DEVLET GELENEGİ
(((İlk Devlet de, Son Devlet de Bizim)))
Türkler, ilk devletlerini ne zaman kurmuşlar, son devletleriyle ilk devletlerinin arasında kaç yıl geçmiş, özür, kaç bin yıl geçmiş… Bu devletlerin hepsi milletimiz tarafından kurulmuş, üstelik de zamanlarının güçlü devletleri olmuş Türk devletleridir… Bu kadar devlet kurulmasının nedenlerinden biri Türklerin takım ruhu, yani birlikte hareket edebilme özellikleridir desek… Milletlerine aidiyet duygularının yüksek olması desek, evet… Vatanları için gerektiğinde kendilerini feda etmeleri desek… Devleti yönetenlerin adaletli oluşları desek, evet… Günümüz de gelindiğin de adalet, ahlak, insan hak ve özgürlükleri, demokrasi, laiklik ve hukuk devleti, yani adalet devleti gibi özellikleriyle devletler hem siyasi, hemde hukuki, ayrıca bilimsel, teknolojik acıdan gelişmişlerdir, degişmişlerdir… Bu nedenle her tarihsel dönemin bir yönetim biçimi oluşmuş, Türkler de bu değişime ve gelişime ayak uydurabildikçe dünya toplumlarının arasında ki hak ettikleri yeri almışlardır…
Son olarak durumumuz, biraz bizim çalışmamıza, milletimizin gelişmesi için yaptığımız ekonomik, siyasal, teknolojik çalışmalara bağlı bir hal almıştır… Biz gelişmenin motoru nedir bunu göremezsek, millet olarak, milletin devleti olarak güçsüz oluruz ve bu güçsüzlüğümüzden yararlananlar çıkar… Bu nedenle, çok çalışmalıyız, üstelikte bilimin gerektirdiği teknikle çalışmalıyız ki, millet ve son devletimiz T.C devleti olarak güçlü olabilelim… Şimdi, kronolojik acıdan Türklerin devlet serüvenine bakarak yazıya devam edelim mi?
- Büyük Hun İmparatorluğu: MÖ 220- MS 216 (Teoman)
- Batı Hun İmparatorluğu: MÖ 48-MS 216 ( Pi)
- Avrupa Hun İmparatorluğu: 375-469 (Balamir)
- Ak Hun İmparatorluğu: 420-552 (Aksuvar)
- Göktürk Kağanlığı: 552-745 (Bumin Kağan)
- Avar Kağanlığı: 565-835 (I. Bayan)
- Hazar Kağanlığı: 651-983 (Böri Şad)
- Uygur Kağanlığı: 745-1368 (Kutluk Bilge Kül Kağan)
- Karahanlı Devleti: 840-1212 (Bilge Kül Kadir Han
- Gazne Devleti: 962-1183 (Alp Tigin)
- Büyük Selçuklu Devleti: 1040-1157 (Tuğrul)
- Harezmşahlar Devleti: 1097-1231 (Kutbeddin Muhammed)
- Altın Ordu Devleti: 1236-1502 (Batu Han)
- Timur İmparatorluğu: 1368-1501 (Timur)
- Babür İmparatorluğu: 1526-1858 (Babür)
- Osmanlı İmparatorluğu: 1299-1922 (Osman Gazi)
- - Son devletimiz T.C Devleti, 1919-1923 (Kurucu Lideri M. Kemal ve Arkadaşları) İlk devletle, son devlet kuruluşları arasında ki, yıl 2143 yıldır, Allah nice 2143 yıl Milletimize, devletimize yaşamak nasip etsin…
Hep söylediğimizin aksine, 16 devlet değil, 17 devletimiz var olmuş, bu devletlerin nasıl kurulduğunu ve nasıl yıkıldığını siyasal bir tarih okuyuşuyla, neden sonuç ilişkisi için de incelemeliyiz ki… Son devletimiz Türkiye Cumhuriyeti Devleti de Allah korusun, bizde korumak için, imar etmek, geliştirmek, mamur etmek için elimizden geleni yapalım ki yıkılmasın… Biz vatandaşlar, gerekeni yapıyormuyuz, yönetenler yeteri kadar bilime, teknolojiye, sanayiye, üretime, kaynakların üretimle ve tasarrufla yaratılmasına, önem veriyor mu? Ayrıca bazıları bilinçli, bilinçsiz Türk tarihin de bir dönemi günümüzü yok sayacak kadar sever gibi davranarak, öne çıkararak fitneye neden olduğunu görüyor mu? Günümüzün kurulmuş yaşayan devletini görmezden gelerek, yıkılmış bir devlete öykünmenin anlamını tam anlamış değilim… Ayrıca bu tür düşünceye sahip arkadaşlarıma şu soruyu soruyorum, son devleti Türkler Kurmadı mı? Gerekçemiz ne olursa olsun, her hangi bir gerekçeyle dilimizi bırakırsak, devletimizi de bırakmak zorunda kalırız… Dil hem millet olarak bizim yaşamamızın garantisi, ayrıca millet yaşamazsa, zaten devlet bekası da mümkün değildir…
Devlet kültürümüz güçlü olmasına güçlü ama, son 200 yıldır, hem orta doğudan, dini görünümlü olan, ama dini olmayan, aynı zamanda daha ağırlıklı bir şekilde batıdan kültürel saldırılar milli bilincimizde ciddi erezyona neden olmuş, bu erezyon sonunda ayrışmalarla, fitne boyutuna ulaşarak milletimizin birliğini tehdit eder hale gelmiştir… Herkes kendi doğrusunun peşine düşmüş, millet olarak ortak doğrular bu kültürel saldırılar nedeniyle oluşturulamamış… Adeta sorun çözmek yerine sorun çıkaran, müzakere, uzlaşma, sözleşme yeteneği olmayan toplum olduk…
Başa dönelim takım ruhuyla, milletimize aidiyet duygusu için de, ahlaka, adalete, kültürümüze dayalı ortaklaşa yaşam kuralları oluşturamazsak… Allah korusun dilimizde, kültürümüz de, devletimizde nihai olarak milletimiz de güçsüzleşir… Güçsüz toplumlar da etkisiz toplum demektir… Bu bilinçle ilk devletimizden son devletimize kadar tarihimize sahip çıkalım, son devletimizi ve milletimizi güçlendirmenin yollarını arayalım dilek ve temennilerimle… Selam ve Sevgilerimle…
M. Akif Gökalp – 11.10.17 – vatandasfikri.com
|