İTAAT-İSYAN
Deli Dumrul tepkileri yerine demokratik tepkiler beklenir örgütlü ve demokratik toplumlardan.
Nasıl ki aşırı itaat da, aşırı tepkide, amacını aşar, toplumsal işleyişler de sorunlara neden olurlar, belki iki uç örnek ama bizim eylemciler biraz kantarın topuzunu tepkilerin de kacırdılar diye düşünüyorum.
İtaat ve İsyan İki uç, örnektir, ikisi de topluma zarar verir nasıl mı? İsyan haklı bir gerekceye dayanmıyor, toplumun genelini dikkate almıyor, sadece ben, benim taraftarlarım deniyorsa, ayrıca demokratik sınırları aşarak şitdet de içeriyorsa toplumsal yapıya zarar verir. İtaat, akıla sormadan, tartışmadan, doğru yanlış, iyi kötü sorgulamadan, bunların sonuçlarına zihinsel olarak ulaşmadan otoriteler tarafından verilen kararlara, talimatlara itaat da topluma zarar verebilir.
Son zamanlarda hükümet istifa, hükümetin başını kastederek cekilinceye kadar eylem, defol, daha burada zikredemeyecegim kadar hakarete varan bir uslupla tepkiler dile getiririlmektedir. Ne derece haklıdır bu sorgunlanmalıdır. Agaçlar kesilmedi, ortak tepki geliştirilebilecegi gösterildi, hükümet yetkilileri mesajı aldık dedi, mahkeme kararı uygulanıyor, daha ne istiyorsunuz dendiğinde Tayyip istifa diyorlar, ya arkadaşlar pazardan hıyar almak gibi bir şey degil T.C Başbakanını istifaya davet etmek. Gerekceniz ne? Demokrasi talepbi diyorlar, demokraside nasıl gelinecegi de, nasıl gidilecegide belli degil mi? Şu anda ki başbakan buraya ne darbe ile geldi, nede kendi iradesiyle, aday oldu seçildi, millet seçti, halk iradesini Tayip bey tarafına kullandı. Diyelim ki bu başbakan gitti, yerine sizin istediğiniz başbakan %40 la geldi, bu sefer de giden başbakanın taftarları yeni başbakanı istifaya davet ederek sokaga dökülürlerse!!! Olacak şey degil, talepler de en uç örnekler sergileniyor…
Arkadaşlar nasıl ki itaat kültürü zarar veriyorsa Deli Dumrul tepkileri de o derece zarar verir. Seçimlere ve vatandaşların iradesine saygısı olmayanlar demek istemiyorum, demokratik sınırları aştığınızı fark edin diyorum. Yazıktır, ülkemize vatandaşımıza ve de size, herkes zarar görüyor, farkında degilmisiniz. Hergün sokakta, hergün sokakta bu nasıl bir iştir bir ayı geçti, eylemse, yeteri kadar eylem yaptınız, Başbakanın istifasını isteme hakkınız da zaten yok… Eylemlerden başkalarının da bir beklentisi olduğu söyleniyor…
Buradan devrim cıkacağını bekleyenler olduğu ile ilgili bir izlenim var burdan devrim çıkmaz, devrim vatandaşın onayı alınmadan hiç yapılamaz, diyelim ki yapıldı başarısız olur, farkındamısınız şu anda iktidar da olan partinin halk destegi ile orada eylemleri destekleyenlerin halk destegi oranlarını kıyaslamak da istemiyorum. Biliyorum çogunluk degil çogulculuk esastır, demokrasilerde ama siz azınlık demokrasisi içat ediyorsunuz çogunluğun oyu ile seçilen iktidarı istifaya davet ederek. Ne istifası arkadaşlar, siz bostan korkuluğu mu deviriyorsunuz? Sizin mantığınızla hiçbir toplumsal düzen kurulamaz zaten öyle bir derdinizinde olmadığı anlaşılıyor.
Deli dumrul tepkilerinden demokratik tepkilere artık gecelim ne dersiniz, dünyadan bakınca turistler gelmek istemiyorlar olay vardı diye, biraz da uluslar arası turizm rekabetinden dolayı belkide abartarak sunuluyor tepkileriniz. Artık son vermelisiniz, bir vatandaş olarak ricam bu, ölenler oldu, yaralananlar oldu, ekonomik kayıplar oldu bu böyle devam edemez. Oldu oldu ya, hükümet istifa etti ve yerel seçimlerle genel seçimler birlikte yapıldı, hükümetin aldığı oy ortada, araştırma kuruluşlarının anketleri acık ara birinci parti gösteriyor. Yine kazanacağı belli degil mi?
Belki başbakanın karekterinden kaynaklı bir uslubu var, siz bu uslubu sevmeye bilirsiniz oy vermezsiniz olur biter. Ama başbakana yapılan her saygısızlık, T.C Devletine ve ona oy veren herkese yapılmaktadır, bunu fark ederek yeteri kadar gösterdiğiniz tepkilerinizi artık seçime saklayın ne dersiniz, şunun şurası 6-7 ay kaldı seçimlere.
İsyanın da itaatın da fazlası topluma zarar veriyor, hükümet kanatına da bir önerim, iç işleyişi ve iç eleştiri mekanizmasını çalıştırın ki, farklılıkların ve tartışmaların sonucu kararlar alındığını gören demokratlar ve liberaller, vatandaşlar ozaman kararları tek adam alıyor kaygılarından kurutulurlar. Toplumsal kaygıları besleyecek davranışlardan kaçınılsın ki, kaygıyla eylemler yapılmasın… Her otoriter söylem demokratik ortamda kaygı yaratır, eyleme dönüşür. İktidarların görevi kaygı ve gerilimi azaltmaktır.
İtaat iyiye ulaşılmasının önünde engeldir, deli dumrul tepkileri ie toplumsal barışı bozar, ne aşırı itaata nede aşırı tepkilere ne eylemciler, ne muhalefet partileri, nede vatandaşlar, ne iktidar izin vermemelidir/vermemeliyiz dilegiyle, selam ve sevgiler…
|