KERBELA KATLİAMI / MUHARREM AYI – 2
(Hicri - 10 Muharrem 61)
BU BİAT DAYATMASINA Hz. HÜSEYİN'İN DE İTİRAZI
Nihai olarak bu işe Hz. Hüseyin de itiraz etti ve halkın daveti üzerine yola çıktı bunu duyan Mü'aviye onun üzerine ordu gönderdi ve Onu Kerbela da katlettirdi… Hz. Hüseyin ve arkadaşlarının, bu acı olayda ki adalet, ahlak, doğruluk, samimiyet adına yaptıklarını tüm müminler örnek alarak, Hz. Hüseyinin haklılığına günümüzden şahitlik etmektedirler. Onlara bu zulmü reva görenler ise hem Müminlerin hemde insanlığın vicdaların da ebediyen zalimler olarak mahkûm edilmişlerdir. Bu Kerbela olayı mezhep ve meşrebi, siyasal yorumları ne olursa olsun, bütün Müslümanların acısıdır ve yüreklerimizde bugün bile hissedilmektedir… Öte yandan bu olayı dinsel bir olay gibi alğılamamak geretigi üzerinde durarak devam edelim…
Bu olayın dinsel, inançsal hiçbir boyutu olmadığını, kimi davranışların geleneksel, kimi davranışlar ise sadece iktidarı ele gecirme hırsıyla yapılan hatalar olduğunu dikkatlice baktığımız da görürüz. Nitekim kimse inanç sorununu tartışmamakta halifeye kim biat edecek, kim etmedi, kim halife olmalıdır tartışmaları üzerin den günümüz dinsel yorumlamalar degerlendirilmemelidir. Günümüz mesheplerininden ve yorumlarından, kültürlerinden bazılarının bu olay üzerine inançlarını şekillendirmeleri kanaatimce yanlış bir çıkış noktasına ve kaynağına dayanmaktır ki, bunun üzerinde düşmanlıklara neden olmadan daha tarih bilmi ve din bilimleri kullanarak dikatlice tartışılmalıdır.
Öte yandan dini farklı yorumlamak, bundan kültürel cıkarımlar da bulunmak her inanç grubunun hakkıdır, lakin bu yorumlamalar, 1364 yıl önceki bir olay baz alınarak degil Kuran kaynak alınarak yapılmalıdır düşüncesiyle yazımıza devam edelim… Hepimizi üzen bu olay üzerine dini acıdan degil, daha çok tarisel olarak durulması gerektiğini tekraren hatırlatarak…
Peygamberimizin torunu Kerbela şehitlerinden, Hz. Hüseyin ve tüm Kerbelâ şehitleri başta olmak üzere hak, hakikat, hürriyet, adalet, ahlâk, fazilet, izzet, şeref, iyilik ve güzellik arayışı yolun da ve vatan savunması, toplumsal düzeninin korunması için can veren bütün şehitlerimizi rahmetle, şükranla anıyor, onların anıları karşısında saygıyla egiliyor. Yeni Kerbelâların belalarını toplumumuzdan uzak tutmak için, ortak bir dil ve ruh olan Kuran'a dönmek, onun bize düşünmezmisiniz uyarıları üzerine başımıza gelen nusubetler hakkın da daha derin düşünerek, ortak bir akılla yaşadığımız sorunları aşarız umudundayım. Kuranın önerileri doğrultusun da, yeniden Kuran ruhuyla ruhumuzu canlandırarak, gönüllerimizi birleştirmeye, birbirimize karşı güvene dayalı duygular için de hem gönül kapılarımızı, hemde evlerimizin kapılarını birbirimize açmaya ihtiyacımız var. Biz aynı kaynaktan beslenen, bu kaynagında sık sık sizler mümin kardeşlersiniz diye bizi uyardığı, kardeşliğimizi hatırlatan Kuran dostları olmalıyız. Muharrem ayı da bunun için fırsattır.
Bu Muharrem ayı, bizim için ortak acının ayı olduğu kadar, adaletin, barışın, hikmetin, merhametin, kardeşliğin, dostluğun, hak ve hakikat üzere kişisel ve toplumsal huzurun arandığı, yaşandığı bir ay da olması dilegimle, selam ve sevgilerimle…
(Ortak sevinçler, ortak hüzünler, ortak bir toplumsal bilinç geliştirir. Fikri Adil)
Sıtdık Fani – Kasım 2014 (10 Muharrem 1436) www.vatandasfikri.com
Kaynaklar
1- Celâlettin Suyüti- Halifeler Tarihi - Ötüken yayınları (Çeviren Onur Özatağ) Sayfa 200-216
2-http://www.dunyabulteni.net/tarih-dosyasi/236236/kerbela-katliami-nasil-gerceklesti
|