ESKİ BAYRAMLAR NEREYE GİTTİLER?
Eski bayramlar nereye gittiler, her bayram da eski bayramları arıyoruz neden? Eski bayramlar nasıl yaşanırdı da o, bayramları özleriz?
Eskiden aileler geniş aile olarak birlikte yaşarlardı, bu nedenle dayanışma ruhu yüksekti, eskiden imkanlar kısıtlıydı bir elbise alınacaksa genellikle bayramlarda alınırdı… Benim babam yoktu Amcam her bayram bana kıyafet alırdı ve onun bayram daha bir güzel olurdu… Baklavalar genellikle bayramlarda yapılır ve yenirdi, herksin kapısı birbirine acıktı, önceden haber vermeden rahatlıkla o kapıdan girilir bayramlaşılırdı… İmkanlar sınırlıydı, imkanı olanlar da ayıp olur, canı çeker, onların yok gözlerine soka soka giymeyelim, yemeyelim, içmeyelim veya lüks arabalara binmeyelim derlerdi, insanlar… Şimdi imkanlarda degişti, insanlar da degişti…
Her zaman giysi, ayakkabı, baklava alabilir olduk, bayramları beklemeye gerek kalmıyordu, ama bu sefer her zaman yaşadıklarımızı kanıksadık, aldıklarımızın hazını yaşayamaz olduk… Bayramlar geldi bir gömlek bile alma ihtiyacı duymadık, baklavayı çok yediğimiz için bu bayram da baklava yememe kararı aldık… Hatta uzun tatili değerlendirerek eş dost akraba yanına gitme, sılahi- rahim etme yerine bir deniz kıyısına, otele gitmeyi tercih edenlerin sayısı da her gecen gün arttı… Bayramı bayram olmaktan çıkararak mutlu olacağımızı düşünüyorsak yanılıyoruz… Bayramları bayram bilerek, ister çoluk, çocuğa kıyafet alarak, ister akraba ve ana, baba ziyaretleri yaparak yaşamadıkca daha nerede o eski bayramlar sorunu çok sorarız…
Biz bu soruyu soruyoruz, çün ki biz gerçek bayramları yaşadık, şimdi bayramlar nezaketen yaşanır oldu, şimdi bu nezaketen yaşanışlar, 15-20 yıla varmadan sadece bir siyasetçinin, bir kamu yöneticinin açıklamalarıyla geçiştirilir olursa şaşırmayın… Bu gidişle o noktaya doğru hızla ilerliyoruz, çünki biz bayramlara sahip çıkmıyoruz, sahip çıkılmayan her şey gibi, bayram kültürü de yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır.
Ne yapılabilir dersek, bunu iki şekil de ele alalım bir bizim kişisel olarak yapabileceklerimiz, bir de yerel yönetimlerin ve diger kültür kurumlarının yapabilecekleridir ki… Bana kalırsa kurumların yapacakları daha çok katkı sunacaktır… Örneğin Kastamonu da, Abana Belediyesi Bayram da Pilav ve kavurma şöleni yapmış, böylece bayrama Abana da büyük bir katkı sunmuştur. Düşünüp uygulayan başkana teşekkürler… Konserler, eğlenceler, pilav ve kavurma şölenleri yapılabilir… Başka bir örnek de Ankara Büyük Şehir Belediyesinin otobüsleri bayram süresince bedava yapmasıdır..
İlçe de belediye, mahallede, köy de muhtar, apartmanlar da yöneticiler pekkala böyle bir organizasyon yapabilirler… Böylece insanlarımızın bayramlarda yan yana gelerek kaynaşmalarını sağlayabilirler.. Kişi olarak katkılara gelince böyle bgir organizasyon olduğun da, ya organizasyonda görev alarak, yada katılımcı olarak katılmalıyız ki, oraya katkı sunabilelim… Sonra eş dost, akraba, yalnız yaşayan yaşlıları, hastaları ziyaret ederek bayramda olsun onları yalnız bırakmayarak bayrama iştirak edebiliriz. Ayrıca çocuklarımıza kıyafet alacaksak bayrama denk getirerek bayramlık olarak alırsak çocuklarımızın bayramı daha çok hissedeceği, az da olsa eski bayramları yaşatabileceğimizi düşünüyor…
İster dini, ister milli bayramlar kültürün yoğun olarak yaşandığı anlardır, bunun için dindar veya milliyetçi olunmasına da gerek yoktur, içinde yaşadığımız toplumun önemsediği anları önemsemek yeter de artar bile.. İşte bu nedenle bu kutlamalar kurumsallaşmalı ve gelenekselleşerek degerlerin, kültürün yaşanması ve yaşatılması için öncelikle T.C devletimizin kurumlarının, sonra da biz T.C vatandaşlarının sorumluluğudur… Bayramları bayram havasında, yaşatalım, yaşayalım ki bayramların eski havası tekrardan yaşanır olsun…
Bayramlarımızın, bayram tadında olmasını, bayramınızın mübarek olmasını diler, selam ve sevgilerimi sunarım…
M.Akif Gökalp – Eylül 15 – www.vatandasfikri.com
|