CUMA
Cuma ne demektir, sadece Namaz mı kılmaktır, sadece hutbe mi dinlemektir, üzerine düşünelim mi? Kadınlar neden Cuma namazı kılmazlar, kılsalar suçmu işlemiş olurlar, günaha mı girmiş olurlar? Şimdi bu soruların zamanı mı, ne gerek var diyenleri duyar gibiyim, her daim soru sorma zamanıdır, iyi sorular sormazsak, iyi sonuçlar alamayız, soru düşünmenin tetikleyicisidir, bu nedir, bu nasıldır, bu neden böyle olmuştur, neden böyle olmaktadır? Dünyada sosyal, ekonomik en eşitsiz toplumlar, neden Müslüman toplumlardır? Sormayalım mı? Sormak sorunu teşhis etme aracıdır, şimdi yukarda sorduğumuz bazı sorulara cevaplar arayalım mı? ilk Cuma Ne zaman Kılındı?
Peygamberimiz ilk Cuma Namazını Hicret Esnasın da, Ranüna vadisinde Cuma Suresi 62/9 ayeti üzerine kılınmıştır, Bu ayet şunu söylemektedir “
“Cuma -9 / Ey iman edenler! Cuma günü namaza çağırıldığı (ezan okunduğu) zaman, hemen Allah'ı anmaya koşun ve alış verişi bırakın. Eğer bilmiş olsanız, elbette bu, sizin için daha hayırlıdır.” Hayırlı olanı yapmak ise biz Müslümanların temel görevidir… Cuma ile devam ediyoruz…
Cuma, Perşembe ile Cumartesi arasında ki gündür, bize bu tanım ne diyor, Cumanın hafta içinde ki yerini belirtiyor, bize bu lazım mı evet, yerini, zamanını bilmezsek, nasıl Cuma da buluşabiliriz k? Cuma gününü bildik, saatinde gittik Cumamızı camide kıldık? Allah kabul etsin, Namazın ve Camide yan yanana gelmenin feyzini bereketini versin. Cami ne demek derseniz, bakın bir soru daha ortaya cıkıyor, cami, cemaati toplayan, bir araya getiren yer demektir… İnsanlar bir araya neden gelirler, bu bir araya gelişte sadece ibadet mi ederler, yok! Cami aracılığıyla cumhur, Cuma da buluştu ne yapması gerekir?
Öncelikle Cuma namazlarımızı nerede yaşıyorsak, iş yerimiz nerede ise orada kılarsak, ister hane, ister iş yeri komşularımızla buluşarak kılmış oluruz… Bu ibadetimizi eda ettikten sonra camiden kacar gibi ayrılmayalım.. Hal ve hatır soralım, kim zor durumda, hangi koşumuzun ihtiyacı var, hali vakti iyi olanların bu durum dan haberi var mı? Zeki, olup da ekonomik nedenlerden dolayı okuyamayan bir gencimiz var mı, bunlar için ne yapılabilir? Sorularını cemaatle, imamla paylaşarak mümkünse muhtarla görüşerek, sorun yaşayan komşumuzun sorunu karınca kararınca giderilmesi de bir ibadet olduğu unutulmamalıdır… Sonra, köyümüzün, mahallemizin ne gibi sorunları var, bu sorunlardan idareciler haberdar mı, biz mahalleli/köylü olarak bu sorunlara karşı nasıl çözüm üretiriz, nasıl çözebiliriz, vatandaş, muhtar, kamu yöneticileri ortaklaşa hareketle bu sorunlar çözülebilir… Aslında bu buluşmayı sorunların özümü için bir istişare meclisine çevirebiliriz… Öte yandan bir vatandaşı zor durumdan kurtarmak da ibadettir bunu blmeliyiz… Bunu nereden çıkarıyorsun diyenlere şu ayeti hatırlatarak… Yazıya son verelim mi?
“Rûm / 38 O halde sen, akrabaya, yoksula, yolda kalmışa hakkını ver. Allah'ın rızasını isteyenler için bu, en iyisidir. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir.” Bakın yolda kalmış diyor, yolda kalmak ise başlı başına zor durumda kalmak demektir… İki gün sürecek yol, yolda kalınırsa 4-5 gün sürer ki masraflar ona göre artacaktır… İki günlük yol için hazırlık yapan kişi zor durumda demektir.. Ayrıca ayet dikkatli okunursa ırkına, dinine, mezhebine bakmadan sadece yolda kalan denmektedir ki… Bu ayetle Kuran bize zor durumda kalanları zorluktan kurtarma görevi vermektedir… Son cümle…
Din sadece ibadet değildir, Cuma sadece Namazdan ibadet degildir, din hayattır, hayat sağlıklı, mutlu olunması için Salih amellerle yaşanmalıdır, yaşamak önerisi ve dileğiyle….
Sıtdık Fani – 10.9.2021 – vatandasfikri.com
Kaynak : https://dinhizmetleri.diyanet.gov.tr/kategoriler/yayinlarimiz/hutbeler/t%C3%BCrk%C3%A7e
|