GÖÇMEN İDARESİ
İlk olarak göç nedenleri üzerinde durmamız gerekir ki, o zaman yazı çok uzar… Bunun için sadece göç, düzensiz göçle ilgili bilgi verelim ve sonra konuyla ilgilenelim... Üzerine birlikte düşünelim…
Yasa Dışı Göç, Bir devletin yasalarına uymadan o devletin sınırlarına girmek veya o devletin sınırları için de yasadışı bir şekil de yaşamak olarak ifade edebileceğimiz bu göç olgusu çeşitli sorunlara neden olmaktadır… Göçle ilgili genel bir bilgi ile başlarsak…
Göç, tarih boyunca insanoğlunun dinamik talep ve ihtiyaçlarının tetikleyici güdümünde, güvenlik gerekçesiyle ortaya çıkan sosyal bir olgudur. Bu olgu, insan hareketliliğinin en doğal sonucu olarak karşımıza çıkmakta ve bugünlerde bu sorunu biz hedef ülke olarak yaşamaktayız. Geçmişten günümüze insanların yeryüzünde hareketliliği, hedef ülkeler(Hedef Göç Edilmek İstenen Ülke) açısından sosyal, ekonomik ve siyasi değişimlere sebep olduğu kadar, göçe kaynaklık eden ülkeler ve göç yolları boyunca kat edilen güzergâh (transit) ülkeler açısından da önemli değişimlerin, sorunların sebepleri arasında göç olgusu sayılmaktadır… Bazı göç olguları…
Önce Cumhuriyet tarihin de ilk karşılaştığımız göçle başlarsak….Türkiye, yoğun göç olgusuyla Cumhuriyet ilk yıllarında, Osmanlı Devleti’nden geriye kalmış dil, din, soy ve akrabalık ilişkilerimiz bulunanlar Anadolu ya, Yani Türkiye ye göç ederek, biraz da oradaki devletler ve topluların yönlendirmesiyle sığınmışlardır… Sonra benim de tanık olduğum Kuzey Irak da katliamlardan kaçarak göçenler, Bulgaristan dan baskılardan kaçarak göçenler, Başka bir göç olgusu ise sanayi acısından gelişmiş ülkelere doğru bizim vatandaşlarımızın göçüdür ki… Bu göç yasal ve göçenlerin rızasına dayalı ve gittikleri ülkelerin yasal kabulleriyle oluşmuştur ve farklı bir konudur… Gelelim yaşadığımız son yasal ve rızaya dayanmayan göçe… Bu insanlar yoğunlukla Suriye de ki çatışmalardan kaçmak için ülkemize göç ederek gelmişlerdir…
Bu gelişleriyle birlikte bu göç kontrol edilmeye çalışılmış ama sayı o kadar çok ve hızlı artmış ki önlem alınamamış, kontrol edilememiş, hatta kayıt altına bile alınmada zorlanılmıştır… Bu kadar yoğun ve hızlı göç ülkemizde bazı sorunlara neden olmuştur… Bu sorunlar ekonomik, Sağlık, Sosyal ve diplomatik sorunlardır…
Kitlesel olarak gerçekleşen bu göç kültürel farklılıklara dayalı olarak sosyal sorunlara neden olmaktadır… İlk sorunlardan biri göçmenlerin çalışmasına dayalı olarak ülkemizde gençlerimiz arasında işsizliğin artmasıdır…
Sonra bu çalışanların kacak olduğu için, yada devlet görevlilerinin göz yumdukları için çalışanların çalışma ve sosyal haklardan mahrum olarak çalıştırılarak iş gücü piyasasında bizim gençlerimize rakip olmakta… Patronlarında bu durumu kullanarak daha ucuz iş gücüne ulaşma cabası içinde oldukları görülmektedir… Ucuz, yasal haklardan ve verilmesi vergilerden azede çalışan sığınmacılar ciddi sorunlara neden olmaktadır…
Başka ülkelerden gelenlerle birlikte ülkemizde şu anda belki de 6-7 milyon kişi arasında göçmen, sığınmacı, yasal izinlerle yaşayanlarla birlikte neredeyse %10’a varan bir nüfus barınmaktadır ki… Gelecekte bu sorun, daha büyük sorunlara neden olabilir… İnsanlar ülkemizde doğduklarında ülkemiz vatandaşlığından hak iddia edeceklerdir ki… Bu da vatandaş olmak ve vatana ortak olmak demektir… Ben şahsen bu göçmenleri misafir olarak kabul ediyor, misafirliklerinin bitmesinin durumu ise, ülkelerinde ki iç savaşın bitmesine bağlı olduğu anlaşılmalıdır… Biz toplum olarak onlara misafir gibi davranalım ama devletimiz ise sorun çözüldüğün de nasıl kendi ülkelerine göç ettirilecektir bunun projelerini hazırlanmalıdır… Suca bulaşanların, bulaşma eğilimi olanların, terör örgütü sempatizanları olanların ise kesinlikle toplumsal hayatın içinden alınarak ya kamplara, yada cezaevlerine konmalıdır, yada geldikleri ülkeye gönderilmeleri gerekmektedir… Geri kabul anlaşması ise kesinlikle bizim toplum olarak AB birliği ülkelerinde vizesiz, yada serbest dolaşımla birlikte değerlendirilmelidir… Bu sığınmacı sorununu insani sorun gibi düşünerek yaklaşılmalı ve bazı avantajlar sağlamak için pazarlık konusu gibi düşünmemeliyiz… Toplum olarak devletimizden ve devletimizi idare edenlerden bunu beklemekteyiz… Bunlar yapılırken kesinlikle insani ölçüler kaçırılmamalı, ama aynı zamanda toplumsal düzenimizde riske atılmamalıdır…
Yabancılara verilecek uzun dönem ikamet izni ile vatandaşlık karıştırılmamalı, gerekli hallerde uzun dönem kalma izni verilmeli ama nihai olarak ülkesine gönderilme amaçlanmalı, gelen göçenler ise bu durumu bilmelidir… vatandaşlık verilecek söylentilerinin önüne devletimizin görelileri ne açıklamalarla geçmelidirler…
Bu önemli bir sorundur, devletimizin kurumları aralarında organize bir şekil de çalışmalı, hatta üniversitelerden, bu konuda uzmanlaşmış kişilerden yardım alınmalıdır…
Nihai olarak bizde, devletimizin kurumları da bu durumu değerlendirmeli, ülkemize sığınanlara, tekraren Ülke vatandaşlığı izni umudu verilmemeli ve ülkelerine dönmeleri özendirilmelidir… Bu yönde politikaların, projelerin üretilmesi gerekmektedir… Hem vatandaşlarımızın, hem de ülkemizi yönetenlerin dikkatine bu sorunu sunar… Herkese saygılarımı belirtirim…
M. Akif Gökalp – 29.12.17 – vatandasfikri.com
Kaynak : http://www.goc.gov.tr/main/
|