|
|
|
Genç Yazarlarımız |
|
Reklam |
İMAN ETMEDİKCE CENNETE GİREMEZSİNİZ, BİRBİRİNİZİ DE SEVMEDİKCE İMAN ETMİŞ OLAMAZSINIZ!
H.z. Muhammed
Adrese Git |
|
|
|
İKİ TÜR İSLAM TEMSİLCİSİ |
İKİ TÜR İSLAM TEMSİLCİSİ
Dünya da İslam algısına neden olan Müslüman tavrı sergileme iman eden Müminler olarak çok büyük bir sorumluluğumuz olduğunu öncelikle hepimize hatırlatarak bu konu da düşünmeye devam edelim.
Öncelikle dünya da biraz da abartılarak sunulan, sacı sakalı karışmış, işi güçü sadece insan öldürmek olan fanatik grubların öne çıkarılması, bu öne çıkarmaya dayalı bir İslami fobiye dayalı Müslüman algısına yardım eden müslüman ne kadar İslamı temsil ediyor sorusunu öncelikle bu fanatiklerin, sonrada hepimizin sorması gerekir. Elinde kılıç, sözde kendisi İslamın kılıcı, elinde motorlu testere kendi fanatik yorumuna göre kafir kesiyor, önüne dizmiş üç çocuk sırf alevi oluşu nedeniyle yaşam hakları olmadığı kanaatınını yine fanatik yorumuna dayanarak Allah adına üstelikte Allahüekber diyerek katliamını gercekleştiriyor. Bu cinayetleri çok matrah bir iş yapıyormuş gibi dünyanın görmesi için de internete yüklüyor, yaptıkları vahşiliklerle İslama nasıl zarar verdiklerinin farkın da bile degiller. Dünya da zaten başka dinlere mensub olanların zihinsel alt yapıların da oluşturulmuş/oluşmuş, olan İslami fobiyi nasıl desteklediklerini düşünemeyecek kadar fanatizmin körlüğü, vahşiliğin sınırsızlığı, insani nitelikleri yok edecek kadar düşünmezlikle İslam temsil ve hizmet edilemez, İslama uyğun müslüman olunamaz bilmiyorlar…
Bunlarla mücadele etmek aynı zaman da İslamı adaletten uzaklaştırmakla mücadele etmektir ki, her Müminin böyle bir sorumluluğu olduğunu hepimiz biliriz, bu bilinçle yaşamalı degilmiyiz?
İkinci Nüslüman tipi ise öncelikle Allahın yarattığı canın yaşam hakkına saygı duyarak, İslamın verilen sözde durun, yaptığınız sözleşmelere uyun emrinden etkilenerek, başka toplumlarla veya Ümmetdaşlarıyla yaptıkları anlaşmalar da anlaşmaya sadık kalarak evrensel dünyaya Müslüman budur, yaşam hakkına saygı duyar, verdiği sözlere, yaptığı anlaşmalara, sözleşmelere uyar. Hepimizin de bildiği İslama bu ikinci davranışlar daha çok uygun olduğudur… Bu Mümine daha çok yakışan davranışları sergileyen kişiler aile, akraba, komşu, vatandaş devlet ilişkisi, çalışan, çalıştıran, toplum kişi ilişkisin de Ahlak ve adalet ölçülerine uygun davranarak İslamı temsil ederler. İşte bu İslam'a hizmet etmenin nasıl olduğu dünyaya göstermek, böylece de Allah'ın rızasını kazanmaktır. Bu tip Müslüman sayısı çok olmasına rağmen dünya ileteşim organları tarafından gölgelenerek görülmesi engellendiğini düşünmekteyim. Bunun nedeni ise İslam'ın Kural ve Kaideleriyle karşılaşacak başka dine mensup kişilerin İslamı tercih edeceginden korkan başka din toplumları bu gölgelemeyi çok belirgin bir çifte ölçülerle destekliyor. Bu destekler bazen kendileriyle çelişkiye düşme pahasına da olsa devam ediyor.
bu toplumlar da Laikliğin, dinsel ön yargılardan sıyrılmaya yardımcı olamadığını görmekteyiz. Sadece bu çelişik durumu birçok din mensublarının da yaşadığını görmekteyiz.
Bunlar başka din mensublarının çifte ölçüleridir. Biz ne yapıyoruz? Bunlar üzerinden İslamı ve Müslümanları degerlendirerek ön yargılar oluşturulmasından sıyrılmanın yollarını ne kadar aryoruz? Gercek dindarlar ancak iletişimin imkanlarının iyi kullanılmasıyla, fanatizmden uzak duran Müslümanların öne çıkarılmasıyla İslamın dünya genelin deki yanlış algısını düzeltmemiz mümkün olabilecektir. Ne kadar çaba sarf ediyoruz, yada edenleri destekliyoruz?
İslamın yanlış algılanmasın da iki ayak olduğunu gördük, birinci ayagın, fanatik yorumlar üzerine başka yaşam tarzlarına ve haklarına karşı savaş acan vahşilerin, ikinci ayagın ise bu fanatikleri kullanarak dünya kamuoyun da İslamı ilkel bir din gibi gösterme cabası içinde olan başka din mensuplarının, bu yöntemlerle İslamı dünya toplumlarından uzak tutuklarına tanık olmaktayız.
İslamla tanışamayan, pardon yanlış tanışan kişilerin vebalini kim ödeyecek? Bu vebal de bizim sorumluluğumuz varmıdır?
Bizim ne yapacağımız çok nettir, İslam ilkelerini özümseyerek, bulunduığumuz her ortamda islamla fanatizmi uzak tutacağız, Başka yaşam tarzlarına ve inanç şekilllerine evrensel laiklik ölçülerin de saygı duyacak, kişisel, toplumsal olarak adalet ve ahlak ölçülerine göre yaşayarak İslamı temsil edecegiz ki yalan yanlış algılarla mücadele ederek İslama yüklenmek istenen fanatizm, törörizm, vahşilik gibi alğıları yok edebilelim. Yoksa her iyi temsil edememenin, etmemenin vebali bize de bulaşır.
Kabul ettiğimiz dini iyi öğrenmek, dinin ilkelerini yaşama aktarmak, bu aktarımlarla insanlara mutluluk ve barış getirmek dilegiyle….
Selam ve sevgilerimle…
|
|
|
Bu Üyenin Diğer Yazıları |
|
|
|
Reklam |
“Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur."
M.Kemal Atatürk
Adrese Git |
|