HERKESİ SUÇLAYARAK AKLANMAK…
(Yanlışların Sorumlusu, Yanlış Kararları Alanlardır. Fikri Adil)
Siyasetimizde son zamanların modası suçla karşı tarafı kendin temiz kal, sen ekonomiyi istediğin gibi yönet, yanlış dış politikaların zararını görelim, 6 milyonu geçen mülteci sosyal dengelerimizi bozsun, istediğin kuralı kanun yap, itiraz eden herkes FETÖ’cü CETÖ,cü, PKK’cı yetmez başka bir şey daha bulalım üst akılın tuzağına düşmüşler… Yok yetmez, bunlar ajan, şunlar ajanların adamı, bunlar batıcı, şunlar doğucu, şunlar faiz lobisi… Derken… Biz sizin dışınızda kimseyi seçemeyecekmiyiz? Tek seçenek sizseniz neden seçim var? Ayrıca, bu kadar yanlış kararı alanı neden yeniden seçelim?
Bir siyasetçi ülke beka sorunu (Devam Edememe, Geleceksizlik) yaşıyor diyor, ona yardım eden siyasetçi seçimi öne almalıyız, ciddi ekonomik sıkıntılar geliyor diyor… Bunu diyenler kim 15-16 yıldır ülkeyi idare eden ve ona yardım ettiğini sanan kişilerin ifadesi, bunu muhalefet söylese anlarım… Bunun meali şu, biz 15 yıldır idare ediyoruz, o kadar kötü idare ettik ki, ülke beka sorunuyla karşı karşıya, ekonomik sorunlarla karşı karşıya dolayısıyla… Bu kadar kötü idare eden idarecilere yeniden yetki vermeli miyiz, vermemeli miyiz? Ben afaki konuşmam, ekonomik verilere bakarım, buna bakarken dış ticaret açığına, borçluluk oranlarımıza, dünya da ki yerimize… Bunlara baktığımızda şunlar görülüyor…
Bir borçluluk oranımız hızla artmış, 130 milyar dolardan 450 milyar dolara çıkmış borcumuz, 60-70 milyar dolarlık da özelleştirme ile kurum satışı olmuş, toplam hükümet döneminde 320 milyar dolar alınan borç, 70 milyar dolar kamu malı satışı 490 milyar dolar, kaynak savurganlığını ve aşırı borçlanmayı başarımı sayacağız?? Biz bunu 500 milyar dolar olarak hesaplarsak…
İki, Bu borçlara dış ticaret açığının neden olduğunu söyleyeceğiz, koykoycu, alkışçı medya aklımızla dalga geçiyor sürekli ihracat patlaması yapıyoruz ve buna rağmen dış ticaret açığı veriyoruz… Anlaşılır gibi değil…
Üç, bu arada 80-90 yıldır yaptığımız bütün fabrikaları sattık, devletin bütün hazine arazilerini sattık, son kalanları söyleyeyim de işin ciddiyeti anlaşılsın, kalanlar, “varlık fonuna” devredenlerdir… Onların da sayıları parmak sayımız kadardır…
Aldığımız borçlarla, satışlardan gelenlerle ne yaptık? Yol, kamu binası, adliye, cami, hele Ankara’ya bir KOSGEB binası yapıldı ki, KOSGEB(Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı) mantığına ters… Binaya harcanan parayla küçük ve orta ölçekli şirketler desteklenseydi işsizliğimiz bir nepze daha azalırdı… Bunun gibi 2000 kamu bina yaptıysak, her bina 400 kişiye iş verecek yatırıma neden olabilecekken, inşaat bitince işsizliğe neden olmuştur… Ayrıca zafer parkını oradaki bina yıkıldı aynı ebatlarla yeniden yapılıyor, görünen bedeli 19 000.000 TL, bu parayla kaç kişi iş sahibi olurdu? Son 10 yılda Cami yapımına harcanan rakam (6 Milyar Lira, Eski parayla 6 Katrilyon) fabrikaya harcansaydı… İşsiz gençlerimiz iş sahibi olurdu, oradan ürettiklerimizle de yol yapardık… Acaba istidamın kişi başı maliyeti nedir..
Bana kalırsa 250 bin liradır, hadi 300 bin olsun, kişi başı istihdam maliyeti bu kadar olduğunu düşünüyor ve buna göre hesap yaparsak… Sonra yollara ayırdığımız 11 milyar doları 4.000 le çarparsak 44 katrilyon yapar hadi bunun 22 katrilyonu gerekliydi… Bu rakam 22 katrilyonun yanı sıra bu betonlaşmaya ayırdığımız paralarla işsizlikle mücadele ettiğimizi düşünün, bunun bir bölümüyle elektrikli araba modelleri yapıldığını düşünün…
Bütün bunlara kamuyu yönetenlerin sadece kişisel maliyetleri, kira, büro, gibi cari giderleri bunlara eklemeyi düşünelim… Buna 6 milyar dersek, 6 milyar cami yaptırmaya harcadık, 44 milyar da yola harcadık, bunun 22 milyar lirasını eklersek… 11 milyar lirada kamu binalarına harcadığımız düşünülürse, bunun 5 milyarı gerekli olsun, 6 milyarda, yani katrilyon da bu … Yani bu harcadığımız paraların yarısıyla yol, kamu binası cami yapmak yerine teknoloji üretecek araştırma geliştirme atölyeleri yapsaydık, buralardan ortaya çıkan teknolojiler üretecek fabrikalar yapsaydık, ülke yükselmek için uçardı, şimdi ekonomik düşüş zamanı ise sorumlusu kim?
Sonra devletin kurumları satılırken, sırf insanlara iş veriyoruz gösterisi için devletin personel sayısının artırılması da başka bir yanlış karar, bunlara verilecek maaşın yarısıyla yeni iş alanları yapılabilirdi… Bu kadar kafamız karışmasın sadece özelleştirmelerden gelenlerle fabrika yapsaydık… Kaç fabrika yapılabilirdi? Şimdi, Artık bu kadar savurganlığı, bu kadar ekonomik hovardalığı bu terazi götürmez… Bu işlerin sorumlusu olarak sizin diyecek bir şeyiniz kalmadı artık başkalarını dinlemek lazım… İşte seçim ve yeni bir seçim yapma zamanı, demokratik yarış olsun, kazanan yöneticimiz olsun… Selam ve saygılarımla..
M. Akif Gökalp --- vatandasfikri.com 26.4.18 --
Kaynaklar
-
-
http://www.kobihaberci.com/bir-kisiye-istihdam-yaratmanin-ortalama-maliyeti-385-bin-lira/
|