|
|
|
Genç Yazarlarımız |
|
Reklam |
İMAN ETMEDİKCE CENNETE GİREMEZSİNİZ, BİRBİRİNİZİ DE SEVMEDİKCE İMAN ETMİŞ OLAMAZSINIZ!
H.z. Muhammed
Adrese Git |
|
|
|
MİLLİYETCİ YAŞAM TARZI - 5 |
MİLLİYETCİ YAŞAM TARZI - 5
Milliyetci siyaset,
Siyaset, toplumun yönetimini, devlet ve vatandaş arasında ki ilişkileri belirleyen, kaynakları paylaştıran, yönetim deki ve teknikteki yeniliklerle toplumun yaşam kalitesini artırmanın yollarını aramaktır diyebiliriz…
Bu aynı zaman da demokratça bir tavır takınarak, bütün siyasi toplulukların ve milliyetçilerin yaşam tarzı haline gelmelidir. Sistemin iyi işletilmesi sorumluluğunun bütün siyasi toplulukların bilincinde olmalıdır. Bu bilinç kültür, siyaset, ekonomi alanlarında gelişmeli ki, bu üç ana faktör toplumallığın temelini oluşturur. Ekonomik göstergelerimiz ve teknolojik gelişmişliğimiz yaşam kalitemizi belirgin bir şekilde etkilemektedir. Bu nedenle bu alanda da milli tarzımızı ortaya koymalıyız.
Ekonomik açıdan baktığımızda, ülkemiz de üretilenler ürünleri tercih ederek ülkemiz kaynaklarının yurt dışına çıkmasına izin vermemeliyiz. En basitinden sakız alacağız, yerlisinden almalıyız. Yabancıların ürettiklerini tükettikçe gençlerimizin ve çocuklarımızın işsizliğine neden oluruz. Ülkemizin dış ticareti her yıl yarıya yakın açık veriyor. Yüz liralık mal satıp yüz elli liralık mal alıyoruz, bu durumu değiştirmenin yolu yerlisi varken ithal mallar kullanmamaktan geçmektedir. Bunun için sisyasetin alacagı önlemlerin yanın da, bizim de milli bir ekonomik duruşumuzun olması gerekmektedir. En basidinden git pazardan dedelerimizin yaptığı gibi tütün al sigaranı sar yabancı sığara içme, irade sergile sigarayı bırak senin içtiğin sığara dış ticaret açığını körüklemesin dış ticaretimiz acık vermesin. Bu da milliyetçi yaşam tarzı ve milli ekonomik bilinci özümsemiş bir toplumla mümkün görünüyor. Şu anda o halden uzağız ve halen uzaklaşmaktayız. Bu uzaklaşmanın nedeni kültürümüzü yaşantımıza aktaramamamızdan kaynaklanmaktadır. Bunu bize ne yaptırıyor, kendi bindiğimiz dalı neden kesiyoruz, ülkemizin ve milletimizin çıkarlarına ters hareketler yapıyoruz. Bunu bize yaptıran kültürsüzlüktür, tüketim kültürünü bize mal satanlardan aldık, ama üretim kültürünü ne aldık nede geliştirebildik.
Bunu bize kültürel bozulma yaptırıyor, çünkü ürettirende kültür, tükettirende kültürse bence öyle kültürlerini yaşam tarzı haline getirenler toplumlarının ihtiyaçlarına göre üretim ve bölüşüm yöntemlerini de gerçekleştiriyorlar. Şimdi insanlarımızın ihtiyaçlarını düşünerek mi üretim yapıyoruz? Bizleri yönetenler bizi neden o yönde teşvik etmiyorlar? Bu soruların doğru cevaplarını bulmak bizi biz yapacak bizim biz gibi duruşumuzu sağlayacak, milli kültür ve yaşam tarzımızı ortaya çıkaracaktır. Biz milli kültürümüzden uzaklaşırsak ne oluruz hayali sorunlar ortaya çıkarır onlarla boğuşur, ülkenin gerçek sorunlarını unuturuz. Bu toplumsal hafızamızın olmayışından kaynaklanır. Hafızası olmayan toplumlar serseri mayınlar gibidir.
Tarihsel bir birikim olan kültür bizde kopmalarla kültürel boşluğa dönüşmüştür. Bu dönüşüm milletimizin önem sıralamasında yanlışlara düşmesine neden olmaktadır. O nedenle milliyetçiler kültürün yaşanması konusunda örnek olmalıdır. Günümüzle tarihsel birikim arasında köprü olmalıdırlar. Ben siyasetle kültürün karıştırılmasını yanlış bulurum ama, kültürünü özümsemiz birinin isyaset yapmasının siyasetimizin niteliğini artıracagını düşünürüm…
Milliyetçilerin siyaset yaparken toplum içinde davranışları da bu yüzden çok önemlidir. Birinci önemi toplumsal uyuma öncelikle milliyetçiler özen göstermelidir ki diğer siyasi gruplara örnek olsunlar. İkincisi milliyetçiyim demek içine doğduğumuz toplumun kültürünü özümsemiş ve yaşam tarzı haline dönüştürmüşüz demektir. Kısacası milliyetçi hal ve davranışları ile topluma örnek olandır, bunu yaparken halkın içinde(düğününde, bayramında, cenazesinde siyasal gösteriler de) olmalıdır. Onlar paylaşmada, dayanışmada ihtiyacı olanın yanında olma konusunda da öncü olmalıdırlar.
Milliyetçi yaşam tarzı, kültürel özümsemeyi siyasete, toplumsal uyuma, toplumsal uyumu toplumun ihtiyaçlarına göre üretime dönüştürerek bunu ekonomik ve kültürel gelişmişliğe çevirip maddi ve manevi zenginliğe ulaşmamız için gereklidir. Bir milletin kültürü devletin yapılanması dahil bütün kurum ve kuruluşlara yansımalı kurumların kültürü ile milli kültür arasın da uyum olmalıdır. Ülkemizde kurumsal kültürle halk kültürü arasında farklılaşma olmuş budan dolayı zaman, zaman toplumsal sorunlar ortaya çıkmıştır. Milliyetçiler bu sorunlarda çözümün bir parçası olmalı çözüm için inisiyatif almalıdırlar.
M.akif Gökalp - www.vatandasfikri.com
|
|
|
Bu Üyenin Diğer Yazıları |
|
|
|
Reklam |
“Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur."
M.Kemal Atatürk
Adrese Git |
|