MHP GENEL MERKEZİNE….
Degerli Genel Merkez Yöneticilerimiz….
Ülke ve devlet, Millet çıkarı dedik, içimize sinmeden koalisyon hükümeti kurduk, kan emiciyle hükümet kurmam diyen Rahşan hanımın ifadelerine ragmen hükümet ortağı olduk. İçimize kan akıtarak, kan türkürdük kızılcık şerbeti içtik, bu protokolün altına imza attık dediniz. İçinize akan kan neydi anlayamadık, anlatamadık, kimse anlamadı… Zaten yaptığınız hiçbir şeyi bize anlatma gereği de duymuyorsunuz…
3 Kasım 2002 de seçim resti çektiniz nedenini yine anlayamadık, Millete de anlatamadık.
Milletin buna cevabı 126 milletvekili ile mecliste iken bizi barajın altında düşürmek oldu, yine kendinizi başarılı buldunuz, neden hala o makamlarda kaldığınızı anlayamadık, anlatamadık. Siz biliyormusunuz?
Geldik son seçime 1 Kasım seçimlerine, 7 Haziran seçimlerinin hemen ertesin de biz hükümet kurmak için koalisyon da yokuz, muhalefet partisiyiz dendi… Bunu AK Parti etkisi altında ki medya öyle güzel kullandı ki… Buna karşın Ak Partinin hükümet kurmak için gelmediğini, erken seçim hükümetine destek için geldiğini söyleyemedik, bu görüşmenin devlet sırrı olduğunu ve içeriğinin söylenmekten kaçınılmasının nedenini anlayamadık, Milletimize de anlatamadık.
Sonuç ne oldu, 80 milletvekilinden 40’a düştük neden bu hale geldiğimizi anlayamadık, anlatamadık, siz de anlamazdan gelmeye devam ederek oralarda durmaya devam ediyorsunuz… Biz de başarısızlıklar sonucu, değişim zamanı geldiğinde kimse size git demeden gitmenizi bekliyoruz, bunu da anlatamadık, anlamadınız….
18 Senedir şartlar çok zaman Milliyetçilerin lehine iken, başarı yerine hep neden başarısızlıklara imza atıldı, anlayamadık, anlatamadık, nerden nereye nasıl geldiğimizi anlamadınız…
Hatalarımızın ve doğrularımızın ne olduğunu herkes anladı, oy kayıplarından da anlaşılıyor bir de siz anlayın ve koltuklara yapışmaktan vaz geçin, demokratik bir genel kurul yapın, dava bayrağını başkalarına devretmeniz gerektiğini anlayın…
Sizi eleştiren herkesi partiden uzaklaştırdınız, Sinan OĞAN’ın neden ihraç edildiğini anlayamadık, anlatamadık, siz anlıyormusunuz bu yaptıklarınızı…
Meral AKŞENER’in neden milletvekili adayı gösterilmediğini anlayamadık, anlatamadık, siz anladınızsa bize neden anlatmıyorsunuz… Bu koltuk sevdası bizi ilk seçim de baraj altına düşürecek daha anlamadınız mı?
AK Parti, siyaseten başı ne zaman sıkıştıysa, kan kaybetmeye başladıysa MHP imdadına yetişip kurtardı bu durumu anlayamadık, anlatamadık. Sizi parti tabanı olarak biz anlamıyoruz ki Millet nasıl anlasın, siz de ne yaptığınızı anlamıyorsunuz herhalde…
Meclis Başkanlığı seçiminde herkes içinden konuştu herkes adayını destekledi. AKP’den Meclis Başkanı seçildi, bizler neden oylamaya katılmadığımızı anlayamadık, anlatamadık. Bütün bunlar önemli hatalar ve bu hatalara dayalı ciddi oy kayıplarına neden oldu, hala seçimli bir genel kurulla yönetimi devretme gereğini anlayamadınız mı, anlatamadık, anlamıyorsunuz…
Ülkü Ocaklarını sokak olaylarından uzak tutmamanızı anladık, ama pasifize etmenizi anlayamadık… 18 Senede üniversitelerimiz 18 milyon mezun verdi. İçlerinden 5 milyon ülkücümüz neden olmadı, Ocakta Ülkücü neden yetiştiremiyoruz, nedenlerini anlayamadık, Ülkücülüğün ne olduğunu gençlerimize anlatamadık. Millet milli bilincini kaybederken bu kadar tribünden izlemeyi, sanki bilincini kaybeden komşu bir millet gibi duyarsızlığı anlayamadık, siz ne anlıyorsunuz…
Şimdi konuşma zamanı, şimdi her şeyi anlatma zamanı, buna fitne, fesat diyerek hala savunmaya çalışmayın bu durumu… Şimdi eski yeni ülkücü demeden eski yeni MHP’li demeden, dargın kırgın demeden birleşme tek vücut olma zamanı geldi geçiyor. Bu davaya sahip çıkmamanın vebali var, günahı var herkes bilsin… Tavandan tabana kadar kendimize gelme zamanı, yarın seçim olduğunda MHP barajın altında kalırsa bunun vebalini, günahını kim ödeyecek? Bu durumu 46 sene bu dava uğruna mücadele verenlere, verdiğimiz şehitlere yarın bu yaşananları nasıl anlatırız. Koltuk sevdasına davayı hadım ettiler nasıl deriz… Davamızı çocuklarımıza, gençlerimize miras olarak böyle güdük mü bırakacağız, iyi düşünelim iyi karar verelim zaman karar zamanı… Zaman alehimize çalışıyor…
Ülkücü dava, gerektiğin de makam ve mevkileri hiç düşünmeden terk etmeyi de gerektirdiğini unutmayalım, bunu anlayalım, anlamayanlara da anlatalım… Dilek ve temennilerimle selam ve saygılarımla…
M. Akif Gökalp – Kasım 15 – www.vatandasfikri.com
Not : Tabandan bir Ülkücünün mektubudur, ben sosyal medyadan aldım düzenledim yayınlıyorum…
|