|
|
|
Genç Yazarlarımız |
|
Reklam |
İMAN ETMEDİKCE CENNETE GİREMEZSİNİZ, BİRBİRİNİZİ DE SEVMEDİKCE İMAN ETMİŞ OLAMAZSINIZ!
H.z. Muhammed
Adrese Git |
|
|
|
KURUMLAR DEĞERLER |
KURUMLARIN ORTAK DEĞER ÜRETME KAPASİTESİ
(Değerlere Saygı Duyulması)
Toplumların ortak degerleri vardır, kimi deger dini olabilecegi gibi kimi degerler de milletin, vatanın özel günlerine, dayalı sosyal degerler vardır, olabilir... Bunları yanı sıra insanlıga malolmuş, insan aklının ürettiği evrensel degerler vardır, bunların hepsi bizim dindar olarak, T.C vatandaşı olarak, dünya insanlığının bir parcası olarak hepsi bizimdir.. Biz insana dairdir... Bunlar karşılıklı saygı içerisinde yaşanmalıdır, bunu sağlayacak olan, biz vatandaşların yanı sıra devletin kurumlarıdır da... Örnek vermek gerekirse, Diyanet İşleri Başkanlığı bu haftaki hutbede adeta ortak degerleri dikkate alan bir hutbe hazırlamış ve bu hutbenin okunması için görevlilere göndermiş, ben aşagıda bazı bölümlerini alarak yazıma devam edecegim...
“O’nun yardımıyla Malazgirt’ten Mohaç’a, Sakarya’dan Başkomutanlık Meydan Muharebesi’ne kadar şan ve şerefle dolu nice sayfayı tarihimize ekledik.” Zafer bayramı arefesinde hiç bir zafer, zafer sevinci hutbenin dışında bırakılmamış, olması gereken bu iken, olduğu için teşekkür ediyoruz… İstiklal marşımız milli mücadele yıllarında orduya ve mücadele edenlere ortak deger, ruh vermek için yazılmış ve bu marş kuvvayi milliye güçlerine mücadele azmi vererek kurtuluş savaşının kazanılmasına katkı sunmuş bir marştır… Bu kurumumuz, şu dörtlüğü hutbeye almış ve bizim ortak degerlerimize vurguda zirve yapmıştır…
İstiklal Marşımız, bu gerçeği, bu mücadeleyi, şöyle anlatır:
“Bastığın yerleri “Toprak!” diyerek geçme, tanı! Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı. Sen şehîd oğlusun, incitme, yazıktır, atanı: Verme, dünyâları alsan da, bu cennet vatanı. O halde, her akşam bağrında güvenle uyuduğumuz, her sabah seherinde özgürlüğe uyandığımız bu cennet vatanın kıymetini bilelim. Vatan sevgimizden aldığımız güçle, gece gündüz demeden milletimizin iyiliği, mutluluğu, refahı için çalışalım. Birliğimizi, dirliğimizi ve kardeşliğimizi her türlü menfaatin üstünde tutarak koruyalım. Vatanımızın her karış toprağını ve milletimizin her bir ferdini korumanın boynumuzun borcu olduğunu unutmayalım.”
Bir T.C vatandaşı olarak bu sorumluluğumuzun farkındayız olmayanlara da egitim kurumlarımız, dini işlerini organize eden kurumlarımız, bu sorumluluğu bize öneri, ögüt ve sosyal bilgi üzere egitimle anlatırlarsa bu sorumluluk bilincimiz daha da yaygınlaşacaktır… Son olarak, Anadoluda aşagı yukarı her Müslümanın önemsedigi ama özellikle Alevi ve Caferi cemaatlerin daha çok önemsediği Muharrem yası, ayı orucu ve Müslümanların tarihinde,kendini bilmez bir grubun neden olduğu bir leke olarak duran, Kerbela olayının da hutbeye bu yogunlukta girmesi, Caferi ve Alevi vatandaşlarımızın da duygularının, hutbeye yansımasına neden olmuştur… Hutbeden bu bölüme bakarak yazımıza devam edelim…
“Yarın ise 10 Muharrem Âşûrâ gününü idrak edeceğiz. Peygamber Efendimiz, “Âşûrâ günü tutulan orucun, bir önceki yılın günahlarına kefaret olmasını Allah’tan ümit ediyorum.” buyurmuştur. Muharrem’in dokuzuncu veya on birinci gününü de Âşûrâ gününe ekleyerek iki gün oruç tutmayı müminlere tavsiye etmiştir. Âşûrâ günü, aynı zamanda Şehitlerin Efendisi Hz. Hüseyin’in ve beraberindeki Ehl-i Beyt-i Mustafa’dan yetmiş küsur kişinin Kerbelâ’da şehadete yürüdüğü gündür. Bu elim ve hazin hadise, Peygamber aşkıyla yanan bütün mümin yüreklerin yarasıdır. Bugün Kerbelâ’ya benzer ağır yaralar almamak için bize düşen vazife, bilgili olmak ve bilinçli davranmaktır. Hz. Hüseyin gibi, son nefesimize kadar Kur’an-ı Kerim’in rehberliğine ve Peygamber Efendimizin sünnet-i seniyyesine bağlı kalmaktır. Hz. Hüseyin Efendimiz olmak üzere, Kerbelâ şühedasını rahmetle anıyorum. Bu vatanın aziz şehitlerini, hassaten 30 Ağustos günü milletçe zafere ulaştığımız Kurtuluş Savaşımızda canlarını feda eden yiğit askerlerimizi, gazilerimizi ve ordularımızı yöneten kahraman kumandanlarımızı rahmetle ve minnetle yâd ediyorum.”
Bizde T.C vatandaşları olarak kurumlarımızın böylesine deger bildiklerimize, sosyal olgu ve algılara dikkat ederek,söylem ve eylem gerçekleştirmesinden dolayı teşekkür ediyoruz… İçinde yaşadığımız Toplumun Anayasasını vatandaşlarımızla ve devletimizle sözleşme olarak Kabul ediyor, bu sözleşmeye dayalı olarak barış ve kardeşlik hukuku içinde, mutlu bir biçimde yaşamak istiyor, bu istegimiz gerçekleşsin diye dua ediyoruz, çalışıyoruz, başarmak dilegiyle, selam ve Sevgilerimle..
Sıtdık fani – vatandasfikri.com. 28.8.2020
Kaynak: https://www2.diyanet.gov.tr/DinHizmetleriGenelMudurlugu/HutbelerListesi/Allah'%C4%B1n%20Dinini%20Y%C3%BCceltme%20Gayreti.pdf
|
|
|
Bu Üyenin Diğer Yazıları |
|
|
|
Reklam |
“Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur."
M.Kemal Atatürk
Adrese Git |
|