EKONOMİK İŞLEYİŞ
EKONOMİMİZ EKONOMİK Mİ?
EKONOMİ FAKTÖRLERİ
Ekonomik işleyişin bir prensibi vardır, üretim, imalat üretiminizin bir bölümünü tasarruf ederek yeni yatırımlar, yeni üretimler için kaynak ve üretm, yatırım, üretim... Bu cümle iyi tefsir edilirse bizim nerede hata yaptığımızı da anlarız… İyi tefsir ediyormuyuz, yok, neden, bende anlamış değilim, anam ilkokulu zor bitirmiş ama ekonomik olarak yaptığımız hataları ona yaptıramazsınız… Neden? Çünkü ekonomik değil de ondan, nihai olarak ekonomik alan da üst üste yaptığımız hatalar, ekonomimizi ekonomik olmaktan çıkarıyor, yada ben öyle olduğunu düşünüyorum… Bu duruma uzun vade devam edemezsiniz, bunun için önlem almak ve bu önlemleri uygulamak zorundayız…
Bunlar ne olabilir, işsizlik sorunumuz mu var, iş istihdam yaratmak gerekir, bana bu da yeterli değildir, Nüfus planlaması yapılması, bu yeter mi, yok… 3 milyon Suriyeli sığınmacının bu başka ülkelerden gelenlerle 4-5 milyon olduğu düşünülüyor, bunların çalışması işsizliğimizin üzerin de büyük baskıları, katkıları olmaktadır… Bakın üst üste hatalara tüketici olmuşuz üretmiyoruz, üretim demek iş demektir, az borçlanma demektir, artık tarım ürünleri bile ithal ediyoruz, hangi üretim kaynağına, kendi kaynagımıza dayalı ithalatlarımız, ne yazık ki üstelikte borca dayalı bir ithalat, ekonomik değil sürdürülemez…
Sonra ekonomik piyasaya bakıyorsunuz, galeri, reklamcı bunlar ne yapıyor pazarlama neyi ithal malları, ithal arabaları pazarlıyor diğeri de bunun reklamını yapıyor, böyle bir ekonomik işleyiş istihdam yaratır mı? Yok… Ekonomik değil sürdürülemez…
Ekonomik faktörlere tekrar bakıyoruz, tarım ve imalat sanayinin iki misli bir hizmet sektörü var, siz üretmezseniz hangi kaynakla bu hizmet Sektörünü ayakta tutacaksınız? Bunlar basit sorulardır, bunların bile sorulmadığını görüyoruz, sorulmazsa, denetlenmezse, üretilmezse, ne olur? 10-15 yılda bir ekonomimiz tıkanır, öyle mi oluyor ne? Üretim ve imalat sektörleri en az hizmet sektörü kadar hatta ondan iki katı kadar büyük olmalı ki ekonomimiz, ekonomik olsun…
Mütahit sayınız dan emlakcı sayısı çoğalmışsa, bu alan da sorun olacak demektir, Araba markanız, modeliniz yoksa ama dünyanın en hızlı araba sayısı ülkenizde artıyorsa, ekonomik sorunlara doğru hızlı adımlarla gidiyorsunuz demektir… Arabalara, alkole, sıgaraya, petrol ürünlerine koyduğunuz vergilerle bunların üretim için yatırıma değil de kamu adına yönetenlerin lüks tüketimine dönüştürüyorsanız, ekonominiz ekonomik değildir.
Tarım alanında genel olarak bakınca çiftçilerden çok kapzılmalcılar veya parakendeciler kazanıyorsa bu ekonomik değildir devam ettirilemez, bu nasıl aşılmalıdır sorusu sorulmuyorsa, nihai olarak ekonomik sorun, üretim sorunu olarak bize yansıyacaktır. Meraları kiralıyoruz, arsaları satıyoruz, devlet üretim çiftliklerini özelleştiriyoruz ya da üzerlerine AVM ler yapıyor, sonra tarım ürünlerinin pahalılığından şikayet ediyoruz, çözüm ekonomik verimli üretme yöntemi geliştirmek yerine ithalat diyor hata üstüne hata yapıyoruz… Devlet ister sanayide, ister tarımda isterseniz başka bir alanda üretimi değil de tüketimi teşvik ederse bu bize ekonomik çarpıklık olarak döner, ekonomik çarpıklıklarda önlem alınmazsa ekonomik soruna döner….
Tekstil atölye sayısı, çalışanı ile mağaza sayısı arasında ki fark da bu alanda ki sorunlara işaret eder, ayrıca tekstil atölyesinde çalışanların nasıl şartlarda çalıştığını düşünmezsek, onların patronlarının kar marjlarının neden düşük olduğunu düşünmezsek Uzun vadede üretim nasıl devam eder? Bir gömlek atölyede 5 lira mağazada 50 liraysa neden böyle oluyor sorusunu sormak zorundayız…
Kısacası Çiftçi karşısında kapzımal ve diğer aracılar, Mütahitler karşısın da Emlakcılar, tekstilciler karşısında mağazacılar, üreticiler karşısında tüketiciler desteklenmezler… Kamu kurumları bu kadar personelle şişirmezler, aldıkları vergiyi bu kadar hovardaca lükse harcamazlarsa ekonomik sorun olmaz… Ama biz toplum olarak bunun tersini yapıyoruz ekonomik sorun işte o zaman kaçınılmaz oluyor… Yine mi olacak derseniz ben o kadarını bilmiyorum, o kadar çok danışman var ki kamu kurumlarında onlar herhalde rapor veriyorlardır, yetkililere… Acaba veriyorlar mı, alkışlamaktan fırsat bulup da rapor yazacak zamanları var mı? Ben bir danışmanın vatandaşı tekmelerken fotoğrafını unutamıyorum… O arkadaşa naçizane bir hatırlatmayla yazıya son veriyorum, senin danışmanlık yaptığın makamında senin de patronu işte o tekmelediğin adamdır… Her neyse, ekonomik sorunların kaynağının sanayi imalatın da sanayici, tarım imalattın da çiftçi tekmelerse üretim, imalat, işsizlik, dış ticaret açığı, yüksek borçluluk oranları kaçınılmaz olur… Bunları üst üste koyarsak ve uzun yıllar devam edersek ekonomik sorun olur… Dilerim yöneticilerimizin bizim bilmediğimiz bir önlemleri vardır, daha öncekileri teget geçtiği gibi bu sefer de teğet geçer, delip geçmez… Selam v saygılarımla…
M.Akif Gökalp --- 28.11.16 – vatandasfikri.com
|