MEŞVERET HALKASI
(Meclislerimiz de, Meşveret, Şura, Kurultay, Danışma, Müzakere, Uzlaşma, Sözleşme Yapabiliyorsak Toplumsal Mutabakat Sağlayabiliriz. Fikri Adil)
Meşveret dini bir kavram mı, yok muhtemelen din yokken de vardı, biz onu Yabancı kökenli olduğu için dini kavram sanıyoruz, oysa o siyasi, toplumsal bir kavramdır… Bu kavramın bize mesajı nedir, kavramın dilimizle nasıl anlarız, anlamalıyız? Bunlara bakarak başlayalım mı?
Meşveret: Bir konu hakkında birinin düşüncesini sorma, danışma konu ekonomik mi, ekonomistlerle meşveret yapmalıyız, ulaştığımız sonuçları, bu sonuçlardan etkileneceklerle meşveret yapmalıyız… Uygulamaların kimi nasıl etkileyeceğini açık, seçik bir şekil de etkileceklere duyuracağız ki, vatandaşlara sürpriz olmasın… Artık meşveret bizim olmuş bir kelime bunu sık sık kullanıyoruz, danışma, tartışma, şüra, İstişare gibi kavramlarda bize bu konuyla ilgili mesajlar veriyor… Biz bu mesajların hepsine kulağımızı tıkarsak başımıza gelen sorunlara şaşar kalırız… Örneğin ekonomi…
Birçok uzman sıcak para ile piyasalar canlandı, bu canlılık üretime dayanmıyor, başkalarının parasıyla tüketime dayanıyordu… Bunu görenler düşüncelerini ifade ettiler, ne yazık ki kararlarını meşveretsiz, şurasız, danışmasız alan yönetimler dinlemedi, şimdi ekonomik sorun yaşanıyor, sorumlusu kim? Yöneticileri yanlış bilgilendiren kişiler, hala görevdeler mi evet, yanlışla, doğruyu ayırmayan yöneticiler sorumlu değil mi? Evet, sorumlu… Kimin desteğiyle oluyor bunlar, biz vatandaşların desteğiyle, demokrasi de hükümetlerin, yönetimlerin meşruiyeti vatandaşların destegiyle, hukuk kurallarına uygunluğuyla ortaya çıkar.. Meşruiyet sorunu yok ama ekonomi sorunlu… Küçük bir hesapla toplum olarak bu konuta ki yanlışımızı görelim… Toplum olarak diyorum, biz yanlış karar alan yönetimlere tepki göstermezsek, bizde sorumluyuz, üstelik son zamanlarda particilik ülkeciği aştığı için olsa gerek lider ne yaparsa yapsın alkışlıyoruz… Son 17 yılda 330 milyar dolar borç almışız, 70 milyar dolarlık kamu işletmesi yani devletin mallarını satmışız, ne yapmışız? Yol ve bina, gelir sağlayacak yatırımlar, fabrikalar yapmamışız, birde olanları satmışız, bu borçları nasıl ödeyeceğiz? Neyse biz meşveret halkasına dönelim, bu hataları bize meşveretsizlik yaptırıyor, önce bunu bilelim…
Meşveret için önce konu lazım konumuz nedir, örneğin, siyasal dil, siyasal dil nefret üretiyor, düşmanlık üretiyor, toplumsal kutuplaşmalar bu dille yaratılıyor… O zaman bu dilin değişmesi için bir meşveret halkası oluşturacağız, kim olacak bu halkada bu dili kullanan ve muhatap olan taraflar.. Bir siyasi etik şürası (şûra bir alanla ilgili olarak oluşturulan danışma kurulu, Millî eğitim şûrası. Sağlık şûrası gibi) oluşturacağız, tüm partiler bu fitneye neden olan dil üzerine düşüncelerini beyan edecekler… Bu dil nasıl aşılır katkılarını sunacaklar ve uyacakları ilkeleri belirleyecekler, tartışacaklar şura sonuç bildirisini kamuoyuna açıklayacaklar… Bundan böyle rakiplerimize düşman değildir, demokratik hukuk kuralları içinde de yarıştığımız rakiplerimizdir… Tüm partiler bu düşünceyi tabanlarına yayacaklar böylece meşveret, müzakere, uzlaşma, sözleşme ile toplumsal düzenimiz daha iyi işleyecektir.
Müzakere, yeteneği meşvereti sağlayan, uzlaşma niyeti is sonuç almaya yardımcı olan kavramlardır, bunları siyasetimize eklemleyemedikçe, siyaset toplumsal sorun çözen değil, toplumsal sorun üreten bir alan olmaya devam edecektir. Biz ne istiyoruz sorun mu, sorun çözmek mi, sanki ben sorun çıkarmak için uğraşılıyor izlenimi içindeyim, siyasilerimizin bunu aşmalarını isterim, dilerim… Selam ve sevgilerimle…
M:Akif Gökalp –28.4.19 – vatandasfikri.com
Kaynaklar
|