İŞGAL (Ekonomik, Kültürel)
RAFLARIN İŞGALİ
İşgal belki de yüz yıl önce fiili olarak askerlerle sınırların geçilmesiydi, ama günümüz de, işgaller kültürel ve ekonomik olmaktadır. Kültürel işgal, ekonomik işgali besler, ekonomik işgal siyasal işgali besler ve biz uyuşturucu almışcasına bu işgali izleriz… Bizi bu uyuşukluktan kim kurtacaktır, tebiki işgalciler degil biz bu ülkenin vatandaşları, sagcısı, solcusu, hiçbir şeyi muhafaza etmeyen muhafazakarı, sosyal demokratı, işçisi patronu, köylüsü, çiftcisi, memuru amiri biraz olsun bu ülkeye kendini ister kültürel, ister siyasal bagla, bağlı hisseden herkes…. İşgal çok yönlü mücadele de çok yönlü olmalıdır..
Kitapların işgali, filmlerin işgali, kültürel bir işgale neden olmaktadır, yılda 100 kitap yayınlanıyor da bunun yarısından çogu yabancıysa bunun adı kültürel işgaldir… Yayınlanmasın demiyorum ama biz daha çok çalışalım ve daha çok yazalım çizelim diyorum… Evlerin ve rafların işgali ise evde her ne kullanıyorsan ve yabancı menşeli ise evimiz o kadar işgal edilmiş demektir… Markete gittik raflarda ne kadar çok yabancı ürün varsa, raflarımız o kadar çok işgal edilmiş demektir… Bugünler de seçim telaşı var seçilecek olanlardan ricam ülkeyi ekonomik ve kültürel işgalden kurtarmalarıdır…
Bu ülkenin vatandaşları, size sesleniyorum, her aksilikten başkalarını sorumlu tutarak işin içinden sıyrılamayız, her aksilikte senin de benim de dolaylı da olsa payımız var bunu öncelikle bilelim… Ya olan biteni sürekli alkışlıyoruz, ya tepki göstermeyerek sesiz kalıyoruz, yada ekmek var, aş var daha ne bana, umurumda mı dünya, diyoruz… Bu iş öyle degil bilmiyoruz, tiyatron da yabancı oyun, sineman da yabancı film, rafların da yabancı ürün, evinde yabancı eşya, düşünsene bir defa, nereye gidiş bu ya…
İlaçlar yabancı, petrol yabancı, petrolü kullandığın arabalar yabancı kullandığın silah yabancı, işgal var uyan vatandaş uyan diye sahurlar da davul çalmalı davulcular. Bugün sen uyanmazsan eger, yarın uyanmana kalmayacak deger… Seni uyandıracak siyasiler koltuk yarışına tutulmuşlar, o zaman sen onları da uyandırmalıymışsın meger, gelecekte hiçbir kurtarıcı gelmeyecektir… Uyarıcı da sen, kurtarıcı da sensin, bu nedenle uyanıp rafların işgalini gör kendine gel…
Kendine gel ve ekonomik, kültürel, siyasal mücadeleni başlat, bunu eline silah alarak degil, işgalcilerin yöntemiyle yap… Ekonomik, diplomatik, politik yeni mücadele böyle, bu biline…
Ekonomik mücadele ekonomik degerler üretilerek, piyasaya sürülerek yapılması ve rafların bizim ürünlerle doldurulması gerek, diplomatik mücadele vatan/vatandaşın çıkarlarının geregi olan anlaşmaların yapılmasıdır, politik mücadele ise ekonomik olarak üretime ve bilimsel gelişmeye neden olacak yatırımlara kaynakların yönlendirilmesidir, Kültürel mücadele ise kendi kültürel degerlerin üzerne yazı, cizi, resim, film, tiyatro, sanatsal ürünler ortaya koyulmasıdır… Bunlar yapılmazsa sonumuz yok olmaktır, ama şimdilerin modası yok etmek degil sömürmek olduğundan dolayı sürekli sömürülmektir…
Uyarır, uyanılmasını diler, gereginin hem politik, hem akademik, hem diplomatik yapılması dilegiyle selam ve sevgilerimle…
M.Akif Gökalp – Nisan 15 – vatandasfikri.com
|