SİYASET İÇİ DIŞI
Siyaset dışı kalması gerekenleri siyasete sokmak
Siyasetimize bakıyorum da siyaset dışı kalması gereken, bir siyasi gruba ait olmayan herkesin olan, değerleri siyasete sokuyoruz. Milli, dini değerler siyaset yapma yöntemine ait değildir, bütün topluma, millete aittir bunun için siyasetin içine sokulması değerlerin yıpratılmasına neden olur kanaatindeyim. Örneğin ben Müslüman Türk’üm Türk olarak siyaset yapmamla Türkçü olarak siyaset yapmam arasında ne kadar çok fark olduğunu anladığımızda siyasetimizi yatırım, üretim, paylaşım ilkeleri üzerine yapacağız ve siyasetimiz nitelik gelecek, değerlerimizi de siyasi tartışmaların içine çekmemiş olacağız. Değerleri herkes aynı derecede önemli bulmayabilir, birimiz dini değerleri önemli bulurken diğerimiz milli değerleri önemli bulabilir.
Bir değer senin önceliğindeyken benim ikinci değerim olabilir. Diğer bir değer benim önceliğimdeyken senin ikinci önceliğin olabilir bu demek değildir ki ben A değerini önemserken B yi yok sayıyorumu çıkarma çıkarmayalım. Siyaset yaparken de bu değerleri siyasi söylemlerde kullanmayalım diyerek değerlere sahip çıkmaya davet ediyorum.
Din kimindir, Allahın emirlerinden oluşur iman eden herkesindir, Atatürk kimin lideridir, kurucu kurtarıcı olarak bu ülkenin, Demokrasi ve Cumhuriyet kimindir, Bu vatan kimindir, Bu dil kimindir, bu bayrak kimindir? Bu ülkeye vatandaş bağıyla bağlı herkesindir. Aşağıda son 10-15 yıldır inançla siyasetin karıştırıldığı dönem sorunu olan sorunu ele alalım isterseniz. Bu sorunu paronayak bir laiklik yorumu nedeniyle yaşadı toplumumuz.
Türban üzerinden siyasi taraf olmanın, Türbanı yasaklamanın mantığını kavrayamıyorum. Türban kimindir, ister inancından, ister siyasi simge, ister özenti, ister geleneksel takı diyelim takanındır. Size bize ne oluyor da bunu gündemde tutuyoruz. Kimin neresini kapatacağını, kimin neresini açacağını toplumun o anki yaşam tarzıyla alakalıdır. Buna siyaseten karar verilemez, bu siyaseten tartışma konusu yapılamaz, İnancı gereği takıyorum diyor öyle kabul etmek zorundayız, aksesuar olarak takıyorum diyorsa öyle kabul etmeliyiz. Ama sen bunu takamasın demek o insanın kapatma tercihine saygı duymuyorum demektir. Kişisel özgürlükleri kısıtlamaktır.
İşin kötüsü böyle şeyler yüzünden siyaset yapılırsa yanlış yapılır, değerlere saldırıldığı kanaatiyle sert siyaset yapılır. İşte o zaman siyaset yönetim değil gerilim üretir. Biz yöneten, sorun çözen bir siyasetmi istiyoruz, yoksa sorun çıkaran bir siyaset mi?
Siyaset yapma şeklimize bakın bu partinin lideri nereli, bu aday bizim hemşerimi, bizim meshepden mi, bizim aşiretten mi, hangi ırktan falan fistan hangi bölgeden gelmiş vs…vs. Bunlarla kişileri değerlendirirseniz işin ehlini bulamazsınız.
Bunlar yerine bu adayların dünya görüşü nedir, ülkemizin, kentimizin sorunlarına çözüm önerileri nedir. Bu aday sosyal demokrat mı, liberal mi, Muhafazakâr mı, sağcımı solcumu, paylaşım sorununa bakış acısı nedir, terörü anlaşmayla mı, savaşarak mı çözecek, dış ticaret açığı hakkında ne düşünüyor. Ülkemizin dış politikası konusunda nasıl bir tavır içindedir. Ülkemizin yatırım için ayırdığı sermayesinin neredeyse hepi inşaata ve yola gitti teknolojik alanlarında gelişmeler deki eksikliklere nasıl bakıyor, ne yapacak bu grup bu parti.
Sorularıyla siyasete yaklaşırsak tercihimizde iyi yapmış oluruz, değerlerimizi de siyaset dışı tutarak siyasetin oluşturacağı erozyondan koruyarak, değerlerin siyasete değil bize yön vermesi gerektiğini, değerlerin siyasetin dışında, bizim içimizde, ruhumuzda olması halinde, yaşadığımız bütün ortamlara değerlerin yönlendirdiği bizler tarafından nitelik kazandıracağımızı düşünüyorum.
Değerleri siyaset dışı tutalım derken şu anlaşılmasın, değerleri siyaset dışı tutarken, değerlerimizin öncelikle kendimiz tarafından iyi özümsenmesi ve bütün topluma yayılması için eğitim, kültür alanlarında toplumun kendi değerlerini özümsemesi için çalışmalıyız. Öncelikle bu çalışmayı kendimizden, kendi siyasi ve toplumsal tabanımızdan başlayarak yapacağız ki inandırıcı olsun.
Kısacası değerleri siyaset dışı, ama toplum ve kişi içi tutarak değerlerin verdiği bir ruh sahibi olarak herhangi bir siyasi parti, dernek, cemaat, grubun içinde değerlerimizle davranış sergileyeceğiz.
Değerlerle siyaset değil, değerlerle toplumsallaşma, toplumsallaşma demek amaç birliği içinde olmak demektir. Amacımız nedir bu ülkeyi ekonomik, teknolojik, kültürel geliştirmektir. Bunun içinde değerlerimizi siyasi tartışma konusu değil toplumsal birliği inşa edecek çimento, demir, tuğla, kum gibi düşünerek birlik binasını dünyanın gözünün önüne dikmeliyiz.
Bu amacımıza ulaşmak umuduyla selam ve sevgiler…..
|