OYUN İÇİN DE, OYUN!
(Hükümetimizin Sürekli Oyuna Getirilmesi Üzerine Düşünceler)
Oyun içinde oyun oynamak, her olayın bir görünen yüzü, birde görünmeyen yüzü vardır, siyasetçiler ise bunları aşarak sadece bize göstermek istediklerini gösterirler, nasıl yani… Siyasetçiler neden medyayı kontrol etmek isterler, genellikle de iktidarlar kontrol ederler? Bakın sansür eder başka, kontrol eder başka, sansürde medya bağımsızdır, istenmeyen haber yapar ona devlet sırrı, hakaret, yalan haber gibi bahanelerle yasal kılıfla denetim yapılır… Ama ekonomik olarak kontrol edilen, sahipleri aracılığıyla kontrol edilen medya da ise sansür gerek yoktur, o zaten istenileni yazacaktır, hani sahibinin sesi plakları varmış ya eskiden… Medya sahibinin sesi olmuştur… Orada iktidarı eleştiren yazarlar bulamazsın, iktidar partisinin resmen yayın organı niteliğindedir… O zamanda oyun gelen iktidarların oyuna geldiğini göremeyiz…
Bizim medyamıza baktığımız da, diyelim ki 20 gazete ve televizyonu ele aldığımız da ancak bir iki tarafsız yani eskiden merkez medya dediğimiz tipten yayın yapan gazete var ve iki muhalefet tv var, bir de merkez diyebileceğimiz tv var… Biz oyun içinde oyunlar dan nasıl haber alacağız… Bize ulaşan haberler hep iktidarın istediği haberlerse, diyelim ki ekonomik kriz geliyor, ama medyamızda gazeteler, televizyonlar ortalığın toz pembe olduğunu uçtuğumuzu ihracat patlaması yaptığımızı, büyüme rekorları kırdığımızı söyleyip duruyorlar.. Sonra aniden bir şey oluyor, uçacağız diyorduk ya, sadece kriz anlarında olan bir şey, döviz birden bire uçuyor… Sonra bizim siyasetçiler bir sıkıntı var, bir sorun var, bir kriz var diyebiliyorlar… Nedeni nedir ekonomik krizlerin?
Kısacası, üretim dengesiyle, tüketim dengesinin bozulmasıdır, yani az üretmişsinizdir, çok tüketmişsinizdir, tasarruf yapmamışsınızdır, aşırı borçlanmışsınızdır… Biz kişisel ekonomimizin neden krize girdiğini çok iyi biliriz, gelir ile gideri dengeleyemediğimiz zaman krize gireriz, devletler de, şirketler de aşağı yukarı böyledir.. Ee, bizim siyasetçiler öylemi diyor?
Oyuna geldik diyor, ekonomik savaş var diyor, çok yönlü saldırı var diyor, bize operasyon yapıyorlar diyor… Bunların hepsi her zaman olan şeyler, yani herkes, her devlet ekonomik kar için ekonomik oyun kuruyor, herkes, her devlet siyasal güç elde etmek için oyun kuruyor… Biz sadece oyuna getiriliyorsak, geliyorsak sonrada bizi oyuna getirdiler diye sızlanıyorsak… Sorun, sorumluluk sadece oyuna getirenler demi? Oyuna gelen de hiç mi suç yok??? Ben sözü bırakayım deyimler cevap versin… Oyun içinde oyuna nasıl gelinir, nasıl oyun bozulur, nasıl oyun kurulur… Oyun kurucular neden hep dış güçler üzerine hiç düşündünüz mü? Bence tam düşünme vakti…
Oyuna gelmek: Aldatılmaktır… Oyuna getirmek: birini tuzağa düşürmek, aldatmaktır… Oyun yapmak: Güreşte rakibe oyun uygulamak; hile yapmaktır. Oyun bozmak: Bizi oyuna getirmek için tasarlanmış bir işi yersiz ve vakitsiz olarak karıştırmak, planları altüst etmektir:.. Ayak oyununa gelmek: Kandırılmaktır… Allah aşkına neden bizim hükümet hep oyuna geliyor, aklını kullan birde sen oyun kur… Bakın, hakkını yemeyelim hükümetimizin, Kudüs meselesinde iyi oyun kuruldu, BM de oylamada ciddi fakla kazanıldı ama sonuç değişmedi…
Suriye de ne oldu, İlk müttefikimiz tarafından kandırıldık, oyuna getirildik, kandıranlarla değil şimdi başka gruplarla hareket ediyoruz, size bir şey söyleyeyim mi Esad’la acilen görüşmeliyiz, komşu ülkenin toprak bütünlüğü bozulursa bize orası sürekli istikrarsızlık ihraç eder..
Bir Cemaat vardı, el üstünde değil baş üstünde tutuluyordu, ne oldu en büyük oyunu oynadı oyuna geldik, kandırıldık şimdi baş düşmanımız… Size bir şey söyleyeyim mi, cemaat konusunda uyaranları dinlememek ve onlara hakaret edenlerin bu olaylarda hiç mi sorumluluğu yok?
PKK ile Habur vakası yaşandı, barış görüşmeleri devlet ciddiyetinden uzak yapıldı, sonuçta o acılım sürecinden bu terör örgütü daha güçlü çıktı, hatta uluslar arası tanınması sağlandı… Şuanda TKK/PYD işbirliğiyle, bize dostunuzum oyunu çeken Barzani’nin Peşmergeleriyle 70-80 bin kişilik ordu kurdu ABD den silahlar aldı, Bunları tahmin edip uyaranlar oldu, çözüm süreci doğru ama uygulamalar, yöntemler yanlış dendi… Örgüt silah yığıyor dendi, bunu diyenlere, kandan besleniyorsunuz dendi… Sonuç, örgüt hükümetimizi, hükümet eliyle devletimizi oyuna getirdi… Kim sorumlu, muhalefet partisi üyelerinden, eski vekillerinden bir, iki kişi aynı şehirde yaşamasına dayalı olarak cenazeye başsağlığına gitmiş onlar olabilir mi?
Arkadaşlar, vatandaşlar, eyy aklıselim düşünenler, hükümetimizin oyuna gelme alışkanlığı olmuştur, oyuna getirenler kadar oyuna gelene de, ne oluyor arkadaş sürekli oyuna geliyorsun deyip kulağını çekmezsek sürekli oyuna geleceğiz ve kaybeden taraf olacağız… Senaryoyu dış güçler yazıyor, biz oyuncu oluyorsak, sadece onlar r-tarafından bize verilen oyunu oynuyorsak… Gelinen nokta işte burası ve burası de hiç birimizin istemediği nokta… Bundan sonra ne yapılabilir, hükümet demokratik yollarla, demokratik seçimlerle değiştirilebilir…
Demokrasilerde vatandaşlar yönetime mahkûm değildir, ülkeyi kötü yönettiğini düşündükleri partiyi seçmeyerek yönetimden uzaklaştırırlar… Allah hayırlısını nasip etsin, hayırlı olacaksa bunlarla devam edelim, olmayacaksa değiştirelim dilek ve önerilerimle… Selam ve Sevgilerimle…
M.Akif GökAlp --- 7.10.18 --- vatandasfikri.com
Kaynaklar
-
http://tdk.gov.tr/index.php?option=com_atasozleri
-
https://www.sabah.com.tr/dunya/2017/12/21/dunyanin-kitlendigi-kudus-oylamasi-basliyor
|