ANAYASAYI, HUKUKU, DENETİMİ, DEVLETİ PRANGA GÖRMEK!
Devletin Prangasından Kurtarmak!
Siyaseti vesayetten kurtarmak, kamu kurumlarını devletin prangasından kurtarmak, dindarı devletin baskısından kurtarmak, üzerine düşünmeden söylenen sözler olsa gerek… Neden?
Siyaseti vesayetten kurtarmak, ne demek diyelim ki yargı vesayeti mi var, askeri vesayet mi var, askerler siyaseti demokratik sistem içinde müdahaleleri olamaz, ama konularıyla ilgili düşünce beyanları, önerileri olur… Bu önerileri emir komuta zinciri içinde sunarlar, sonuç alınamazsa, bu düşüncelerini, emekli subaylar, emekli olmuş kamuoyuna ulaşabilen askerler aracılığıyla düşüncelerini beyan ederler, kamuoyu destekleriyle seçilmiş hükümete baskı oluşturabilirler.. Buna bir örnek vermek gerekirse Emekli Amiraller bildirisidir… Bu askeri vesayet değil ülkeleriyle, konularıyla ilgili düşünce, öneri paylaşımıdır… insna ve vatandaş hakkıdır…
Dindarı devlet baskısından kurtarmak, uygulamada olan yasalara uyma sorumluluğu her vatandaşın görevidir, buna dindar vatandaşlar da dahildir, kamu kurum ve kuruluşları da… İnanç ve düşünce özgürlükleri üzerinde her hangi bir baskı varsa, bu baskıyı demokratik hukuk devleti ölçülerine getirmek öncelikle yasamaya seçilmiş vekillerin ve siyasal partilerin görevleridir… Bu inançlar üzerindeki baskıdan kendilerine siyasal fayda üretmek ise vasat siyasilerin işidir, konu mecliste yasal düzenlemelerle halledilebilir… Bu yazının yazılma gerekçesini de oluşturan devletin prangalarından, bir devlet kurumunu kurtarıyoruz diyen bir vekilin beyanıdır… Kimi, neyi kurtarıyor, bakalım mı?
Kırıkkale İlimizde bulunan, önemli bir kamu kurumunun şirketleştirilmesi, bu kamu kurumunun özelleştirme kaygısını, ihtimalini doğurmuş, bunun üzerine bazı siyasiler tepki göstermiş, bu düzenlemeyi, savunan vekil ise bu kurumumuzu devletin, prangasından kurtardıklarını iddia etmiş.. Devletini pranga olarak gören bir vatandaş, üstelik de vekil olmuş bir vatandaş için ne diyeceğimi şaşırdım… Ben bunu hükümetin milliyetçi kanadına havale ediyorum… Benim merak ettiğim şey ise şudur!!
Toplumsal yaşam, kurallara ve bu kurallara göre işleyen kurumlara dayanır, sağlık sistemini sağlık kurumları, hukuk sistemini hukuk kurumları işletir, bu işleyiş ise vatandaşlar adına yasal denetime tabidir, bu denetimi TBMM ve yargı yapar, muhalefet vatandaşlar adına yapar, medya yapar, sivil toplum örgütleri yapar… Yaparda yapmasına, her şeyi devlet sırrı, her denetimi vesayet ve pranga olarak gören bir anlayış, sanırım 20 yıla yakın yerel yönetimleride sayarsak ceyrek asırdır ülkeyi yönetmekten kaynaklı bir mağrurluğun sonucu olsa gerek… Nasıl ki ihale kanunu 200’yakın bir sayıda değiştirebiliyorsa hükümet, vesayetindeki yamasa, vatandaşın pranga gördüğü hukuk kurallarını da değiştirebilir, yeter ki istesin… Son olarak…
Anayasayı, Hukuk kurallarını, denetim yapan kurumları pranga veya vesayet odakları görmek yanlış bir anlayışın ürünü olsa gerek… Görülmemesi, daha demokratik hukuk ölçülerine göre hukuk kuralları belirlenmesi, daha adil bir yönetim sergilenmesi, ricasıyla, dileğiyle, Selam ve Sevgilerimle…
Mehmet Akif Gökalp – vatandaş – vatandasfikri.com -- 16.6.2021
Kaynak: https://www.dunya.com/sirketler/ak-partiden-mkenin-as-olmasini-ongoren-kanun-teklifi-haberi-624848
Yasa: Devletin yasama gücünce belli biçimlere uyularak düzenlenen ve yürürlüğe girdikten sonra herkesin uyması zorunlu olan, uyulmadığı zaman belli yaptırımlarla karşılaşılan kural.
Pranga: Eskiden hapishanelerde ağır cezalı mahkûmların ayaklarına takılan kalın ve ağır zincir.
|