M.AKİF DEN MESAJ!!
M.Akif bize kimi vaazları kimi defa da şiirleri, kimi kere de yazılarıyla seslenmeye devam ediyor, biz genel olarak onun sesini hep istiklal marşıyla duyarız, ama Osmanlı'nın yıkıldığı ve devamın da ülkemizin işgal edildiği günler de Kurtuluş savaşının yapıldığı ve aynı zaman da T.C Devletinin kuruluş düşüncelerinin atıldığı yılların da O, hep milleti ve ümmeti için çalışmış, milletimizin kurtuluş savaşına yazıları, şiirleri ve vaazlarıyla düşünsel, duygusal ve fiziki destek vermiştir. Milletimizin tekrar bir devlet kurabilmesi için gereken her türlü fedakarlığı yapmış Cumhuriyet kuruluş harcını karanlarının içinde en önler de yerini almıştır… Şimdi O nu kendi ifadeleriyle baş başa bırakıyor, nasıl bir yüksek ruhla, bize ne diyor, ne anlatmaya çalışıyor, O na kulak verelim ne dersiniz…
Yer, Ankara’nın Hacettepe semtindeki küçük, güzel Tacettin Dergahı Camisi günler den Cuma günü Cami M.Akif i dinlemeye gelenlerle dolup taşmış durumdayken...
Mehmet Akif Bey acele etmeden yerini alıyor, Öksürerek sesini açıyor ve başlıyor konuşmaya…
""Ey cemaat !
Bugün dünyada milyonlarca Müslüman var, Ne acıdır ki hiç birinin istiklali yok, Yalnız biz istiklal sahibiydik, Ama bizde yüzyıllardır elde ne varsa yabancılara verip geri çekile çekile yaşıyorduk.
Bunun sebebi dinimiz midir? Haşa . İslamiyet hayatı , aklı , mantığı , zamanın icaplarını reddetmez . İslamiyet dini ölüler dini değildir. Ama batı dünyası ilim ve fende ilerlerken biz Müslümanlar ne yaptık? Her şeyi Allah’a havale ve emanet edip tembellik, cehalet ve bağnazlık içinde donup kaldık. Sonuç ortada: dilenerek yaşayan hükümetler, harabeler, ekilmemiş tarlalar, yakılmış ormanlar, hastalıklar, hurafeler, üfürükler, yolsuz, okulsuz köyler, pis şehirler. Milletin hayrı için ne düşünsen ‘ Olmaz ‘ diye dikilen ilimsiz hocalar, Her yeniliğe , ‘ Biz dedemizden böyle görmedik ‘ diye karşı çıkan yobazlar.
Milletlerin hayatında duraklamak bile ölmek demek iken, biz tamamen durmuşuz. Geriden de geri bir hale düşmüşüz. Görünen köy kılavuz istemez, Yaşadığımız, ilkel bir hayattır.
Peki batı ne halde? Gemiler denizleri aşıyor, şimendiferleri dünyayı geziyor, uçakları havalarda dolaşıyor, ilim adamları hayatlarını araştırmaya vakfetmiş, halk ise mütemadiyen çalışıyor ve okuyor. Batı da Durum bu…
Fakat kudretleri arttıkça hırsları da çoğalıyor Asya’yı, Afrika’yı bitirdiler, şimdi sıra bize geldi Sevr Antlaşması’nı okudunuzsa anlamışsınızdır ki bunların bizden istedikleri artık toprak moprak değil , bu defa canımızı , varlığımızı istiyorlar.
Müslümanlar!
Bizi yenmek için düşmanın elinde iki vasıta var: Birincisi kaba kuvvet, Önce kaba kuvvete başvurdular. Doğudan Ermeniler, güneyden İngilizler ve Fransızlar üstümüze yürüdü. İtalyanlar Konya’ya kadar yayıldı. Karadeniz boyunca silahlandırılmış Rumlar ayaklandırıldı. Yetmedi. Batıdan Yunan ordusunu sürdüler. Ne oldu? Öldü sanılan Müslüman Türk doğruldu ve yurdunu savunmaya başladı. Sonuç? Artık ne doğuda düşman var ne güneyde, Allah’ın yardımıyla ikisini de yendik. Pontus çetelerini susturmak üzereyiz. Karşımızda bir Yunan ordusunu kaldı. Onu da Sakarya’da bozduk. Batıya attık. Birde Boğazlar’daki Müttefikler var. Biz evelallah ikisini de yeneriz.
Ama düşmanın ikinci bir vasıtası var ki birincisinden de güçlü: Nifak! Osmanlı Devletini bu silahla parçaladılar, sonrada bu parçaları teker teker yuttular. Öyleyse bugün de, yarın da herkes gözünü dört açmalı, kimin ve neyin hesabına birbirimizin gırtlağına sarılmamız isteniyor, bunu çok iyi düşünmeli.
Aklımızı kullanmazsak böyle mazlum ve garip olmaya devam ederiz. ’
Ellerini kaldırarak duaya geçti:
‘Ya İlahi, bize tevfikini gönder…"" (Ya İlahi, bize yardımını gönder)
Allah M.Kemal, M.Akif ve o mücadele için de sıtkı kalbe çalışanlara yardım etti ve milletimiz yurdubu işgal edenleri topraklarımızdan deffetti…. Şimdiler de yine aramıza nifaklar sokulmakta, bu nifaklara aldananların yüzünden fitneler ortaya çıkmaktadır. Nasıl ki M.Akif siyaseti düşünmeden amacı sadece ülkesini işgalden kurtarmak ondan sonrası için ne olacagımı düşünmeden düşmalara karşı durmak olmuştur…
Biz günümü de yaşayan bu toplumun fertleri ise hırsla, makam, mevki, para, rantla siyaseti karıştırdığımız için fesata, fitneye acık hale gelmişiz ve bunları da yüksek sesle savunur haldeyiz…
Allah islah etsin milletimize bugünlerden daha geri kalmamamız için fikir versin feraset versin, bunun Allah tarafından bize verilebilmesi için M.Akif gibi, Ziya Gökalp gibi, Cemil Meriç gibi, şahsiyetleri okumalı onların gösterdikleri yollardan giderek fesat, fitne tuzaklarını aşmalıyız. Bunun içindir ki M.Akif'in Safat'ını üzerin de dura dura okuyalım ve fesattan Allah'sıgınalım…
Selam ve saygılarımla….
M.Akif Gökalp --- www.vatandasfikri.com --- Aralık -13—Ankara/ Pursaklar
Not: 27 Aralık M.Akif'in Ölüm yıldönümün de Büyük düşünür M.Aki'i saygı ve rahmetle anıyoruz,
|