Birçok sorunun kaynagı bilmemek olsa gerek, din nedir, Peygamber kimdir, Allah varlıklar hiyerarşisinde nerededir, Tanrı bilinç seviyemiz ne seviyededir, Kuranın en temel kaynagı nedir, dinin kaynaklarını anlamak için mi, yoksa anlamadığımız bir de sadece ses ile tekrarla sevap kazandığımızı düşünerek rahatlamak için mi, okuyoruz? Dini alanda ki eksiklerin hepsi yanlış dini düşüncelere ve bilgilere neden oluyor, yanlış, eksik, bazen abartıya, bazen efsanelere, bazen rivayetlere dayalı bilgiler üzerinden dindarlar… Kimi zaman siyasiler tarafından, kimi zaman da dini cemaatler tarafından istismar ediliyor.. Bu istismarlar o boyuta varıyor ki… Bu konuyla ilgili bir kitap var onu okumak lazım, (Şeyhfetiye tahrikatı) konumuz dini istismar degil bu cemaat, tahrikat, şeyh, mürşit, mürit ilişkileri nasıl sağlıklı olabilir?

Saglıklı bir tasavvuf ortamı nasıl yaşanır, yada bunu nasıl anlarız, biz tasavvuf ehliyim diyenleri ne ile ölçeceğiz? Bunların bizi tasavvufa mı, tatavvuya mı (nafile yapılan şeyler) davet ettiğini nereden anlayacağız? Bilgiyle, bilmeden o olunmaz, o olmak isterken başka bir şey olunur ki, hem kişisel psikolojik sorunlar yaşanır, hem de toplumsal fitnelere neden olunabilir, olunduğu da görülmüştür… Tasavvuf ehli olmak için bilgiye gerek var demiştik, bu bilgi bir Kurana dayalı olacak, iki akla dayalı olacak, üç davranış bilimcilerin, sosyologların bu konudaki yorumlarına, dört felsefecilerin bu alandaki düşüncelerine dayalı olmasında fayda vardır… Bir seminer de ilahiyatçımız şunları da ekledi ve şu soruları sordu… 1* Kitap ve sünnet dairesin demi? 2* İcma ve kıyas konusuna ne kadar dikkat ediyor? 3* Bu kişi mürşitliğe, müritliğe, zahitliğe ne kadar yatkın? 4* Hayatında ki evreler nasıl gelişmiş? Bunlara dikkat etmek gereginin altını çiziyor… Ayrıca dini kavramlar sözlüğün de tasavvuf için şunlar deniyor, yukardaki uyarıları da dikkate alarak bunlar yapıldığında saglıklı yaşanabilir… Tasavvuf kavramı kelime anlamı, Yün giymek, saf olmak, kötü huyları terk edip güzel huylar edinmek… Hakk ile birlikte onun huzurunda olma hali, adepli, adaplı olma halidir, nefisde fani, hak ile baki olma halidir, Hakkın seni sende öldürmesi ve kendisiyle diriltme halidir, temiz bir kalp, pak bir gönül ile “herkesin yükünü çekmek ama kimseye yük olmama halidir…” Kimseden incinmemek, kimseyi incitmemek demektir… Nihai olarak tasavvuf Allahı görüyomuş gibi ibadet etmek, iyilik ve güzellik yolunda yaşamak demektir… Kısacası sufi, mutasavvıf olmak demektir, bu ise hem insanların, hem kendisinin velisi olarak hem kendini hem insanları kötülüklerden korumaktır…

Bu kadar bilgiyi bilirseniz zaten siz tasavvuf yolunda olmaya başlamışsınız demektir… İnsanlar eskiden tekkeye ne için giderlerdi, bilgiye orada ulaşırlardı, o nedenle bilgisizlige vurgu yapmak için mürşidi (bilgisi) olmayanın mürşidi şeytandır demişlerdir.. Doğruda demişler bilgimiz yoksa, her olayda yanılırız, yanıltılırız degil mi? Bu tasavvuf da yanılmakta istismar edilmekte sık rastlanılan bir durumdur bunu nedeni nedir?

Birinci neden din üzerinde baskı anlaşılacak diye devletin kurumlarının denetiminden uzak cemaatlerin, kafalarına göre bir dini yapılarının oluşmasıdır…

İkinci nedenden yukarıda bahsettik, tekrarlayalım mürit adaylarının dini bilgilerinin zayıf yada hiç olmamasıdır..

Üçüncü neden ise, tasavvuf ehlinin ehil olmamasıdır, burayı biraz acmak gerekir..

İki uç örnek vereceğim, yok üç örnek olsun… Birinci örnek google badeci şeyh yazın görürsünüz, neler yapmış, bunlara maruz kalanlar sevap işlediklerini, cennete gideceklerini düşünerek razı olmuşlardır.. Ben buna büyük istismar edilmişlerdir diyorum, kim istismar etmiş şeyhleri, tasavvuf ehli olmuş olsa nasıl istismar edebilir ki, tasavvufun amacı inananlara daha iyi bir dini anlayış önermek, sunmak daha iyi insan olma yolunda adımlar attırmaktır…

İkinci örnek ise deprem kovan şeyh olarak haberlere konu olmuştur, ak sakallı bir dede, İzmir de olan depremin Manisa dada olacaktı iddia ediyor bunu ben engelledim diyor.. Allah önce kendine sonra onun takipcilerine akıl fikir versin diyorum… Son örnekler ise daha kafa karıştırıcı, insan olarak akılımızı kullanılmazsak inanılma garantili..

Biri diyor ki ben geceleri Peygamberimizle istişare ediyorum, bu bilgi kişiseldir, onun rüyasına girecek halimiz yoktur, ya yalan konuyorsa, ya kendi otoritesi için Peygamberimizi kullanıyorsa, acaba Peygamberimizle ne konuştu, Peygamberimiz ona rüyasında ne dedi, kendi otoritesini ticaretini güçlendirmek için bir senaryo yazmış olabilir mi? Peygamberimiz Kuran’a aykırı bir şey söyleyebilir mi? Bunun için Kuranı anladığımız dilden bilmek gerek, bilirsek ne Kurani, ne degil gelen bilgileri edindiğimiz bilgiyle, akıl süzgecinden geçirerek kendimizi istismardan korumuş oluruz… EN çok sallayan cemaad liderinin şunu dediğini, yada taraftarlarının böyle inandırıldığını duyduğumda şaşırmıştım… Bizim efendi hazretleri levhu mahsusa bakıyor, levhu mahsus Allah katındaki bilgiler kitabı.. Bu kitaptan Peygambelere sadece bazı bilgiler bildirilir Peygamberlerin de bilgisi bildirildiği kadar olur.. İyi de bu efendi hazretleri kendi cıkıyor o kitaba bakıyor.. Yersen yandın, Allah ve akıl ersirgesin, tasavvuf ehli olacağım derken bu hazrete kayıtsız şartsız itaat eri olursun… Son olarak tasavvuf ve Tatavvu kavramlarıyla ilgili bilgilerle yazıyı bitirelim mi? Bazı eksiklikler olmuş olabilir, bu konuda daha geniş bilgi için güvenilir kaynaklardan araştırma yapmanızı önererek devam edelim..

Üzülerek bazı gerçek dini cemaatleri de bu yorumumun dışında tutarak şunu ifade ederek kavramlara girmek istiyorum.. Bizde tasavvuf yolunda yükselme şöyle gerçekleşiyor tasavvuf niyetiyle başlanıyor, Tatavvu ya düşülüyor, daha dikkat edelim derken temel ibadetler ve ilkelerden uzaklaşılıyor, bu yolla olgunlaşmaya doğru, zirveye doğru degil normalden abese doğru gidişe neden olunuyor nedeni nedir derseniz?!? Denetimsizlik dedik, Kuran dan, Kuranın bir Müslüman üzerindeki maksadından uzaklaşma diyebiliriz. Bir şey daha ilave edelim tahrikatlarda şeyh ve yönetici seçme işinde ki sakatlıklar, babadan oğla devirler de diyebiliriz, ogul baba kadar Murşit degilse… Şimdi kavramlara bakalım…

Tasavvuf: felsefe Tanrı'nın niteliğini ve evrenin oluşumunu varlık birliği anlayışıyla açıklayan dinî ve felsefi akım: isim, din bilgisi Kur'an'da önerilen ve peygamberin hayatında uygulamaları görülen hayat tarzını yaşama gayreti, İslam gizemciliği. Şimdi de tatavvu ya bakalım mı?

TATAVVU – TETAVVU “boyun eğmek, itâat etmek”ten teṭavvu‘) Farz ve vâciplere ilâve olarak nâfile ibâdet yapma diye acıklanıyor.. Aslında daha çok ibadet, daha çok zikir, daha çok sohbet bende neye neden olmalıdır sorusunun cevabını aramalıyız…

Dini ilkeler bende neye neden olmalıdır diye hepimiz sorular sormalıyız, bu soruların bence cevabı şudur?

Dindar biri iyilikleri yapar, kötülüklere karşı durur, bu nereden gelirse gelsin, ister hükümeti yönetenlerden, ister tahrikatı yönetenlerden, isterde akrabalarımızdan gelsin, iyi ise övgü yardım, kötü ise yergi karşı durma içinde olmalıyız… Bunu yapabilirsek tasavvuf yolunda olgunlaşmışız demektir, kişi kendi başına olgunlaşabilir mi, evet pekala olgulaşabilir, nasıl, Ahlak ve adalet üzere yaşayarak.. Yaşanması önerisiyle, yaşayabiliriz umuduyla.. Selam ve sevgilerimle..

İMAN ETMEDİKCE CENNETE GİREMEZSİNİZ, BİRBİRİNİZİ DE SEVMEDİKCE İMAN ETMİŞ OLAMAZSINIZ!

H.z. Muhammed

“Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur."

M.Kemal Atatürk