleriz, bizden onlardan diyerek tepki gösterdikce sorunları besleriz…
Biri, olayların kanıksandığı bir bölge de (Afganistan, Irak, Suriye, Yemen, Arakan, Libya, ya da başka bir coğrafya) Örnegin Suriye de sadece iktidar eliyle 11 000 insan üstelikte işkenceyle öldürüldüğün de tepkimiz aynı olmuyorsa, ABD nin yargılanmamış kişileri operasyonlar alarak işkencelerden gecirmesine tepki gösterilmiyorsa… Bu olayları insanlık önlemede sıkıntılar yaşayacaktır…Bu tür olaylarla öncelikle gercek dindarlar mücadele etmelidir. Çünki bu fanatikler dinleri kendi fanatizmlerinin tekeline almaktadırlar.
Müslümanlar bunlar gercek müslümanlar degil diyerek tepkisiz kalıyorsa, batılılar ölenler batılı olmadığında sessiz kalıyorsa, ölen can Paris de degerli, Irak da, Suriye de degersizse, Demokrasi Laiklik, Özgürlük sadece batılıların hakkıysa biz insanlar bu olaylarla daha çok karşılaşacagız demektir…
Artık algı şu şekilde oluşturulmalıdır düşüncesindeyim, Dünya vatandaşlık hakları acısından tek devlet şeklinde alğılanmalı, Hindistan da bir insan 1 dolara geciniyor, Batı ülkeleirnde 10 dolara gecinemiyorsa ekonomik eşitsizlerin, sosyal eşitsizliklerin olayları beslediği, insan hak ve özgürlüklerinde ki eksikliklerin olayları beslediği unutulmamalıdır…
Öncelikle inanç mensupları (Yahudiler, Hıristiyanlar, Müslümanlar, Budistler)gercek dindarlar dinlerini çatışma ve kavga nedeni olmaktan çıkartmalılar, sonra siyasal ayrılıklar (devletler ve düşünceler) dünya barışını bozacak davranışlardan kacınmalıdırlar… El birligi ile eşitsizliklerle, baskılarlarla, katliamlarlar ortak mücadele edilmelidir… Bilgimiz arttıkca, bilimsel gelişmelere dayalı teknik ve teknoloji geliştikce birbirimizi daha kolay ve daha çok öldürürüz ki bir gün Fıransa da yaşanılan bu elim olay hepimizin başına gelebilir... Bu nedenle ki dünya üzerinde yaşayan her can aynı degerdedir ve biz diger canların yaşaması için mücadele ederken, aslında bizim yaşam hakkımız için mücadele etmiş oluruz. Dindarlar Allah''ın takdir ettiği yaşam hakkına en çok sahip çıkanlar olmalı degilmidir? Bu nedenle gercek dinin yaşanması için gercek dindarlar fanatiklerden daha cesaretli olmalı, fantikleri izole etmelidirler. Dinlerin insanlığa, barışa nasıl hizmet ettiğini toplumlara göstermelidir. Yaşam hakkına, yaşam haklarına saygı duydukca, bizim yaşam hakkımıza saygı duyulur, öneri ve dileklerimle selam ve sevgilerim…
Sıtdık Fani --- Ocak 15 --- www.vatandasfikri.com
|
|
|
Bu Üyenin Diğer Yazıları |
|
|
|
Reklam |
“Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur."
M.Kemal Atatürk
Adrese Git |
|