SURİYE MESELESİNDE YÖNÜMÜZ NEREYE?

 Yönümüz nereye barışama  mı, savaşa mı, doğuya mı batıya mı, komşuya mı emperyal oyunlara mı, iç işlerine karışmaya mı saygıya mı,  sınırlara ve sahalara tacize mi saygıya mı, yön yön işi bunlar…

 Şimdi sizinle yönümüz için  bazı düşünceler paylaşalım, Öncelikle komşuluk ilişkilerimiz olan bir grup ülkeyle yaşıyoruz. Bunlar Yunanistan, Bulgaristan, Ukrayna, Gürcistan, Ermenistan, Rusya, İran, Irak, Suriye ve Kuzey  Kıbrıs Cumhuriyeti. Güney Kıbrıs Rum kesimi bütün bunlarla direk ilişkimiz var. Bunun dışında bir Dünya var ve bu dünyayı paylaştığımız ülkeler ve insanlar var.

Bütün bu ilişkiler yumağında zaman zaman bazılarıyla problem yaşamaktayız,  bunları çözme yeteneği ülkelerin elini güçlendirmektedir. Bu çözme yeteneğinin temelinde karşılıklı saygı en ön sırada yer almaktadır. Yani bir ülkenin sınır birliğine saygı duyacaksın ki, oda sana saygı duysun, bir ülkenin yönetim şekline saygı duyacaksın ki oda sana saygı duysun, bir ülkenin ekonomik çıkarlarına saygı duyacaksın ki oda senin ekonomik çıkarına saygı duysun.

Bütün bunların yanı sıra acık ve gizli çıkar ve savunma birlikleri oluşmuş dünyanın siyasi yapısında, nasıl ki AB acık bir ekonomik çıkar birliği, NATO acık bir savunma birliği, İslam Konferansı acık ama etkili olmayan bir kültürel birlik, Şu sıralarda Rusya’nın başını çektiği ve Çin, İran Nispeten de Hindistan’ın içinde olduğu sanki adına doğu bloğu diyebileceğimiz bir yapı oluşmaktadır. Bu oluşumlarda yönümüz nedir?

Bizim yönümüz 1850 lerden beri batı, ama bütün batılı olma çabalarımıza rağmen 150-160 yıldır batılı olamadık devletimiz istedi, üst düzey bürokratlar istedi, yeni palazlana burjuva kültürü olmayan burjuvalarda istedi ama halk direndi bu mücadeleyi halk kazandı AKP yi iktidara taşıdı derken birde baktık ki batı hayranı bu cephe AKP yi de dönüştürmüş. Hayal kırıklığına uğradı halk, ama yeni bir oluşum çıkaramadığı için bu partiye desteği devam etmektedir.

Şimdi bizim başbakanımızın İsrail’e karşı çıkışı inançlı kimselerin gururunu okşadı ama, Arap baharı estiğinde Ülkemiz politikası tam batılı emperyalistlerin istediği gibi oldu, hatta bazı kereler batılılar bu işe biz karışmıyoruz, Türkiye halledecek diyerek biz gaza getirdiler. Ülke içinde çatışan muhaliflere Libya da havadan dolar attık adeta attığımız dolarlar orada batılı emperyalistlere hizmet etti galiba. Zaten çok delikanlı bir başbakanımız var bu gazla Suriye devlet başkanına çekil artık dedi,. Tersi olsa ne derdik, lütfen biraz uçuk akıl değil sakin akıl…

Biz ülke olarak enerji bağımlısı bir ülkeyiz, kime bağımlıyız Suriye meselesinde bizim karşımızda olan Rusya ve İran’a  hiç düşündük mü? Bir çatışma anında ne yaparız? İşte rüzgarla yön değiştirenler böyle yönsüz kalırlar rüzgar ters estiğine…

Şimdi ne yapabiliriz, işin işine çok girdik ve birde uçağımız düşürüldü!! Yine yönümüzü olaylar veya batılılar mı belirleyecek yoksa biz mi belirleyeceğiz, umarım başbakan, dışişleri bakanı, ortak akılı kullanır. Bugün gazetelerin yorumların baktım hepside sakinlik, diploması, olayları tırmandırmamayı öneriyor. İçimden dedim tartışan ülke, doğruyu bulur birbirimizi dinlersek….

www.vatandasfikri.com M.Akif Gökalp