TÜRKLER DE BİRLİK
TÜRKLER DE SOSYAL YAPI
Her sosyal yapı, bir organizasyon içindedir, Türkler de öyledir, bu sosyal yap aileden(oğuşdan) başlayarak uruk-boy, bodun şeklin de en içte aile olarak başlayan bir halka düşünürsek Aile > Uruk > boy olarak toplumsal bir yapıları olan Türklerin daha sonraları ise yerleşik düzene gecerek daha geniş toplumsal yapılar içinde yaşadıkları ve beylikler ve imparatorluk gibi büyük organizasyonlara da imza atmıştır…
İlk örgütlenmeden son örgütlenme İmparatorluk ve Türkiye Cumhuriyeti Devletine kadar toplumsal yapıda ki örgütlenme amaçı ise her toplum gibi güvenlik sağlama, barınma için barınak, beslenme için gıda gibi temel ihtiyacları karşılamak üzere toplumsal örgütlenmeler yapılmış, Türklerde de durum böyle olmuştur.
Aile toplumun en küçük birimidir, aileler biraz büyüdüğün de Uruglar ortaya çıkar, bu küçük kabile hayatı da diyebilecegimiz yapılarla devam etmişlerdir…
Küçük kabileler birleştiğin de ise boylar meydana gelir, herhangi bir devlet (il) kurulduğunda boyların birleşmesine yani daha geniş bir halk tabakasına dönüşmesi ise bodun olarak adlandırılmıştır… Esasen tarihi kaynaklara bakıldığın da bu sosyal halkaların için de boy birimi ön plana çıkmıştır… Boylar da gözlenen en önemli özellik ise yüksek dayanışma için de olmalarıdır, boyları daha çok geniş aile gibi degerlendirirsek daha iyi anlamış oluruz… Bu dayanışma, boylara dolayısıyla Türklere çok büyük dinamizm sunmuş bulundukları coğrafyalar da etkili olmalarına yardımcı olmuştur. Toplumun fertlerine birlikte hareket etme arzusu vermiş, bu birlikte hareket de ister güvenlikte, ister beslenmede, isterseniz de barınmada hem fertleri güçlü kılmış, hemde boyu ve Türkleri… Türk tarihi bir okuyuşla boyların tarihi de diyebiliriz…
Böyle bir yapıyla, Türkler kendilerini her dönem gösterdiler, bulundukları yerleri etkilediler, ekonomik olarak daha çok hayvancılık ve tarımla uğraştırlar, el sanatların da ve uğraştıkları alanlarla ilgili arac ve gereçlerini genel olarak kendileri yaptılar… Bu yapılar büyüdü, büyüdü ve ortaya daha büyük siyasal birlikler çıktı bu dinamik örgütlenmeleri Türkler Dünyanın İmparatorluklarına çevirdiler… Bunlara bu ruhu veren neydi?
Bilindiği gibi tarih de ilk Türk adının kullanıldığı devlet Gök Türk devletidir…. Bu devletin yapısı incelendiğin de ise şunları görürüz, iyi bir boy sistemine dayanmıştır, bu boyların aynı amaç içinde hareket ettikleri görülmektedir, bu birlik bu devleti daha toplumsal organizasyonların çok gelişmediği coğrafya da yaklaşık 2 yy ayakta kalmasına neden olmuştur. Bu birlik ruhunun katkısı Türkleri bulundukları coğrafyada hep dinamik ve güçlü tutmuş hem toplumları etkilemişler hem de coğrafyayı…
10 yy geldiğimiz de ise bu ruh, hem kurdukları büyük birlikler nedeniyle, hemde karşılaştıkları toplumlarda ki organizasyonları da gören Türkler bu ruhla daha büyük siyasal yapılar ortaya çıkarmışlardır… 10 yy ikinci yarısın da Selcuklular ortaya çıkmıştır… İlk Türk ismiyle kurulan Gök Türk devletinin ruhu, yapısı model olarak Uygur, Karahanlı, Gazneli, Selcuklu, Osmanlı da devam etmiştir…
Son devletimiz Türkiye Cumhuriyetine geldiğimiz de ise Uruk, Boy, Bodun olarak toplumsal yapıya vatandaşlık da eklenmiş ve toplumsal yapının bu bag aracılığıyla da güçlendirilmesi düşünülmüştür. Bu yeni devletimizle de milli bilincimize yeni degerler eklemişiz, vatandaşlık hakları, demokratik hukuk düzeni ve laiklik gibi evrensel degerleri deger olarak kabul etmişiz. Bu degerleri yeni toplumsal yapıda birlige neden olacak destekler olarak alğılayarak…. Bir çok modern devlette olduğu gibi bu ilkelerin sosyal yapıyı güçlendirdiği görülmüştür. Biz de bazı sorunlar olmakla beraber bu ilkelerin toplumsal birlik ve barışa hizmet ettiği gözlenmektedir.
Bu yeni dönem de bu ilkelerle milli birligimize hizmet ederek, toplumsal gelişmeleri sağlayan lokomotif olması için ve dünyanın gelişmiş toplumları seviyesine milletimizi de cıkarmanın yolu, öncelikle biz milliyetcilerin fedakarlıklarıyla mümkün olacaktır. Milliyetciler söylemleriyle eylemleriyle birlige ve barışa hizmet edecek, iş disiplinine dayalı çalışmalalarıyla da, bilimsel ve ekonomik gelişmelere neden olmalıyız, düşünceleriyle herkese selam ve saygılar….
M.Akif Gökalp --- Nisan 15 – vatandasfikri.com
Kaynak: Ahmet Taşagil - Türk Tarihinin İslam Öncesi Dönemde ki Temel özellikleri – Türkler Uzun Bir Serüvenden Kısa Notlar
|