|
|
|
Genç Yazarlarımız |
|
Reklam |
İMAN ETMEDİKCE CENNETE GİREMEZSİNİZ, BİRBİRİNİZİ DE SEVMEDİKCE İMAN ETMİŞ OLAMAZSINIZ!
H.z. Muhammed
Adrese Git |
|
|
|
FANATİK ALĞILAMA |
HAYATI FANATİK YORUMLAMAK
Hayatı fanatik yorumlamak, bir inanış, bir düşünce dışından diğer hayatı algılamalara kapalı olmak ve kedi dışındaki farklı duruşları yok saymak diyebiliriz. Bu insanların sadece bölgelerinde köylerinde mahallelerinde yaşadıkları, hatta çok zaman bölgelerinin dışına çıkmadığı, farklı inanan ve düşünenlerle karşılaşmadığı zaman sorun olmuyordu. Hep kendisi gibi düşünen ve inanan kimselerle yaşıyor ve farklı hayatı yorumlamak ayıp, günah ve cezalandırılması gereken bir davranış olarak kabul ediliyor sonuçta ya maddi yada manevi bir ceza alacağını bilen toplumun kendi ferdi onlara uygun davranış sergileyerek topluma uyum gösteriyor ve cezalandırılmaktan kurtuluyorlardı.
Bu toplumun kendi fertleri için geçerli olan bir kural ve kaideydi ama başka bölgelerde ve başka kültürleri, yaşayanlarla karşılaşıldığında durum böyle olmamaktadır. Başka şekilde inanan, düşünen kişiler dışarıdan müdahaleleri kendi yaşamlarına müdahale ve saldırı olarak görmektedirler. Bu bir de kendi bölgelerinde cereyan eden bir durumsa tepkileri daha da sert olmaktadır. Bu sertlik fanatikliğe dönüşmekte tepkilerin dozu iyice artmaktadır. Karşılıklı hoş görü geliştirilemezse toplumsal çatışma kaçınılmaz olmaktadır.
Ne yapalım ki fanatiklerden ve fanatiklikten kendimizi koruyabilelim. Öncelikle kendimizin içinde bulunduğu inanış veya düşünce grubunun fanatikliğine izin vermeyerek işe başlarsak kendi inanış ve düşünüşlerimizin mensuplarının aşırılıklarını engelleyerek toplumsal sorunların önüne geçmiş oluruz. İkinci olarak da başka inanış ve düşünüş şeklinin ağırlıklı olarak yaşandığı bölgelerde o toplulukların yaşam şekillerini dikkate alarak yaşamaktır.
Bu kendi hayatı yorumlamanızı oralarda abartarak yaşamaktan alınca, onların yaşam tarzlarına bırakın müdahaleyi küçük, görmek, yermek gibi yanlış algılanacak davranış ve söylemlerde bulunmamak gereğidir.
Bu davranışlarımız kendi kutsalımız veya önemli algılamamızı korumak içindir. Biz kendi inanış ve düşünüşümüzü nasıl en iyi, en kutsal görüyorsak onlarda kendi değerlerini öyle gördüğünü kabul ederek yaklaşmaktır farklı inançlara, topluluklara ve onların kültürlerine.
Kaldı ki bütün dinlerde ve düşünüş şekillerinde bile farklı yorumlarla karşılaşılmaktadır. Bir Hıristiyanlığı farklı yorumlayan mesepler ve tahrikatlar olabileceği gibi İslam’ı farklı yorumlayan messepler ve tahrikatlarda vardır. Asıl mesele farksızlıktır. Düşününki hepimiz hayatı aynı inanış ve düşünüş şekliyle yorumladık ve bu yorumlarımız başarısız oldu. Şimdi sosyalistleri düşünelim ciddi bir ideoloji hayatı yorumlamış ve paylaşımdaki adaletsizliği kendine dert etmiştir. Ama uygulamada uygulayıcılar hatalar yapmış ve başarısız sayılmıştır şimdilik. İslam’ı ele alalım insanlığı cahillikten, vahşilikten kurtarıp adalet ve huzur getirme amacıyla Allah tarafından vahiy edilmiştir. Ama uygulayıcıları çok nadir başarılı olmuşlardır. Hıristiyanlık sevgi ve saygı ile toplumsal düzen kurmak için vahiy edilmiştir ama daha başlangıçta peygamberi öldürülmüş ve daha sonraları kendi mensupları hayatı her farklı yorumlayanları vahşice cezalandırmışlardır.
Buradan şu anlaşılmaktadır, inanış ve düşünüş şekillerinde uygulayıcılar fanatikse toplumsal işleyişe korku, endişe, huzursuzluk hakim olmaktadır. Korkan toplum kendini iyi ifade edememektedir. Kendini ifade demeyen toplumlarda işleyişler ya yavaşlamakta, yada sakatlanmaktadır. Bu sakatlıklara müdahale korkulardan dolayı edilememektedir. Çünkü yanlış anlaşırım korkusu düşünüleni söylemeye engel olmaktadır. Görülen sorun görülmemekte, yaşanılan sorun dile getirilememektedir. Görme duyma düşünme, inanma söyleme, söylersen de, düşünürsen de, inanırsan da benim istediğin gibi olacak, böyle nasıl mutlu, huzurlu olunur ki…
O nedenle fanatiklikten uzak durmamız gerekir, bir çeşit hastalık gibi, bu yazıya kaynaklık yapan Kudüs’deki Yahudi fanatiklerin 8 yaşında bir çocuğa bizim geleneksel giyim tarzımıza göre giyinmiyorsun diye yaptıkları tacize varan rahatsızlıklarıdır. Kendi fanatik yorumlarını o kadar normal algılıyorlar ki bunlara göre o çocuk toplumsal düzeni bozan bir hain, bir Yahudi düşmanıdır. Oysaki o çocuk sadece sizin gibi algılamıyor Yahudiliği o kadar.
Bunu alın ülkemize getirin, dünyanın her hangi bir yerine gidelim örneğin; Afganistan’a, Hindistan’a başka yerine gidelim Amerika’ya orada bir tahrikat teknolojiden uzak yaşıyor. Kendi düzenini kurmuş ama kendisi gibi yaşamayanlarla zaman zaman karşılaşıyorlar ve onları tehlike olarak görmüyorlar, onlarda diğer insanlar tehlike görmüyor. O öyle yaşamayı seçmiş, biz böyle diyorlar ve karşılıklı kabul ve hoş görüyle yaşıyorlar. Hayatımızdaki teknolojileri değerlendirince ne kadar zor bir yaşamı tercih ettiklerini düşünebiliyorum. Ama inançları o kendilerine kolaylıklar diliyorum. Belki de bu çevre kirliliğini düşününce iyide yaptıklarını düşünüyorum. En azından bizden daha az çevreye zarar veriyorlar. Biz sevelim, sevmeyelim başka inanışlar var, var olmaya da devam edecektir.
Hitliler ineği kutsuyorlar, öbürleri kendi yaptığı heykelcikleri kutsuyorlar, bize tuhaf geliyor zaman zaman dalga geçtiğimiz oluyor. Belki de onlarda bizimle muhtemelen şöyle dalga geçiyor olmayan bir tanrıları var ve yokluğa inanıyorlar. Kısacası fanatikliğe gerek yok herkesin şuanda inandığı inanış ve düşünüş şekilleri olsun ve yaşam tarzları olsun normalleridir. Bizim normlarımız bize normal, onların normları onlara normal.
Kendi toplumsal düzenimiz içinde yaşamak isteriz, onlarda ister, bu düzen devam etsin isteriz onlarda ister. O zaman ne yaşam tarzlarına müdahale edelim, nede bizim yaşam tarzımıza müdahale edilsin. Bizim inancımız bize, sizin İnancınız size hep iyi gelecek demek bizim erdemimizi gösterir. Nitekim İslam dininin kitabı kuran bu meseleye şöyle yaklaşmaktadır.
Kafirun süresi;
Deki ey kafirler, ben sizin kulluk ettiğinize kulluk etmem.
Sizde benim kulluk ettiğime edecek değilsiniz.
Sizin dininiz size, benim dinim banadır.
Daha fanatik olmak için ne gerek vardır anlamıyorum. Onun dini inancı, düşüncesi ona, benim dinim İnancım düşüncem banadır, mesaj çok acıktır işi zorlaştırmayalım, fanatiklikten uzak duralım. selamlar.
|
|
|
Bu Üyenin Diğer Yazıları |
|
|
|
Reklam |
“Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur."
M.Kemal Atatürk
Adrese Git |
|