MÜSLÜMAN, KAPİTALİST ALDANIŞLAR
(Müslüman Karunlaşma)
Bir din düşünün her fırsat da paylaşmayı öneriyor, bir din düşünün köleliğe karşı bir ruh oluşturmaya çalışıyor, bir din düşünün malları kendi aranızda dolaştırmayın diyor, bir din düşünün ihtiyaç fazlasını verin diyor, bir din düşünün zengin ileri gelenlerin şımarıklıkları nedeniyle o kavmi helak ettiğini söylüyor… İnsanlar yoksul yaşarken lüks şımarıklık sayılabilir mi? Gösteriş şımarıklık sayılabilir mi? Aşırı mal ve para stoklamak şımarıklık sayılabilir mi?....
İki kişi düşünün, biri işçi, biri patron, biri aldığı asgari ücretle evine süt ekmek götürmek de zorlanıyor, bir işçi düşünün açlık sınırların da yaşıyor, bir patron düşünün 700 bin liralık saat takıyor, 700 bin liralık arabaya biniyor, 700 bin liralık yatta geziyor… İkisi de Müslüman, iki de Mümin kardeş, anlaşılır gibi değil kardeş… Evet, bunlar aynı ülkenin vatandaşları, aynı şartlar da yaşıyorlar, biri karın doyurma derdindeyken, diğeri ise nerede ne tüketeceği, hangi lüksü yaşayacağıdır… Yani bir işçinin patronun bindiği bir arabayı alması için hayal bile kuramaması gerekiyor… Neden? Küçük bir hesap yapalım mı, rakamlar yalan söylemez…
Örnegin patron 700 bin liralık arabaya bindiğini kabul edelim, her patron binemiyor diyorsanız onların da çocuklarının ve eşlerinin bindikleri arabaları ilave edin, yada ortağının arabalarını ilave edin.. Bu rakam tahmini ama hayatta karşılığı var, asgari ücret 1400 lira değil mi, bunun üzerinden hesaplayalım mı? İşçi bu arabayı hayal eder de hesap yaparsa, 700000/1400= 500 ay çalışması ve maaşını vermesi gerekir… Acaba bu işçi kaç yıl çalışmak zorundadır derseniz 500/12= 41.6 yıl.. Kaç gün çalışmak zorunda derseniz, 42x 365=15208 gün çalışmak zorun da… Ama bu kazancının bir kuruşunu bile harcamadan para biriktirmek şartıyla bu arabayı hayal edebilir, edebilirse…
Bu örnegi eşitsizliğe, adaletsizliğe bir örnek olarak alabilirsiniz… Müslümanların inandıkları din buna izin veriyor mu, yok, birçok Müslüman ülke de sorun sadece bu eşitsizlikle kalmıyor, maaş alamadıkları, yaşama şartlarının, çalışma şartlarının çok kötü olduğu ile ilgili haberleri de okuyoruz… Tabiki mümin kardeş mümin kardeşiyle aynı bir vücudun organları gibidir, onun hissettiği her acıyı, her yoksulluğu, her yaşanmışlığı ve yaşanmamışlığı birlikte yaşarlar, aynı duyguları İnanma geleneğimiz hissederler der… Hissediyormuyuz, hissediyorlar mı? ......
İşin daha da kötüsü bu eşitsizlikler ve adaletsizlikler kanıksanmış, normal sayılmış, hatta bazı yorumlara dayalı olarak kader denmiş… O malıyla sınanıyor, sen yoksullukla sınanıyorsun deniyor, size bir şey söyleyeyim mi, artık bu hikayelere anam bile inanmıyor, senin bindiğin araba yüzünden evine süt, ekmek, et, peynir götüremediğini, artık o işçiler biliyor…. Bütün bunlar neden başımıza geliyor? Sanayin, üretimin gelişmemişse, üstelik bir bu gelişmemişlige rağmen ithal ultra lükslerle aşırı yaşayan %5’inin toplumun üretiminin neredeyse %80’ini, en alt gelir grubundakilerin aşırı yoksunluğuna neden olacak şekil de harcıyorlarsa… Az olan toplumsal üretim de, eşitsiz bir toplumsal paylaşımla sadece en tepedekilere gidiyorsa… Biz kapitalizmin tuzağına düşmüş, dini ilkelerimizi çiğneyen Müslüman bir Milletiz demektir… dinimizin bu adaletsizlikler karşı vahiy edildiği düşünülürse, biz dinimizi değil Karun’u örnek alıyoruz demektir.
Yardımlaşmayı, paylaşmayı, öneren bir dinin mensupları olarak, dinimizin sadece ibadeti ilkelerini yaşayarak, dinimizi ne kadar yaşadığımız üzerine de düşünmemiz gerektiğini hatırlatarak… Yardımlaşma, paylaşma, dayanışma seviyemizin birbirimize karşı sevgiyi, saygıyı artıracağı hatırlatmasıyla… Selam ve Sevgilerimle…
Sıtdık Fani – 7.6.17 – vatandasfikri.com
|