ÜLKÜCÜ, Partici TAVRI…

Partici her konuyu müzakereye acar, onun idealleri siyasal kazançlarıdır, siyaset için susar onu anlamaya çalışırız… Öte yandan bir siyasal grup adını milliyetçiler listesine yazdırıp da milliyetçi tavır sergileyemiyorsa, bunu yanlış buluruz.. Oysa Ülkücü öyle midir, onun adı ile ülküsü aynıdır, onun emeli, amacı ideali vardır, davası bunlara ulaşmaktır, zaten onun içinde davasını sorgulatmaz, davası sorgulatmadığı gibi desem, ondan daha değerli bulduğu, zaten davasının konusu olan, davasını onların üzerine inşaa ettiği şeyleri hiç sorgulatmaz…  Bunlar nedir? Biz önce particilere bakalım miting meydanlarında ne diyorlar, mecliste ne yapıyorlar… Mecliste bir parti önerge verir, andımız okunsun diye, yine aynı Parti önerge verir devletimizin kısaca simgesi olan T.C Devletimizin kurumlarının başına gelsin diye, sizce bu önergelere kim karşı çıkar, kim çekimser kalır, kim destekler? İşte kim milliyetçi, kim değil burada belli olur, kim devletini seviyor, kim milletinin andının okunmasını istiyor burada ortaya çıkar… Bu konuyu bir kenara koyalım, bu arada bir ülkücünün bir kamu kurumunda nasıl tavır sergilediğine bakalım…

Bu konuyla ilgili tavır sergileyen ülkücü arkadaş emekli oldu, ama yine de adı bende saklı, sebebi kendisiyle konuşamadığım için buraya yazmadım, yoksa onun çekincesi yoktur bilirim, Çünkü o bir Ülkücü…

Bu abimiz, kurumunun isminin önünde ki T.C’nin silindiğini görünce hiç kimseye bir şey sormadan kendi eline geçen bütün yazıların ve evrakların üzerindeki kurum isminin önüne kalemle T.C’yi yazar.. Bir müddet sonra abiyi, amiri çağırır, bunu kim yapıyor diye sorar, ülkücü doğru bildiğini yaptığı için yaptığını hemen üstlenir, göğsünü gere gere ben yapıyorum der… Amiri bu yasal değil, yönetmeliğe ters der… Ülkücü abi cevap verir, bu yasayı işgalciler mi hazırladılar ki devletimizin simgesi olan T.C’yi silmek istiyorlar, der… Devam eder, terör örgütünün etkinliğinin olduğu yerlerde ve zamanlarda T.C den rahatsız olan terör örgütü mensupları vardı, bizim mecliste onlar mı etkili oldu da bu yasa çıktı der… Amirin cevabını belemeden odadan çıkar gider, sonra ona ufak tefek baskı yaparlar ama o aldırış etmez, nedenini bilir, hiç geri adım atmaz, ona gelen her yazıya ve evraka T.C yazmaya devam eder… Sonra gel zaman git zaman yukardaki yasa önergesi verilir ve karşı çıkanlar arasında kendilerini en yerli, en milliyetçi diye topluma sunanların olmasına kahreder… Hayatımın tokatını yedim der, aslında o dim dik durmuştur, tokatı o değil kendine milliyetçiyim diyen, yerliyim diyen miting alanlarında sık sık bunu söyleyen iki siyasal grup yemiştir… Ayrıca olanı düm düz söyleyen Ozan Arif’in cenazesine bile katılmamayı örtülü öneren, bu milliyetçiyim diyenlerin tavrı milliyetçi tavırla uyuşmamıştır, yakışmaz. Şimdi isim vererek bu önergelere ret diyen, evet diyen çekimser kalanları aşağıya yazıyorum ve bu yazıyı, ülküdaşların, ülkedaşların dikkatine sunuyorum…

Andımız okunsun, Devletimizin Kurumlarının önüne Türkiye Cumhuriyeti ifadesinin kısaltılmışı T.C gelsin diyen partilerin isimleri, Çekimser kalanların isimleri.. Evet diyen partiler CHP, İyi Parti, Ret Diyen Ak Parti, Çekimser kalanlara daha çok dikkat edelim, MHP ve HDP ilk kez bir konuda yan yan duruyorlar.. Siyaset sanırım adında milliyetçi olan bu partimizin gözlerini kör etti, düşünme yeteneklerini yok etti ve milli değil, gayri mili bir şekilde davrandılar… Hele yerliyim, milliyim diyenlere ise sorum şu…. Acaba T.C simgesi yerli değil mi, Andımız da yabancı unsurlar nedir? İşte ülkücü siyasetçi tavrı böyle yaşanıyor, ülkücü tavrıyla yaşayanlara, Selam ve Saygılarımla…

Mehmet Akif Gökalp – 20.2.19 – vatandasfikri.com