MİLLİYETCİ YAŞAM TARZI - 3

Kültürel köklerimizden kopuş…

Kültürümüzü besleyecek kaynaklarımızı yabancı kültüre olan özentiyle kurutuyoruz. Bu hızla kültürel köklerimizden kopmaya devam edersek! Allah korusun milletimizin kültürel bir kaos yaşaması kacınılmazdır. Kişisel düşünelim ben hep komşumu taklit ediyorum komşum ne yapıyorsa bende onu yapıyor ona benzemeye çalışıyorum ne kadar komik değil mi bizlikten çıkmak başkası olmak çok zor olsa gerek… Biz en sevdiğimze, en yakınımıza bile benzemeye çalışırken sıkıntılar yaşarız. Bize çok uzak kişilere ve kültürlere benzemeye çalışmak, düşününce mazur görün aptallıktır.  O zaman adam gibi biz olalım herkes bizi taklit etmeye çalısın, çok değil ikiyüz, üçyüz yıl önce olduğu gibi.

İşte kültürel kökler, kotlar aslın da bizi biz yapar, bu nedenledir ki bu kopukluğu ilk fark eden milliyetcilerdir. Toplumun kopan kültürel bagını yeniden bağlayacak olanlar ise milliyetcilerdir…

Milli yaşam tarzını öncelikle milliyetçiler oluşturmalı, layıkıyla yaşayarak bu meselede millete öncü olmalıdırlar. Bu öncülük hem kültürel değerlerin korunması, yaşanması şeklinde hem de ekonomik değerlerin korunması ve bu değerler üzerinden üretime dönüştürülmesi şeklin de bir amaç için de yapılmalıdır.

İlk yazılı kaynaklarımızdan alınca, günümüze kadar bize ait yazlı ve sözlü gelen kültürün bize vermek istediği mesajları alabilecegimiz kaynaklarımız vardır, bırakın daha önce ki mesajları Cumhuriyet dönemi mesajları bile bir kültür ve yaşam tarzı oluşturmak için yeter de artar bile, yeter ki biz bize ait olanlara sahip çıkalım ve bize ait olanı bizim yaşam tarzımız haline getirelim. Şimdi  bizim kültürel yolculuğumuz da bize yol gösterecek kaynakları bura da uzun uzun saymak istemiyorum, ama aşagı yukarı hepimiz biliyoruz, yalnız bu kaynaklardan gün ve gün beslenmekten vaz geçtiğimizi görüyor ben şahsen üzülüyorum…

Sadece milliyetci düşüncenin bu konuda ki yol göstericisi sayılan dokuz ışık ilkesi milliyetci örgütler de sık sık işlenmeli ve milliyetci gençlerin bu gibi ilkeleri özümseyerek ve toplumsal kültür ve yaşam tarzı haline getirmeleri gerekir ki kültürel bağda ki bu uzaklaşma, kopukluk, zayıflık aşılabilisin…

Selam ve saygılarımla…

M.Akif gökalp- www.vatandasfikri.com