TARİH BİLGİSİ
Tarih bilgisi, biz insanlar için çok önemlidir, sebebi ise bizim hayatı anlamlandırırken, mevcut bilgilerle anlamlandırmamızdır. Başka bir ifadeyle tarihimizi ilgilendiren bilgiler, geçmişle günümüz arasında bağlantı kurmaya yarayan bilgilerdir. Bu bilgileri bizim kişisel tarihimize indirirsek, tarih bilgisine şöyle bakabiliriz. Sıcak sobaya dokunmanın veya kaynamış demlikteki suyu içerek belli bir derecenin üzerindeki sıcaklığın bize zarar verdiğini tercübe etmek gibidir tarih bilgisi yoksunluğu. Başka bir örnekde yüksek bir yerden düşülmesi sonucu vucudumuzun kırılacagını bilmemizdir tarihimizi bilmek aslında. Tarih bilgisi, kişiler için düşersen bir yerlerin kırılır, ateşe elini sokarsan yanaar ne kadar gerekli ise, toplumsal olarak yanlış kararların alınması da, içinde yaşadığımız toplumu ateşe atmak gibidir.
İçinde yaşadığımız toplum ne yaşıyorsa, istesekte, istemesekte bizde onu yaşarız. Fikri Adil
Bu kişisel tercübeler, nasıl hayati önem taşıyorsa, toplumların tercübeleride, toplumlar o kadar için önem taşımaktadır. Bunu ister sosyolojik isterseniz kültürel ele alın, isterseniz siyaseten veya ekonomik ele alın aynı sonucu alırsınız. Bu tarih bilgileri topluma, kendi toplumunun daha önceden yaptığı yanlışları, doğruları ve bunların sonuçlarını anlatmaktadır.
Bizden önce atalarımız veya başka toplumlar ne yaparak ilerlediler veya ne yaparak gerilediler tarihi bilmek günümüzdeki kararları alırken, o tercübelerden yararlanmaktır bir anlamda. Bu tercübelerden ders cıkararak günümüzde hata sayımızı azaltarak toplumumuzun her bakımdan gelişmesini sağlamaktır.
O zaman tarihi okurken şu hatayı yapmayalım derim tarih, bilmem şu savaşın veya bu savaşın hangi toplum tarafından kazanılıp, kaybedilemsin degildir. O savaşlara ne neden oldu, o şavaş kazanan topluma ne kazandırdı, kaybeden topluma ne kaybettirdinin bilinmesi sonucuyla günümüzdeki kararlarımızın alınmasında bize yardımcı olacak, bizim kararlarımızı etkileyecek ve yanlış kararlardan toplumumuzu koruyacaktır. Belkide o günün liderinin kişisel hırslarından dolayı yapılan bir savaştı ve toplumda onbinlerce cana ve toplumda çok derin bir yoksulluğla neden olmuştur. Bunlar düşülebilmesi için tarihi çok yönlü okumamız lazımdır. Çok yönlü okumakla şunu kastettim, bir topludaki isyanlar, iki başka toplumlarla olan gerilimler, çatışmalar, savaşlar, üç ekonominin gidişatı, dört teknik ve teknolojik gelişme seyri, egitimin bilimsel gelişmeye katkıları gibi vs..vs
Örenegin, Dini acıdan okuyarak, Kerbela’daki hatayı günümüze taşımamamız geregini anlamamız gerekmez mi?
Siyasi acıdan okunarak, imparatorluğun hangi şartlarda 1900 lü yıllara girdiğini, 1923 yılına kadar ne yaşandığını, bu 20-25 yıllık zaman diliminde tarihin nasıl hızlı aktığını, o zamnalarda yapılan bazı anlaşmalarıda önümüze koyarak, toplumsal tercüne edinmek için, tarihimizi okumamız, bilmemiz ve düşünmemiz lazım degil mi?
Bilmediğin şey sana yabancıdır. Fikri Adil
Kültürel acıdan okumak, en eski yazılı kaynağımızdan başlayarak, ister edebi, ister dini, istersenizde milli kültürümüze katkı yapacak her şeyi günümüze taşımak gerekmez mi? Gerekir ama yetmez, bunları topluma egitim yoluyla gençlere, diger yöntemlerlede(Sinema, Tiyatro, Edebiyat gibi) topluma anlatarak, toplumsal uzlaşıyı sağlayacak bir kültür çınarı dikmeli degilmiyiz? Dikebildiğimizi düşünüyormusunuz? Şayet diktiğimizi düşünüyorsanız, toplumsal uzlaşıdaki derin catlaklar neyin eseridir? Kültür kolonlarındaki kopukluğun eseridir, bu kolonlar bazıları tarafından kimi zaman yok sayılarak bakımsızlığa terk edilmiştir, kimi zamanda balyozu eline alan kendini bilmezlerin saldırılarına uğramıştır. Bu saldırılar hem dini, hem siyasi ortamı germiş, toplumsal hayattaki derin catlakların eseri olmuştur. Orhun yazıtlarından alınca, Kuran’a, Kuran dan alınca Nutuk’a kadar hepsinin bizi, biz yapan taraflarının önemsenmeyerek yok sayılmasının bu catlaklara neden olduğu kadar, yok sayılmaya devam edişinin catlakları önemseyerek tamir etme isteginin olmamasına baglamaktayım. Kültürel çatlaklar,(eksiklikler) toplumsal uzlaşıya en çok zarar veren nedendir. Fikri Adil
Tarih bilgisi ve kültür iyiyi kötüden ayırmak için bize ipucları veren, bizde hayata karşı bir tavır oluşturan, bu tavırlarımıza bakılarak, bize şunlar denilmesine neden olan kısacası bizi biz yapan toplumsal kolonlarıdır. Tarih, insanın başka toplumlardan ayrılarak kendisinin farkına varmasını, geçmişle günümüz arasında bağ kurularak hem toplumsal, hemde kişisel aidiyetlerin ortaya çıkmasını sağlayan bilgiler toplamıdır. Bu bilgiler bizim gelecekle ilgili planlar da yapmamıza yardımcı olduğu için, tarih geçmişin, bugünün, yarının birbiriyle bağıdır dersek abartmış sayılmayız. Bu bilgiler, tarihi kişiliklerin isimlerinin meydanlarımıza, caddelerimiza adı verilerek olabilecegi gibi, tiyatro, sinema, edebiyatın yanı sıra kitaplarla ve müzelerlede aktarılabilir. Kaynak kitapları olarak bizim tarihimizden bahseden kitaplardan da yararlanılarak bu bilgiler her fırsatta günümüze taşınabilir, bilinmesi içinde taşınmalıdır.
Geçmiş, bügün ve yarın arasın daki bağı sağlayan tarih bilgisini önemsememenin toplumları ne hale getirdiğini görmek isteyenler, Türklerin tarihini incelemelidirler. Türkler, ne zaman tarihlerinden kopmuşlar, işte o zaman toplumsal bağları çözülmüş ve toplumsal düzenleri yıkılmıştır. Bu yıkılışları görmek istersek devletlerimizin sayılarına bakarak görür ve anlayabiliriz. Bu son devletide tarihsel kopukluk ve kültürel yozlaşma yıkmasın sakın, selam ve sevgilerimle…
|