DİNİ GELENEK
Dini Bir konu tartışılırken hemen akla gelenek ne diyor gelir, gelsin de… Tartışan taraflar gelenekten referans verir, versin de… Bir düşünce ortaya konulacağı zaman, düşüncenin sağlamlığının referansı gelenekte, geçmişte yapılmış yorumlarla desteklenmesine özen gösterilir gösterilsin de... Bunlar yapılırken düşünce önemsensin, dini düşünürler kutsanmasın ki, gelenekten sağlık bir yararlanmanın önü açılsın..
Yani günümüzün dini düşüncesi geleneğin üretildiği zamana/döneme hapsolmasın, yoksa güne çözüm sunamayan dini düşünce toplumda etkisizleşir, istenilen ahlak/adalet daha iyi kişisel yaşam sonucu veremez, toplumsal düzenlerimizde ciddi sorunlar yaşarız, yaşanıyor mu? At gözlüklerimizi çıkaralım ve Müslüman toplumların en zengininden, en fakirine kadar hangi sorunları yaşıyor bakalım mı? Emin olun bakarken insanın yüreği sızlıyor, en ilkel toplumlar bile Müslüman toplumlardan daha iyi toplumsal düzen kurmuşlar… Şu an yaşanan sıkıntının en büyük nedeni geleneğin sağlıklı okunmaması olsa gerek… Bu okunma ise şöyle olabilir mi?
Bir geleneği oluşturan kaynakların hangisi zamanlarına, hangisi ilkelere dayalı, ilkesel olanlar günümüze nasıl aktarılabilir? Hangisi geleneği okuyan Düşünürün kültürünü yansıtıyor, hangisi dinin ilk kaynağı olan Kuran’a uyuyor? Peygamberimiz bunu hangi Kurani İlkeye dayalı olarak uygulamış? Dini sandığımız birçok şey din, öncesi Arab kültürünün ürünü olabilir mi? Biz bunları dini diye koruyor, gelenek sanıyor olabilirmiyiz? Ayrıca harflere takarak, dile takarak Arab dili ve Alfabesini kutsal sayma gibi bir geleneğin olduğunu da unutmamak gerek… Öte yandan modern her şeye karşı gelmek gibi bir alışkanlığımızda olmuş, buna bazıları selefi zihniyeti diyor, ben başka bir şey diyeceğim… En gelenekçisinden, en modernine kadar bütün dini ekollerin/düşüncelerin anlaştığı bir şey var.. Hepsi modern araç ve gereçleri, daha çok da silahları kullanarak birbirlerini öldürüyorlar değil mi? Büyük çelişki hem modern olana düşman ol, hem onun geliştirdiği günün araç ve gereçlerini kullan, bilgisayar kullanmayan varsa parmak kaldırsın… Akıllı cep telefonu, watzap kullanmayanı gelenekçi cemaatlerden atıyorlar belki de…
Artık dinin şekil tarafıyla, geleneğin şekil tarafıyla ilgilenmeyi bırakalım, dinimizin ilklerini günümüzde nasıl yaşarız ona bakalım.. Bana sen geleneğin düşmanımısın diye soran arkadaş sana da cevabım şu olsun… Gelenek dini düşüncesinin zaman içindeki akış yoludur, bunu severek takip ederiz, ama kendimizce yeni düşünceler ekler, ilkelere sadık kalarak günün şartlarına, amaçlarına, araçlarına uygun yeni yollar ararız… Aramalıyız da…
Birine zamanının üstat’ı ünvanını verirken, onun için ahir zaman olan bugünün ünvanını da veremeyiz, çünkü onun için bugünler kayıp, bilinmez, dönemlerdir… Ebedi bilgelik gibi bir unvan olmaz, onun bilgilerinden günümüzde yararlanabiliriz, yeni düşünürler böylece çıkar…
Geçmişte bir alimi bırakın kutsamayı, lüzumundan fazla önemseme bile bugünün düşüncelerine ket vuracaktır, oysa o günün düşünürü, o günün zamanının sorunlarını görmüş ve kaynağı, geleneği okumuş sorunların çözümü için düşünce üretmiş Allah onlardan razı olsun… Son Olarak..
Geleneği yok saymak başkadır, ondan gerektiği kadar yararlanmak başkadır, geleneği abartmak başkadır, günümüzün alimlerinin düşüncesini yok saymak başkadır, bu düşünürleri düşünce üretemez saymak daha başkadır.. Gelen eneği ne yok saymayalım, öte yandan da, sadece geleneğe hapsolmayalım, günün gereklerine göre, dinimizin kaynaklarından yararlanarak… Biz bugünün insanları olarak, hem dünü, hem bugünü, okuyarak günümüzde, yarınlarda daha iyi nasıl yaşarız, sorularına cevap aramalıyız… Dileğiyle, Düşüncesiyle Selam ve Sevgilerimle…
Sıtdık Fani – 31.1.20 – vatandasfikri.com
|