SİYASİLERİN KARARI, NASIL UYGULANIR?
(Et İthalatı, Hayvancıları ve Kasapları Nasıl Etkiledi?)
Mecliste vatandaşı temsilen, kararlar alırlar, bu kararlarla, kanun yaparlar, bu kanunlarla bazı uygulamalar yapılır… Şimdi eleştiriye bozulanlar, bizim iktidarı eleştirmek haddinize mi diyenler, yanlışa, yanlış diyemeyenler… İyi dinleyin yanlış, aynı zamanda kötüdür, kötü aynı zaman, ahlak ve adalete uymayandır, ahlak ve adaletsizlik aynı zamanda zulümdür, zulme susanlar, nedir? Ben iki uygulamayı gündeme taşıyacağım, biri delindi ikincisi zulme devam ediyor…
Birinci uygulama, kurban bayramından 4-5 ay önce dişi sığır düve kesilmeyecek, diye bir karar alınır, karar görünürde ülkemiz hayvan sayısının artırılmasına dönük bir karardır… Niyet güzeldir, halis bir niyettir, ama örneğin önümüzde ki Kurban ibadeti için şimdiden alınması gereken bir kararı, ilkbahar da yaylaya kurban için hayvan alarak hazırlayan kişiler kurbana iki ay kala bunları kurbanlık yapamazsın derseniz, onlar geçen kurban da olduğu gibi sizi dinlemez dişi hayvanları, kurban olarak keserler… Yani bir karar alırken, kanunimi, kanun yaparken nasıl uygulanır etkileneceği kişiler kimler diye düşünülmez mi? Sizce Düşünülüyor mu? Başka bir olayla devam edelim…
Et ithalat izni verildi, bu etin perakende dağıtımı sadece iki markete verildi, bu ne demektir, kasaplar zaten zor durumdaydı, rekabet etmekte zorlanıyorlardı, ama bu karardan sonra battılar… Kaç kasap battı bilinemiyor, bilenler ise efendim iktidarı eleştirmeyelim iş yapma şevki kaçmasın, birde bize bulaşmasın… Şimdi, tüketiciye ucuz et yedireceğim diye, et, ithal et, hayvancılarımızı hayvan üretemez hale getir… Yine bu ithal ettiğin etleri, piyasaya normal bir şekilde dağıtma, sadece iki markete ver, binlerce kasabın iflasına neden olun…
Ben de bu uygulamaları yazmayayım, eleştirmeyeyim, görmezden geleyim, ülke ne kazanacak, ucuz et yemek için hem hayvan üreticilerini zarara uğratacağız zararla burun, buruna getireceğiz, hem de kasapların iflasına neden olacağız, bu toplum zarara uğrayacak… Bizim hayvancılarımız üzülecek, Sırplı hayvancılar sevinecek, iki dağıtım marketi sevinecek, on binlere kasap üzülecek… Kusura bakmayın ama bu yazılmazsa günahtır, vebali vardır, uyarmamak ise benim için içinde yaşadığım topluma ihanettir… İhanet ve delalet içinde olma ise o toplumun sonunu hazırlar…
Vatandaşlarımız, Siyasilerimiz, Bürokratlarımız, Yargı mensuplarımız, Mecliste vatandaşı temsilen bulunanlar, gerçi kamuda ki istisnasız herkes, orada ya vatandaşı temsilen bulunur yada vatandaşa hizmet etmek için… Hepimiz bu toplumun kari için çalışacağımıza bir vatandaş olarak adt içtik… Acaba andımızın kaldırılma gerekçesi sakın bu olmasın.. Ant içmeyerek biz bu topluma bağlı değilim mi demek istiyoruz… Konuyu dağıtmayalım, Hayvan Üreticilerinin, Kasapların durumuna dönelim, mahallemizde ki kasap kapandı, başkaları kapanmaması, köyümde ki hayvan sayısı azaldı, başka köylerdeki hayvan sayısı azalmaması için.. Üretime katkı sunacak, yeni kararlar lazım Siyaseten karar alıcılara duyurulur… Selam ve Saygılarımla…
Mehmet Akif Gökalp – 30.1.18 – vatandasfikri.com
|